Jump to content

Hiçbir Otomobilim Beni Bu Kadar Şaşırtmamıştı


inshroud
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Küçük bir hikaye anlatacağım zamanı olanlar için,

Bilenler biliyordur, Mayıs sonu, Haziran başı gibi 2006 model 100.000'de bir Mazda 3 Dynamic MT edindim. Daha önceki 626 ve 323 tecrübelerimden dolayı güvenerek aldım ama bu kadar beklemiyordum. (626 ve 323'ler benim değildi ama referans olabilecek kadar çok kullanma fırsatı yakalamıştım).

Mazda 3'ümü alırken tüm detayını, bakım çizelgelerini vs aldım eski sahibinden. Fabrika çıkışı diskler, 35.000km yapmış orijinal balatalar, fabrika çıkışı baskı-balata, ne zaman değiştiği hatırlanmayan polen filtresi, fabrika çıkışı amortisörler, rotlar, rot başları vs... gibi handikapları vardı ve bunların hepsini bir süre sonra değiştirmem gerekeceği bahanesiyle fiyatta da indirim yaptırdım yalan olmasın...

Yine bilenlerin bileceği üzere 2,5 ay içinde 10.000 km yaptım, nasıl olsa değişecek diye (kızmayın bana) hor kullandım arabamı. Ankara-İzmir-Antalya-Ankara yaptım, 30cm derinliğinde derelerin içinden altımı vura vura geçtim, 5. viteste gaz kesiciye girene kadar bastım denemek için (hız vermiyorum, gereksiz :) ) Likya Yolu'nda 4x4 jiplerin gelip "yolun bundan sonrasını yaya gideceğiz" dediği yerlerden gittim, motor, amortisör, yürüyen, şanzıman ne varsa en son noktasına kadar zorladım, arabamı hiç yıkatmadım, eve geldiğimde arabam off-road arabasından farksızdı. Çünkü nasıl olsa çok ağır bakıma sokacaktım ve gerekli her parçasını değiştirerek mutlu mesut devam edecektim.

Zaman geldi ve bakıma gittim, geçen hafta sorduğum soruyu yine burada görebilirsiniz

. Soruya gelen cevaplardaki fiyatlar iyimser bile gelmişti açıkçası, daha fazlasını bekliyordum, cumartesi günü aldım kınalı guzumu gittim Şaşmaz'a arkadaşımın yanına. Lifte kaldırdık, altına baktık, baktık, baktık, uzun uzun inceledik, lastikleri söktük, disklere, balatalara baktık, yola çıktık, baskı-balata kaçırıyor mu diye baktık, geri geldik, arkadaş sordu "senin sorunun tam olarak ne?" Bir şey söyleyemedim... Diskler yeni takılmış gibi, balataların daha 20.000 kilometresi var, amortisörler fabrikadan çıktığı gibi, rotlar, rot başları kirli olmasa yeni takılmış dersin, biliyorum 50 kere altını sürttüm arabanın, karter koruması bile sapasağlam, baskı balatada en ufak bir sıyırma yok, motor çalışırken ses duyulmuyor, sakin sakin bekliyor. Anlamıyorum bu nasıl oldu... Çıkardık hava filtresine hava tuttum, polen filtresini temizledim, yağ filtresini değiştirdim, yağını değiştirdim, arabayı iç dış detaylı yıkattım, bildiğin fabrikadan çıkmış araba formunda, tık ses çıkarmadan, pırıl pırıl, dipdiri çıktı 55 liraya (yağ ve filtre parası).

Fiat, Tofaş, Renault, Opel, Ford, Honda, Rover, Volkswagen, Toyota tecrübelerim ahkâm kesecek kadar, diğer hemen hemen her marka için tecrübem fikrim olacak kadar oldu bugüne kadar ama bugüne kadar -sorunsuzluk özelliğini bilmeme rağmen- beni Mazda kadar çok şaşırtan bir otomobilim olmadı. Özen göstermek istiyorum, masraf yapmak istiyorum, biraz şımartmak istiyorum, yok, olmuyor, hiçbir şey istemiyor adam. Sevinsem mi üzülsem mi anlamadım, sanayide usta olan arkadaşım bile şaşırdı, "söylediğin her parçanın maşallahı var" diye de yorumunu yaptı.

Velhasıl, altınızdaki arabaların değerini bilin. 30 yıllık naçiz hayatımda ben hiç bu kadar sorunsuz arabaya binmemiştim, kulağımı çekerken "muçk" yapıp tahtaya vuruyorum. Hepimizin guzularına maaşallah.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Foruma ilk geldiğin günleri hatırlıyorum, uzun uzun yazılar yazar, eğlenceli yorumlar yapardın, derken nereye gitti bu adam dedirttin... Ben bu nerede diye düşünürken sen arabanı ezmekle meşgulmüşsün anlaşılan

8:)

Okurken hem yüreğim sızladı hem de mazda'nın sağlamlığından dolayı sevindim... Güzel tecrübelerin, eğlenceli yorumların için bizleri fazla bekletme, mazda'yı da böyle ezme...

Kazasız günler.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Beni de bu yazdıklarınız hiç şaşırtmadı desem yeridir. Sebebi ise ortak ilgi alanımız Mazda. Mazda'nın sorunsuzluğu ve dayanıklı bir otomobil oluşu hiç şüphesiz. Forumda o kadar km'si yüksek ve modeli eski Mazda sahibi arkadaşlar var ki. Onlardan bu güne kadar neler neler duydum. Foruma ilk üye olduğum dönemler, vay canına vs. diyordum. Ama artık işin içine girince şaşırmıyorum. Çünkü Mazda markasını çok iyi tanıdım artık. Bu güne kadar memnun olmayan, yaka silken bir Mazda kullanıcısı ile karşılaşmadım.

Artık guzunuza iyi davranın lütfen. :)

Bu arada Lpg konusunda ne karar verdiniz ?

Aşağıda ki konuda yer alan işlemlere gerek kalmadan. 55 Liraya kapattınız mı ? :)

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bakımları düzenli Mazda'ya 2. elde yapılacak masraf double din teyp  , navigasyon  vb + ekstra ses izolasyonu + daha sessiz lastikler + cam filmi... başka bişey istemez bu araçlar o da keyfi  :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mesajlar ve iyi dilekler için teşekkür ederim, forumdaki aktivite konusunda merak etmeyin, buralarda olacağım gördüğünüz üzere. Absürt kullanmamdan mıdır yoksa şansım ya da şanssızlığımdan mıdır bilmem ama her seferinde en acayip sorunlarla ve sorularla karşılaştığım için ve köşe bucak kurcaladığım için aklınıza gelmeyecek soruların cevabı bazen benden çıkabilir. Önceki aracımda bir dizüstü bilgisayarı tavan döşemesinin içine ters olarak yerleştirip açılır-kapanır olmasını sağlayarak şoför güneşliğine kablosuz klavye, el freni yanına kablosuz trackball mouse yerleştirip arabada bilgisayar keyfi yaşamış ve hatta küçük bir projeksiyon cihazı marifetiyle bir bina duvarı üzerine yansıtarak 13-14 kişilik ekibe film gösterimi yapabilmiş bir adam olarak o sattığım arabada koltuk bel desteği ayarı olduğunu 6 sene sonra arabayı satarken farketmiştim, bahsetmek istediğim konu anlaşıldı sanırım :)

İlhan Abi, LPG konusunu sanayide konuşma fırsatım oldu, taktırmayı düşünüyorum hala ama önümüzdeki seneye ertelemeyi düşünüyorum. Bu şekilde çok zevk alıyorum çünkü ve muayeneden önce aceleye getirip yaptırmama gerek olmadığına karar verdim. Artık Şubat-Mart gibi tekrar gündeme getiririm kendim için.

Tam olarak 10-40 yağ ve bir yağ filtresi 55 lira tuttu. Gözlerimle görmesem inanmazdım ama disk-balata zaten hala daha çok kalın, dalgasız ve yeni gibi, baskı-balatada sorun yok, debriyajı biraz düşürdük sadece, sol ön lastikten gelen rot başının oturma sesi ABS'nin devreye girme sesiymiş, rotlar ve rot başları sorunsuz, amortisörlerden de sağ önde sorun yokmuş, sol ön fazla yumuşakmış, patlak yok, amortisörcüde hidrolik basılabilir biraz (iki amortisör arasındaki sertlik farkı %10 bile yok) akis körükleri eski arabalarımda 6 ayda bir gevrekleşip dağılırdı, bununkiler sapasağlam, o kadar kursağımda kaldı ki hevesim, taze şoför gibi gidip yağ değiştirip hüzünlü hüzünlü geldim resmen :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

emregc; Ya zaten camlar filmli, teyp için usb yaptım, binlerce şarkım zaten var, navigasyon desen 10.1" tablet var araç ekranı olarak... Hiçbir şey yapamıyorum işte elim kolum bağlı kaldım.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Yerinde olsam yapacağım işler:

- Daha sessiz, konforlu  ve tasarruflu lastikler  temini (good year efficient grip gibi)

-Uygun maliyetli ses izolasyonu (örneğin ziftli keçe ile komple aracın tabanını kaplama)

-Aracı hafifletme işlemi (stepneyi dışarı alma  (yerine köpük kullanımı) Hafif alaşım jant vb işler)

Şimdi aracını Audilere değişmezsin...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Efficentgrip kullanıyorum

Ses konusunda da sanırım daha önceden daha eski ve nispeten gürültülü araçlar kullandığım için çok rahatım aslında, İzmir Antalya yolunu giderken bir Denizli geçişi vardı ki yol çalışmaları vs.. baya gürültülüydü, orada bile sıkıntı çekmedim aslında.

Hafifletme konusunda da tarzım hafifletip yakıt tasarrufu ya da spor kullanım odaklı olayımdan ziyade bagajda kömürümü, mangalımı, sandalyemi, tripodumu bulundurayım, gördüğüm her su kenarında sefa yapayım şeklinde olduğu için bana göre değil hafifletme. Bir yerden hafifletsem 10 yerden yüklüyorum arabayı :)

Edit: Evet evet ses izolasyonu yaptırayım ben bari :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Evet insan sadece direksiyon şoförü olmayınca, aracında uğraşacak, yapacak bir şeyler arıyor... Hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı halde, aracın kaputunu açar kendimce bir şeylerle uğraşırım.

Yağına, suyuna bakarım, çalıştırır motor sesini dinlerim, lpg/benzin arasında geçişler yaparım, görünen yerlerdeki tozları alırım, ufak tefek çizikler oluşmuşsa; pasta ile silerim, kapıları yağlarım...

:fiuw:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Kuzu candır ya :) o yollardan ben de geçtim . Yedigollerde daha fenasindan geçtim hatta en son mudurnu'dan Eskişehir'e kestirmeden geleyim derken daha daha fenasından geçtim :) test ettim onayladım :D yenisini bekliyorum :P

Sent from my iPhone using canım Tapatalk

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra ...

ilk arabam mazda oldu. sıkılıp(imkansız ama) yenisiyle değiştirmeye karar verirsem o da mazda olacak.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Düzcedeyim ve bu yaz Trabzona gittim, 2300metre yukseklikte yaylalara çıktı (Tabi altını surterek-vbazen vurarak). Doğu karadenizde tekerin değmediği yer kalmadı, çok şükür kaputunu bile açıp bakmadım. 11.Arabam ve gerçekten sağlam bi araba. Önceki araçlarım genelde Almandı. Bundan sonrada kolay kolay çekemem alman kızının nazını. Kuzu değil canavar maşallah araçlarımız.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...