Mazda Rotary RX-500 Prototype

[SpeedMazda 300]

Mazda Rotary RX-500 Prototype
1970

Not: Bu metinde anlatılanlar belirtilen kaynaklardaki bilgilere dayanılarak hazırlanmıştır. Kişisel yorumları içerebilmesine karşılık objektif olarak bilgilendirme amaçlı hazırlanmış bir araştırma yazısıdır.
 
Otomobil dünyasının en bilindik Japon temsilcilerinden Mazda 1920 yılında Toyo Corg Kogyo Co. Ltd  kurulmuştu. 1927 yılında şirket adı Toyo Kogyo Co. Ltd adını alarak makine takımları üretimi yapıyordu. 1931 yılına gelindiğinde ise  Mazda-Go ile motorlu taşıtlar üretimine start verirken belkide yıllarca Mazda adıyla yaşayacaklarından pek de haberi yoktu.  O yıllarda ikinci Dünya savaşı boy gösterirken Mazda Japon ordusu için silah üretimi de yapıyordu.

Kuruluşundan yaklaşık 40 yıl sonra yani 1960’lı yıllarda Mazda sıradışı olmaya karar vermiş ve kendi geleceğinin temellerini atmak üzere üstün mühendislik çabaları göstermek üzere yeni bir stratejik operasyon başlattı. Wankel döner motorunun doğuşu tam da bu yıllarda gerçekleşmişti. O dönemlerde avruparlı üretici General Motors’un prototip Corvette için yoğun çaba harcaması fakat buna rağmen üretim aşamasına hiçbir zaman geçemeyişi Mazda’nın doğru yolda olduğunu gösterir nitelikteydi. Günden güne ürettiği modelleri hızlı bir şekilde ihraç etmeye başlayan Mazda, Dünya otomotiv sektöründe kendine yer edinmeye başlamıştı.

Yenilikçilik felsefesi ve geleceğine ışık tutmak için daha güvenli daha hafif ve daha güçlü otomobiller üretmek isteyen Mazda, 1970 Tokyo Motor Show’da dönemine göre dudakları uçuklatacak bir konsept otomobille sahnedeydi. Görenlerin yüreklerine korku salan, adeta gelecekten gelen bir makineyle karşı karşıya olan ziyaretçiler ve teknolojisiyle görenleri hayran bırakan o şeyin adı Mazda Rotary RX500 idi...



Mazda’nın gelecekte üreteceği Güvenlikli ve Yüksek hızlı otomobilleri için bir geliştirme ortamı sunması için tasarlanan MX500, tamamen fütüristik tasarımıyla tüm Dünyanın ilgisini bir anda kendi üzerine çekmeyi başarmıştı.

Sadece 1873lb yani 850kg ağırlığında (farklı kaynaklarda boş ağırlığının 600Kg altında olduğu belirtilmiştir.) ve 2x491-cm³ haciminde olan 247Hp güç üretebilen Wankel motoru arka aksların önüne konumlandırılmasıyla (orta motorlu bir otomobildi), otomotiv dünyasında adeta bir mekanik sanat eseri olarak karşılanmıştı. Mazdanın günümüzde de halen kullandığı denge (Balance) felsefesinin temelleri de bu yıllarda atılmıştı. Maksimum hızı 125mph ile sınırlandırılmış olan Rotary, kanatlarını açınca uçacak gibiydi. Kanat şeklinde açılan kapıları ve arka motor bölmesi günümüzdeki pek çok super spor otomobil tasarımına ilham kaynağı olmuştu. Belkide 1985 yılında Back to the Feature (Geleceğe Dönüş) filminde göreceğimiz The DeLorean DMC-12 tasarımına da ilham kaynağı olacaktı.


 
Rotary'nin fütüristik dış tasarımı  benzersizdi. Ön kaputta yer alan derin hava girişleri agresif görünümü desteklemesinin yanında aerodinamik tasarımın ürünüydü. Sağ ve sol ön çamurlukların hemen üzerinde yer alan dikiz aynaları aracın gizli A sütunlarının oluşumunda büyük pay sahibi olmuştu. Belki bahsettiğim bu kısımların benzerlerine diğer otomobil konseptlerinde rastlanabilirdi fakat tasarımdaki devrimler aslında otomobilin orta görvedesinden arkaya doğru ilerlerken başlıyordu. 



Sürücü ve Yolcunun kafa hizasının hemen yan/arka kısımlarında yer alan derin hava girişleri, arka kanat kapaklarının üzerinde yer alan devasa ızgara bölmeleriyle adeta dans ediyordu. Coupe ve Wagon karması tasarıma sahip olan otomobilin gövde hatları uzay mekiklerini andırır nitelikte tasarlanmıştı. Bagaj kısımına denk gelen ve tavanın devamı olan bölümde yer verilen cam bölme ise aracın kaslı ve heybetli gövdesini gözler önüne seriyordu.



Arka camın yerine konumlandırılmış ızgara ve alt kısımda yer alan spor egzozlar Wankeli yatıştırmak için yoğun çaba sarfetmekte kararlıydı. Parlak krom benzin kapağı ve arkaya doğru uzanan yeşil, mavi, kırmızı şeritler, krom jantlar ve devasa lastikleriyle RX500 yollar ile olan samimiyetini asla kaybetmeyeceğini bir bakışta anlatıyordu.


 
RX500’ün yenilikleri bunlarla da sınırlı değildi. Günümüzde kullanılan elektronik far ve stop aydınlatma teknolojisi için yenilikçi adımlar bu modelde atılmıştı. RX500 hızlanırken arkasında bulunan yeşil ışıklar devreye giriyor, seyir halindeyken kademeli sarı ve kırmızı ışıklar yanıyordu. Yol güvenliği’nin temellerinin atıldığı bu model ile Mazda kademeli arka aydınlatma teknolojilerini daha da ileriye taşımıştı.
 


Tüm bunların yanında sürüş keyfi ve konforu da unutulmamıştı. Yenilikçi ve  dolgulu deri koltukları ( doodle seats ) koltuk gövdesinin iki yanına konumlandırılmış yanal destekler ile güvenli ve keyifli bir yolculuk sunmayı hedefleyerek pek çok marka spor otomobile yenilikçi fikirler sunmuş, spor yarış koltuklarının geliştirilmesine katkı sağlamıştır.




Yine iç tasarımı incelediğimizde; ön konsolda aracı boydan boya saran, süet-alcantra benzeri deri kaplamalı ön gövde paneli ve göstergeler , sağ ve sol yolcu bölmelerine yerleştirilmiş havalandırma (fan) kanalları, dört kollu deri direksiyonu, ve içerideki spor sürüş zevkini yansıtan spor yeşil ve turuncu renk kombinasyonuyla görenleri büyülüyordu.



Mazda kuruluşundan yaklaşık 40 yıl sonra otomobil fuarlarında yerini alan bu mühendislik harikası otomobil,  sergilenmesinden 40yıl sonra restore edilerek 2009 Tokyo Motor Show’da yeniden boy gösterdi. Şu anda Hiroşima Şehri Ulaştırma Müzesinde halen sergilenmekte olan bu devrimsel otomobili Japonya’ya yolunuz düşerse mutlaka görmelisiniz.

Günümüz bilgisayar ve konsol oyunlarıda bile boy gösteren (Gran Turismo 6, Car town) Rotary,  Mazda'ya ilham vermeye, felsefesini  yeni nesil otomobillere taşımaya devam ediyor.

SpeedMazda
Ömer Faruk A.
 
 
Mazda Rotary RX500
https://www.youtube.com/watch?v=Xys2q_uItng&feature=youtu.be&t=5m37s
 

Kaynaklar:
https://en.wikipedia.org/wiki/Mazda_RX-500
https://de.wikipedia.org/wiki/Mazda_RX-500
http://www.conceptcarz.com/vehicle/z17632/mazda-rx-500.aspx
https://tr.wikipedia.org/wiki/Mazda
http://japanesenostalgiccar.com/2011/03/29/toyo-kyogo-instructional-video-on-the-mazda-rotary-engine/

31 Ağustos 2015 SpeedMazda tarafından düzenlendi

[Mehmet Özdemir 3.575]

Katı emisyon şartlarını sağlayabilecek çalışmaların devam ettiğini biliyoruz. Bunda başarılı olup, rotary motorlu Mazda'ları tekrar görebiliriz umarım.

[SpeedMazda 300]

Katı emisyon şartlarını sağlayabilecek çalışmaların devam ettiğini biliyoruz. Bunda başarılı olup, rotary motorlu Mazda'ları tekrar görebiliriz umarım.

Mazda mutlaka bir çözüm yolu bulacaktır. Belkide kültürel bağlarını koruyarak yepyeni bir teknolojiyle yine şaşırtıcı bir şey yapabilir. Aslında skyactive teknolojisi bu yenilenmenin ilk adımları gibi görünüyor. Gelecekte neler yapacaklarını merakla bekliyorum

[Revivo73 1.313]

RX-8 'in koltukları neden öyle diye düşünüyordum, 40 yıl öncesinden tasarlanmış meğerse. Rotary'lerin böyle deişik tasarlanması motorun ufak fakat güçlü olmasıyla mümkün olabiliyor.

[PAN 294]

Vankel motorun emisyondan daha büyük bir sorunu var aşınma.. malzeme biliminde büyük devrim olmadan ne yazık ki bu motorun geleceği yok.

 

Mazda napıp edip elektrikli araba işine girmeli

[Mehmet Özdemir 3.575]

Aşınma deyip baştan savmak olmaz. Motor değiştirmeden, diğer Spor otomobillerinden daha fazla kilometre kullanan sahipleri var. Bakımına dikkat edilen bir rotary en az diğer markaların spor otomobilleri kadar dayanıklıdır.

Emisyon hariç seri üretimi için bir engel bulunmuyor Mazda için

[PAN 294]

Aşınma deyip baştan savmak olmaz

 

Baştan savmıyorum aracın torkunu elde etmesi için yüksek devir gerekiyor bu daha çok aşınma demek.. bunu önlemek  için sürekli ve yoğun yağlama gerekiyor yapısı gereği bir miktar yağıda yakıyor.

 

üstüne üstlük çok fazla benzin tüketiyor.

 

Aşınma, yüksek devir, yağlama, yüksek tüketim ve emisyon sorunu çok bu motorun.

Mazda'nın bu motora tekrar döneceğini sanmam.

 

Elektrikli motor gelişmeye geliştirmeye çok daha uygun bu alana girmesi gerekiyor. Yenilikçiliğine de yakışır.

[SpeedMazda 300]

Atmosferik motorlar yani o eski sevilen motorlar gerçekten keyifli. Henüz çok yeni olmama rağmen daha ilk kullandığım andan itibaren sessizliği ve prüssüzlüğ, üst devirlerde çıkardığı keyifli sesler kesinlikle otomobil severler tarafından kolay vazgeçilecek unsurlar değil. Ki benim aracım 105Hp ve buna rağmen söyleyebiliyorum bunları.

Wankel ile ilgili aşınma konusunda Mazdanın Le-Mans tarihinde gerçekleştirdiği efsanevi başarılarının kesinlikle hatırlanması gerek. Dayanıklılığı konusunda şüpheye yer bırakmayacak nitelikte bence ( Mazda tutkunu değilim ). Gündelik kullanımdaki araçlarda tabiki aynı motorlar..vs yok ama bu motorlar da aynı mühendisler tarafından optimize edilerek araçlara konuluyor.

Fakat Pan'a pek çok konuda katılmamak ta elde değil. Gündelik kullanımda biz sıradan kullanıcılar için en önemli başlıca unsurlar Tüketim değerleri, emisyon değerleri ve Sürüş konfor düzeyi gibi unsurlar ve bu bağlamda atmosferik motorlar malesefki çağın gerisinde kalıyorlar. Ama skyactive teknolojisi ve bu teknoloji ile gelecekte Mazda'nın yapacaklarından da çok umutluyum.

Ben açıkçası günümüzde ya da gelecekte elektrikli bir otomobil kullanmayı asla istemem (bmw i8 hariç). Motor sesi olmadıkça, mekaniğin varlığı olmadıkça otomobil eğlenceli olmaktan tamamen çıkıyor. Eğlenceden kastım da caddelerde fütursuzca araç kullanmak-gazlamak-yanlamak değil. Uzun yoldan dahi çok keyif alan bir kullanıcıyım. Ama elektrikli araca binme amacım ekonomiyse metroya binerim, hava yollarını kullanırım daha iyi. Elektrikli motorların çevresel faydaları tabiki göz ardı edilemez ama demek istediğimi şu video ile özetleyerek bitireyim