Jump to content
  1. Mehmet Özdemir

    Mehmet Özdemir

  • Etiket tabanlı benzer içerikler

    • godless commie
      Yazan: godless commie
      Şimdi... fren konusunda çok detay yok, değil mi? İki balata, arada metal disk. Basarlar diskin üzerine, al sana fren.
      İş öyle değil maalesef. Balatalar, ilk çalışmaya başladıklarında diskin üzerine bir miktar "balata kalıntısı" bırakırlar, o yüzden ilk rodaj sırasında frenler "zınk"diye tutmaz. Çünkü, önemli olan balata ile metal arasındaki sürtünme değil, bu "kalıntı" sayesinde balata ile metal disk+kalıntı şeklinde olan ve yeni oluşan yüzey arasındaki sürtünme ilişkisidir.

      Balata değiştirilirken "diskleri taşlamaya lüzum yok", ya da "ne uğraşıcan abi" türü laf eden yerlerden uzak durmak en iyisi.

      Çok alakasız bir yerden örnek vereyim:
      drag yarışlarında, yarıştan önce "burnout" yapılır. Duman dumana patinaj çekilir yani. Burada iki amaç vardır; lastik ısıtmanın yanısıra, asfalt üzerine o lastiğin "kalıntısı" bırakılır. Ekip şefi, aracın milimetre şaşmadan tam o izlerin üzerinden geri giderek, yarışa o kalıntıların üzerinden başlayabilmesini sağlamak için göbeğini çatlatır. Çünkü, o kalıntılı iz üzerinde sürtünme daha fazladır, yarışa patinaj yapmadan başlanır o sayede.

      Bir diskin üzerinde başka bir balatanın kalıntısı var ise, yeni balatanın o diskte verimli çalışabilme olasılığı azalır. Daha da kötüsü, eski kalıntılar yeni balatanın cilalanmış gibi parlamasına yol açabilir (burada glaze demeye çalışıyorum).

      Bir de ek bilgi:
      taşlama/tornalama işlemi biten disklerin - tıpkı silindir honlar gibi - dairesel bir şekilde honlanması gerekir. Bu işlem de çok yüksek hızda yapılır. Bu sayede yeni balatanın rodajı da çok daha kısa sürer.

      Orijinal balataları söküp yerine çok farklı bir balata takarsanız, ama bu işi yukarıda açıkladığım işlemleri yapmadan yaparsanız, olan paranıza ve fren performansına olur, o kadar.
×
×
  • Yeni Oluştur...