Jump to content

Koruyucu Film! Sorunu ve Rx-8 R3 İzlenimleri


chaos
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Aracı geçen sene ikinci el olarak almıştım, 26,000 km'de. Aldığımda kaputta ve kapılarda şeffaf koruma filmi vardı. Aldığım arkadaş filmin 3M olduğunu, aldığı yere yaptırdığını söylemişti. Aracı aldığı yer Ankara'da Eskişehir yolundaki Opan. Aslında oraya yaptırdığını duyunca içime bir kurt düşmüştü, sonuçta yeni bir teknik servis ve boya koruma vs işlerinde ne kadar tecrübeleri olabilir ki? O an için filmlerde bir sorun gözükmüyordu ve iyi kötü çizik vs koruyor diyerek söktürmedim bende.

Araçla bir yıl geçirdim ve film sapıtmaya başladı Kaputtan sıcak havanın çıktığı kenar noktalarından önce sararmaya başladı. Neyse biraz daha dursun dedim, sonra bir iki ufak çatlak oluştu kaputtaki filmde. Az daha dursun falan derken en son araca baktığımda şu hali almıştı  >:(

ozba.jpg

mvv8.jpg

Filmleri söktürmek ve pasta cila için Mustafa abinin önerisiyle Kartal Sonax'a gittim. Usta gerçekten çok becerikli birisi, sabah 9da aracı bıraktım, biraz başında bekleyerek nasıl söküldüğünü görmek istedim. Yarım saat sonra korktuğum başıma geldi. Film çıkmıyordu Fön makinası gibi bir aletle usta ısıtıyor sonra söküyor. Normalde beklediğimiz cep telefonu üstündeki filmler gibi komple gelmesi, velakin bu nası bir filmse liğme liğme olup ustanın tuttuğu yer elinde kalıyordu. Yarım saatte aşağıdaki foto kadar yer sökebildi usta.

g6qp.jpg

Sökmesini geçtim, altında iğrenç yapışkan bir tabaka, elimi sürdüm çıkacak gibi değil. Usta filmin kesinlikle 3M falan olmadığını Çin işi birşey olduğunu, onu da geçtim yapışkanının komple hatalı uygulandığını söyledi. Aracın bir günde bitmeyeceğini kalması gerektiğini de ekledi. Ertesi gün İzmir'e gideceğimden bırakamayacağımı söyledim. Artık çıktığı yere kadar usta diyerek ayrıldım oradan. Açıkcası baya bir sinirlerim bozuldu, boyayı falanda kazıyacağını düşündüm ve çok da umudum yoktu. Akşam aracı almaya gittiğimde neşem yerine geldi, usta son rutüşları atıyordu aşağıdaki fotoda görüldüğü üzere ve sabahki halinden eser yoktu aracın. Araca 3-5 kişi dalmışlar, film ustası çağırmışlar, o yapışkanı çıkarmak için dükkanda malzeme kalmadı abi dedi :) Buradan tekrar ellerine sağlık diyorum Kartal Sonax'ın. Ve bir daha film mi tövbe diyerek bitiriyorum  :D

87qa.jpg

Hazır başlamışken ve elimde bol fotoğraf mevcutken araçla ilgili 12,000 kmlik izlenimlerini aktarayım.

Araç bilindiği gibi 2003 yılında piyasaya çıktı, 2009 yılında makyajlandı, 2010 yılında Avrupa ve ülkemizde makyajlı versiyon satılmaya başlandı ve 2011 de Euro 5 normlarını karşılayamadığından üretimi durdu. Araç ülkemizde en üst versiyon olan R3 paket ile satıldığından şanslıyız. Bu paket normal makyajlı versiyona ek olarak 19' jantlar, spor ön tampon, marşpiyel, arka spoiler, Recaro koltuklar ile geliyor. İlk jenerasyon ile karşılaştıracak olursak agresifleştirilmiş ön tasarım, led arka stoplar, iyileştirilmiş bir iç dizayn ile karşımızda.

Ancak bir dizi teknik iyileştirme varki en önemlisi de bunlar bence. Bir kaçından bahsedecek olursak;

Komple yenilenmiş kontrol ünitesi yani usta tabiriyle "beyin" Üzerine sıcaklık sensörü eklenmiş ve kaputun altı belli bir dereceyi geçtiğinde araç durağan halde bile olsa fanları çalıştırıyor.

Yenilenmiş yağ filtresi, basıncı artırılmış elektromekanik yağ pompası. Eskiden iki olan yağ enjektörü artık her rotorda 3 tane.

1. jenerasyona göre %50 artırılmış yağ basıncı ( 100 derece 3000 devirde yapılan ölçümlerde)

Yeni yağ basıncı sensörü.

Karterde mıknatıs, sanırım metal parçaları toplamak için.

Yeni karter koruma ve yeni emme manifoldu.

Extra vuruntu sensörü.

İyileştirilmiş benzin enjektörleri.

Yeni benzin pompası ve devirdaim pompası.

Yeni radyatör merkezi ve motoru (artık 2 yerine 3 kademeli)

Yeni alternatör, yeni marş motoru, yeni akü, yeni ekzost sistemi.

Yeni 6 ileri şanzıman. (Mx-5 de de kullanılan, 4,777 son dişliye sahip , son iki vites senkromeçleri karbon olan, yeni şanzıman)

İyileştirilmiş oksijen sensörü, hava/yakıt karışımı sensörü.

Araç altı düzenlemelerle 0,31'den 0,30'a düşürülen sürtünme.

Yeni ESP hidrolik ünitesi kontrol modülü.

Yeni yay, amortisör, denge çubuğu, rot başı.

Yenilenmiş ABS sensörleri.

Yeni ön arka salıncaklar.

İyileştirilmiş direksiyon hidroliği kontrol ünitesi.

İyileştirilmiş far oto yükseklik sensörü.

Ve şasi rijitliğini artırmak için yapılan onlarca iyileştirme..

Tüm bunlar aracın stabilitesini, sürüş keyfini, orta devirlerdeki hızlanma hissini artırmak için yapılmış. Başka bir marka olsa eminim makyajlı versiyon demek yerine yeni RX-9 diye satardı bu aracı. Bu arada aracı makyajlarken dış görünümden çok mühendisliğe verilen emek için Mazdayı tekrar kutluyorum.

Evet araç bir senedir bende. Allah izin verirse uzun bir süre de satmayı düşünmüyorum, nede olsa son wankel o. Tasarım olarak konuşacak olursak, evet çıkalı 10 sene oldu ama az olduğundan mıdır, tasarıma verilen emekten midir bilemem ama hala şık gözüken bir araç. Gittiği heryerde ilgi görüyor. İlgi derken yanlış anlaşılmasın kızlar falan üzerine atlamıyor, hatta anlayıp pek bakanı görmedim:) Nebiliyim yıkamaya götürüyorsunuz, diğer araç sahipleri yavaştan yavaştan size yanaşmaya başlıyor. Bu şimdi Mazda'nın hangi modeli oluyor diye:) Benzinliğe gidiyorsunuz pompacılar abi bu 1.3 müş doğru mu, kapı arkaya açılıyormuş vs baya ilgililer. Bir yerde valeye veriyorsunuz istemeye istemeye ama en azından işletmenin en önünde , bir bakışta görüp içinizin rahat olduğu bir yerde duruyor araç. Ben bir kamu kurumunda çalışıyorum, aracı işe götürdüğümde öğlen yemek arası her daim başında birileri oluyor. Utandığımdan kendi arabamın yanına yaklaşamıyorum bazen:) Ve eşimin en çok dalga geçtiği şey. Mahallede top oynayan ufaklıkların arasından geçerken durdurup abi bu Ferrariyi geçer mi falan demeleri:) Eşim bazen dalga geçerek oo tüm ilgi üzerinde diyor ama ben memnunum:) Kızların bakmasını istesem bekarken alırdım zaten hehe  ;D

s1bb.jpg

obv9.jpg

twxd.jpg

g357.jpg

xs1c.jpg

Dış tasarım olarak en sevdiğim özellikleri 19' ve bence piyasanın en şık jantlarından birine sahip olması, müthiş ön tasarım, yere yakınlığı ve şişkin çamurluklarıyla gayet kaslı

gözükmesi. Arka tasarım eh işte diyerek geçelim, bence ilk jenerasyon stopları daha şıktı. Ama ne olursa olsun ön kadar agresif değil. Geriye açılan kapılar arkaya binenler için

cidden büyük kolaylık. Bazen arkadaşlara sizi de bırakayım dediğimde nasıl sığıcaz ya git işine diyorlar ama oturduktan sonra ciddi ciddi oturuluyormuş yav aslında diyorlar. Öyle audi TT, gt86 vs gibi yalandan iki koltuk yok arkada. Gayet binilip gezilebilcek kadar geniş ve rahatlar.

2nhz.jpg

Gelelim iç mekana. Gerçekten kaliteli bir işçilik ve malzeme var iç mekanda. Recaro koltuklara önce ısınamamıştım, yandan fazlaca sıktıklarından. Ama 2-3 gün sonra başka arabaya binince tedirgin olmaya başladım. Recaro'da otururken sanki önünüzdeki virajı limitsiz bir hızda bile dönebileceksiniz gibi geliyor. Gerçekten sağa sola yatmadan araçta oturmanın keyfi bambaşkaymış. Koltuklar ortası kumaş, yanlar deri. Deri dikişleri, el freni etrafındaki deri, direksiyon dikişleri, orta ve arka kolçak üzeri deri, hepsi kırmızı dikişlere sahip ve göze çok hoş geliyor.

Orta konsol derli toplu, üst tarafta müzik sistemi kontrolleri altta da klima düğmeleri mevcut. Konsol üzerindeki ekranda müzik ve klima bilgileri var. Ne

yazık ki yol bilgisayarı yok, tüketim, kalan menzil gibi kafa bulandıran şeyleri koymamış Mazda mühendisleri:) Muhtemelen bunların daha alasını görebilecek sensörler araç üzerinde var ama moral bozmasın diye bize göstermiyorlar:D Torpido gözü Mazda 3'e göre çok ufak ve araç kitapçığı vs ile hemen doluyor. Vitesten başlayıp arkaya uzanan komple yapı üzerinde ön ve arkada açılabilir iki kolçak koyarak torpidonun ufaklığının sorun olmamasını sağlamışlar. İki kapı içerisinde de büyük iki cep var.

Direksiyon Mx-5 'ten tanıdık. Üzerinde standart şekilde müzik sistemi ve bluetooth kumandası, sağ tarafta da hız sabitleme düğmeleri var. Fotolardan da görüldüğü üzere iç mekan derli toplu ama sportif, ve göze hoş gelen iyi bir malzeme kalitesi ve işçiliğe sahip. Gt86 ile karşılaştıracak olursak, ki şu an başka rakibi gözükmüyor, iç mekanda Mazda çok daha iyi iş çıkartmış.

b7be.jpg

u2nj.jpg

nalx.jpg

Bu arada bana gayet yeterli gelen bir bagaj hacmi  var, daha sığdıramadığım bir şey olmadı en azından:) Sığmayan birşey çıkarsa ilerde arka koltuklar ne güne duruyor!

40k1.jpg

Donanım olarak bir spor araçta ne gerekiyorsa, hatta biraz daha fazlası var. Mekanik diferansiyel kilidi, ki düşük viteslerde ani hızlanmalarda bazen tcs'ye bile gerek bırakmıyor, Esp, otomatik klima, bi-xenon farlar, Bose müzik sistemi vs standart donanımda ki bu tür araçlar için gayet yeterli. Klima performansı araç içi ufak olduğundan olacak kullandığım araçlar içerisindeki en iyisi. Orta konsolun altından sanırım egzozt geçiyor makyajda yapılan iyileştirmeye rağmen halen aşırı ısınıyor, buna rağmen soğutma mükemmel.  Donanımdan memnun olmadığım belki de çok daha fazlasını hayal ettiğimden hayal kırıklığına uğradığım tek nokta BOSE sistemi oldu. Araçta ön kapılarda 2 ,arka pandizotta 2 olmak üzere 4 woofer, kapı kenarlarında 4 tweeter, ve orta konsolda bir center hoparlör var. İlk başlarda baslardan ve orta tonlardan bir türlü istediğim verimi alamadım. En son Mustafa abinin önerisi ile pandizottaki wooferların kutu içi etkisi yapabileceği mantığı ile sesi arkaya daha fazla vererek baslarda muntazam bir ilerleme kaydettik fakat midtone'lar hala yetersiz. Asla evde kullandığım kapalı wooferlardaki etkiyi alamayacağımı anladıktan sonra da kurcalamayı bıraktım  :)

rwhm.jpg

tq2l.jpg

co0u.jpg

qz7x.jpg

7w2s.jpg

Gelelim yolda nasıl gittiğine.  İtiraf etmek gerekirse ben spor aracın ne demek olduğunu, her güçlü aracın spor araç olamayacağını Mustafa abinin yazılarından öğrendim:) Evet

neredeyse 50/50 ağırlık dağılımı, düşük ağırlık merkezi,  yere inanılmaz basan Bilstein amortisörleri, 40 yanak lastikleri, arkadan itişi, uzun devir bandı, direksiyon tepkileri ve tabiki wankel motoru ile bu araç köküne kadar spor bir araç. Ben bu aracı almadan aklım MPS'ye de gitmiyor değildi. Ankara'da test sürüşü de yaptım şu an aldığım hiç bir zevki yaşatamamıştı bana. Tamam benim araçtan çok daha kuvvetli, yani 4. vites 60 ile giderken dipgaz yapınca bile deliriyordu araç. Ama ön tarafının çok ağır olması, direksiyonda aşırı tork steering ve virajlardaki o güvensizlik tüm zevki öldürüyordu aracın. Yine aynı testte 277 beygirlik CX-9 da kullandım. 6 silindir, gayet güçlü, sessiz, geniş, ferah vs.. ama araç 2 ton! Biliyorum çok elmayla armut oldu ama güç herşey değilmiş onu anladım ve anlatmak istiyorum. Efendim Rx-8 le yoldayız, sizden çok daha güçlü araçlar var ama hangisinin göstergesinde 10,000 devir var? Hangisi 3. viteste bile gaza asılınca arkayı hafiften hafiften oynatarak eğlenceler yaşatıyor? Hangisinde esp'yi kapatsanız bile kolay kolay kopmayacak kadar dengeli? Hangisinde virajlara girdiğinizde bildiğiniz ray üzerinde ilerliyormuş gibi? Ben söyleyeyim bunların hepsini yapabilen araçları muhtemelen 4-5 rx8 parasına anca alabiliyoruz, üstelik alsak bile hiçbirinde olmayacağı garanti olan bir şey var o da Wankel motor!

İşte geldik Rx-8'in kalbi rotary motora. Mustafa abi tekniğinden, kullanımda dikkat edilecek noktalara kadar çok şey yazdı çizdi, bizde ondan öğrendik. Bende biraz günlük

kullanımına değineyim. Öncelikle şöyle yaygın bir yanlış inanış var. Bu araç 1.3, 10,000 devir çeviriyor, turbo yok o yüzden alt devirleri ölü? Hayır efendim hiçte değil. 1 ve 2.

viteste zaten bir sıkıntı yok. Öyleki 2500 devir civarındayken bile 2. viteste kavşağa girdiğinizi ve U çektiğinizi düşünün, gaza abandığınız anda arka kopmaya başlıyor, sonra

Esp'nin tokatını yiyip doğruluyorsunuz. Yani bu hareketi yapmak için öyle 5-6 bin devirlere ihtiyacınız yok. 3. viteste bile dip gazlarda araç patinaja düşebiliyor, ee hani nerde

tork yok, alt devir ölü vs? Bende aracı almadan en çok bundan korkuyordum, öyleki alt devirler sattığım Mazda 3'ten bile kötü olabilir mi acaba diye düşünüyordum. Şehir içinde sürekli vites değiştirmek, hele ki İstanbul trafiğinde çekilmez olurdu. Ama şöyle söyleyeyim aracı 4'e atıyorsunuz, E5'tesiniz, hızınız bazen 40-50 ye düşüyor bazen 110-120 ve siz hiç vites değiştirmek zorunda değilsiniz!

Alt devirler hallolduğuna göre aracın uzman olduğu üst devirlere bakalım, 6000 devirden sonra gerçek bir şölen başlıyor. Öyleki 6000-9000 arası geçen o kısacık zaman hiç bitmesin istiyorsunuz. Ve bu anlarda ekzosttan gelen sesler sizi iyice gaza getiriyor. Benim aracımın herşeyi stock, modifiyeyi sevmem, cam filmi bile çektirmem. İnsanlar bu sesle yetinmeyip custom ekzostlara neden girerler onu da anlamam. Evet rotary motor ses konusunda zayıf ve Mazda mühendisleri bu sesi alabilmek için yoğun bir akustik mühendisliği çalışmışlar ve elde ettikleri şey şu, düşük devirlerde asla sizi rahatsız etmeyen, hatta hiç duyulmayan bir ses, 6000 'den sonrada gerçek bir şölen. Ama devrin hiç bir anında sizi ve çevrenizi rahatsız etmeyecek şekilde!

Aracın yol tutuşunu da şöyle anlatayım. Anadolu yakası sahil yolunu biliyorsanız, envayı çeşit viraj var. Bazen kırmızıda yanıma gelip taciz eden, gaza basan tipler oluyor. En

sevdiğim şey bunlarla yarışıyor gibi yapmak:) Şöyleki normal kalkıyorum, adamla yan yana gitmeye çalışıyorum öndeysem gazdan ayağımı çekiyorum falan, bu tabi bir gaza geliyor.

Sonra önümüzdeki viraja beraberce giriyoruz, ama ayrılarak çıkıyoruz, bir kaç saniye sonra da dikizde kayboluyor zaten:)Direksiyon ne sert ne de şimdiki elekriklilerdeki gibi balon

kıvamında. Direksiyonda hiç boşluk yok neredeyse. Nereye derseniz emredersiniz diyip dönüveriyor Şöyleki bir gün kırmızı ışığı ve önümdeki aracı son anda farkedince frene asılıp direksiyonu sağa kırmamla beraber araç sağ şeride geçip kırmızıya gelmeden durdu. Ne bir cayırdama, ne kopma ne de direksiyonda bir vuruntu, başka bir araçta muhtemelen bu kadar şanslı olamazdım. Tabi bu muhteşem yol tutuşu, yoldaki herhangi bir darbeyi emememe karşılığında alıyorsunuz:) Yine de çok büyük bir rahatsızlık vermiyor bana. Hatta tem'e çıkıp dümdüz giderken, araçta en ufak bir salınım olmaması daha huzur veriyor bana.

Performansa çok değinmek istemiyorum, evet aracı performansı için aldım ama verdiği sürüş keyfi daha çok hoşuma gitti sonradan. Doğru vitesi ve devri tutturduğunuz sürece, turbosuymuş, dizeliymiş, torkuymuş yalan oluyor o kadarını söyleyeyim yeter. Ama boşverin zaten bunları, alın aracı virajlara dalın, motoru dinleyin, direksiyona hayran kalın yeter.

Tüketim olarak internetteki korkunç rakamlara da inanmayın. Ortalama tüketimim 13,5 civarı, bugüne kadar en yüksek 15,7 gördüm o da köprüleri yoğun trafikte kullanmak zorunda kaldığım bir evreydi. En düşük de 12,9 gördüm şehir içi. Ankaradan gelirken de 160 civarı ortalama ile 11,5 yaktı. 100-110 civarı giderseniz de şehir dışı 9-10 civarına düşüyor. 200 beygir üstü benzinli hangi araca binerseniz binin 12-13 altını görmeniz zor zaten. Ayrıca rx8'in vergi avantajını da unutmayalım. Vaktinde yaptığım gereksiz hesaplardan birinde işin içine vergiyi kattığınızda yıllık 12,000 km'ye kadar Mazda 6 'dan daha az yakmış oluyordu:)

Birazda maliyetlerden bahsedeyim. Öncelikle kaskosuna bakacak olursak Mazda 3'ten devrettiğim %40 hasarsızlıkla 1,500 tl civarı kasko ödüyorum. Aracın normalde 10,000 km'de bakıma girilmesi tavsiye ediliyor. Servisin resmi rakamı bu. Ama 5000'i geçirmemek böyle özel bir makina için daha mantıklı. Aracın yağ, yağ filtresi, polen filtresi vs sarf malzemeleri  Mazda 3 seviyesinde fiyat olarak. Değişik tipte bir hava filtresi var, yani önce kullandığım araçlara göre yaklaşık 2 kat büyüklükte falan. Onun fiyatı 80 küsür + kdv. Yine bujileri de özel, 50,000 de değişmesi gerekiyor ama biz yine yarıya indiriyoruz araca kıyamadığımızdan:) Bunun maliyeti de 320 civarı. En son bakımda ön balataları değiştirdim ve fiyatı 110 lira + kdv! Bu fiyata hiç bir Avrupa aracının fren balatasını değiştiremezsiniz sanırım. Yani bu araçta maliyetinden korkabileceğiniz hiç bir şey yok. Düşünün araçta triger kayış mı zincir mi diye düşünmenize gerek yok, çünkü araçta triger yok:)

Toparlayacak olursak, bu son Wankel tasarımıyla, karakteriyle, sürüş zevkiyle şu ana kadar sahip olduğum en iyi otomobil. Satar mıyım? Ancak yenisi gelirse ki şu anda 2017 lafları dolaşıyor. Ayrıca muhtemel rx-9'un saf wankel mi yoksa elektrik motoruna destek amaçlı kullanılan ufak bir rotary'e sahip hibrit mi olacak belli değil. 4'lü koltuk yapısından vazgeçilebileceği de konuşuluyor, daha da önemlisi Mustafa abiden aldığım bilgiye göre maliyetlerden dolayı böyle şahsına münhasır bir platform da üretemeyebilirlermiş. Onun için bu son wankel'e sahip çıkıp gözümüz gibi bakalım diyorum:)

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Öncelikle incelemeniz çok hoş, en ince detayına kadar anlatmışsınız aracı. Okuduktan sonra, bu araca sahip olabildiğiniz için ne kadar şanslı insanlar olduğunuzu tekrar düşündüm. :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Öncelikle şu film olayından kazasız belasız kurtulabilmene çok seviniyorum, Özkan.

Yazı ve resimler muhteşem. İnan bir tane daha alasım geldi. Bu araca 55-65 aralığında sahip olabilmek, yani sıfır bir Mazda 3 fiyatına 2-3 yaşında tertemiz RX-8 bulup, sahip olabilmek inanılmaz! Bu kadar sıra dışı teknoloji ve dizayna sahip, hiç kimseye benzemeyen, anlattığın insanların anlamakta bile zorlandığı bir otomobil.

CX-5 kullandığı teknolojiler itibarıyla, sınıfının en özel ve teknolojik SUV aracıdır. CX-5 bile RX-8 yanında sıradan kalıyor...

Özellikle makyajlı versiyonlarda dayanıklılık ve ömür konusundaki tüm problemleri çözülmüş durumda. Aracın tek sorunu tüketim, başka bir şey yok. Tüketim de senin dediğin gibi, benzer  performanslı araçlarda benzer şekilde. Örneğin bizim 2.5 Turbo 230 bg Subaru Forester ile çok farklı bir tüketimi yok.

Süper otomobil, süper yazı, teşekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Özkan ağzına sağlık çok güzel bir anlatım olmuş valla hikaye tadında..Rx8 hakkında kafamda ne kadar soru işareti varsa hepsini cevapladın tekrar teşekkürler..

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ellerinize sağlık yazınızı büyük bir heyecanla ve pis pis sırıtarak okudum kitap gibi yazmışssınız gerçekten ellerinize sağlık ben bir sahibinden e gireyimde rx-8 bakayım kendime bu kadar özendim :) maşallah kazasız belasız günlerde kullanın :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Yorumlarınız için çok teşekkürler arkadaşlar.

Valla Mustafa abi pek umudum yoktu ama kazasız belasız kaldırdık filmleri, boya gidecek diye korktum bir ara. Asıl rengini görmemişim aracın bir senedir:)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Otomobil parçalarındaki sahtecilik film kaplamasına kadar uzanmış demek.

Güzel bir yazı.

19" jantlar spor ve daha gösterişli belki fakat yolu daha sert yapıyor. 19" RX-8'e bindim geçen ay yolu çok daha sert hissettirdi.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Özkan o sarı kaput filminden kurtulmana bende çok sevindim. Belgesel tadında bir RX-8 yazısı olmuş. Ellerine ve emeklerine sağlık arkadaşım. RX-8'e olan hayranlığım bir kez daha  arttı. Ve bir gerçek var ki. Siz RX-8 sahipleri çok şanslısınız. Çok ama çok özel bir otomobile sahipsiniz. Allah kaza bela vermesin. Güle güle daha çok uzun yıllar binmeyi. Ve daha iyilerini nasip etsin. :nazar:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Aslında Mazda bize sahip olduğu için çok şanslı, İlhan. RX-8'in opel insignia, vw passat ile tüketimlerinin karşılaştırılarak değerlendirildiği bir ülkede, genel forumlarda her RX-8 başlığının altına 'zombi motor' yazan otomobil literatüründen ve hobisinden bihaber tiplerin var olduğu bir ülkede, bu otomobilde yapılanı bu kadar anlamak ve mühendisliğine, verilen tutkulu emeğe gõsterilen bu düzeyde saygı markaya arayıp, bulamayacağı destektir.

Mazda, Õzkan ve sen bir Mazda kullanıcısı olduğunuz için çok şanslı. Bak imzamda ne yazıyor?

Özkan o sarı kaput filminden kurtulmana bende çok sevindim. Belgesel tadında bir RX-8 yazısı olmuş. Ellerine ve emeklerine sağlık arkadaşım. RX-8'e olan hayranlığım bir kez daha  arttı. Ve bir gerçek var ki. Siz RX-8 sahipleri çok şanslısınız. Çok ama çok özel bir otomobile sahipsiniz. Allah kaza bela vermesin. Güle güle daha çok uzun yıllar binmeyi. Ve daha iyilerini nasip etsin. :nazar:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mustafa abi bu söylediklerin tartışalamaz bile. Rx-8 sıradan bir otomobil olmadığı gibi. Benim şahsi düşüncem herkesin sahip olabileceği bir otomobil değil. Bu dediğimin maddiyatla filan ilgisi yok. Fiyatıyla aslında çok kolay ulaşılabilir bir otomobil. Örneğin şu an kullanmakta olduğum otomobili satıp. Güzel ve temiz bir RX-8 otomobil alabilirim.....Ama bu otomobili taşıyabilirmiyim. Ona hak ettiği ilgi ve alakayı verebilirmiyim....Hayır bu konuda haddimi biliyorum.

Ama RX-8 özel bir otomobil, ve her baba yiğidin harcı değil. Otomobilin teknolojisini, mühendisliğini, özelliklerini, ruhunu tanımadan alıp. Sıradan bir spor otomobil gibi. Sırf tipini sevdiği için kullanıp, binmek bana pek etik gelmiyor. Hele ki sonrasında ama burada, ama başka yerlerde. Otomobilin ruhuna yakışmayacak, komik duruma düşürecek. Konular açıp sorular sormak.....bana göre tam bir facia...

O yüzden özel bir otomobil olan RX-8 gibi. Kullanıcıları da özel olmalılar. Bu konuda sana ve Özkan'a saygım sonsuz. Kullanmakta olduğunuz RX-8'i civatalarına kadar hak ediyorsunuz. :D

Abi son olarak senin bi yazını alıntı yaparak burada paylaşmak istiyorum. Alında her şeyi özetliyor.

"Ben sadece Mazda'ya değil, hiçbir markaya hayranlık ya da bağlılık duymuyorum. Bu sebeple son 12 yılda 6 değişik marka otomobiller kullandım. Bir sonraki otomobilimin Mazda olması için, Mazda'nın kitleden ayrı karakterini koruması, mühendis firması olmaya devam etmesi, benim anlamak ve öğrenmek için çaba sarfedeceğim teknolojiler geliştirmesi, kısaca üzerine konuşup, anlatacağım otomobiller üretmeye devam etmesi gerekir.

Hiç Passat veya Corolla sahibi olmamış olmam, VW ya da Toyota'yı sevmememle değil, üzerlerine konuşamamamla ilgili...

Mazda logosu veya CX5'in güzel ya da çirkin olması benim için birşey ifade etmiyor. CX5'i bana uzun zamandır takip ettiğim Skyactiv'den başka hiçbirşey aldıramazdı... "

Tekrardan Mustafa abi hem sana, hem Özkan'a çok teşekkür ederim. Otomobilin ruhu ancak bu kadar iyi anlatılabilir. :hi:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu konuda sizinle de hem fikirim. :) Bu kadar da olmaz dimi.

olmaz valla. Bu kadar mı anlatılır. Zaten arabam 180'i geçmiyor :( Büyüyünce alacam hıh

Sent from my iPhone using canım Tapatalk

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Teşekkür ederim, İlhan. İşte bu sebeple Mazda sana sahip olduğu için şanslı demiştim. Bu kadar bilinçli bir tüketicinin Mazda seçmiş olması, reklamı yapılacak kadar önemli bir hadisedir.

Mustafa abi bu söylediklerin tartışalamaz bile. Rx-8 sıradan bir otomobil olmadığı gibi. Benim şahsi düşüncem herkesin sahip olabileceği bir otomobil değil. Bu dediğimin maddiyatla filan ilgisi yok. Fiyatıyla aslında çok kolay ulaşılabilir bir otomobil. Örneğin şu an kullanmakta olduğum otomobili satıp. Güzel ve temiz bir RX-8 otomobil alabilirim.....Ama bu otomobili taşıyabilirmiyim. Ona hak ettiği ilgi ve alakayı verebilirmiyim....Hayır bu konuda haddimi biliyorum.

Ama RX-8 özel bir otomobil, ve her baba yiğidin harcı değil. Otomobilin teknolojisini, mühendisliğini, özelliklerini, ruhunu tanımadan alıp. Sıradan bir spor otomobil gibi. Sırf tipini sevdiği için kullanıp, binmek bana pek etik gelmiyor. Hele ki sonrasında ama burada, ama başka yerlerde. Otomobilin ruhuna yakışmayacak, komik duruma düşürecek. Konular açıp sorular sormak.....bana göre tam bir facia...

O yüzden özel bir otomobil olan RX-8 gibi. Kullanıcıları da özel olmalılar. Bu konuda sana ve Özkan'a saygım sonsuz. Kullanmakta olduğunuz RX-8'i civatalarına kadar hak ediyorsunuz. :D

Abi son olarak senin bi yazını alıntı yaparak burada paylaşmak istiyorum. Alında her şeyi özetliyor.

"Ben sadece Mazda'ya değil, hiçbir markaya hayranlık ya da bağlılık duymuyorum. Bu sebeple son 12 yılda 6 değişik marka otomobiller kullandım. Bir sonraki otomobilimin Mazda olması için, Mazda'nın kitleden ayrı karakterini koruması, mühendis firması olmaya devam etmesi, benim anlamak ve öğrenmek için çaba sarfedeceğim teknolojiler geliştirmesi, kısaca üzerine konuşup, anlatacağım otomobiller üretmeye devam etmesi gerekir.

Hiç Passat veya Corolla sahibi olmamış olmam, VW ya da Toyota'yı sevmememle değil, üzerlerine konuşamamamla ilgili...

Mazda logosu veya CX5'in güzel ya da çirkin olması benim için birşey ifade etmiyor. CX5'i bana uzun zamandır takip ettiğim Skyactiv'den başka hiçbirşey aldıramazdı... "

Tekrardan Mustafa abi hem sana, hem Özkan'a çok teşekkür ederim. Otomobilin ruhu ancak bu kadar iyi anlatılabilir. :hi:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Şöyle tekrar bir okudum da, evet galiba öyleyiz!

istersen böyle de oku dayı :) öylesiniz :( böhü rx istiyorum . Eskişehir - Elazığ ne gidilir :)

Sent from my iPhone using canım Tapatalk

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...