Jump to content

100 Kilometreyi 10 Liraya Giden Araba Piyasaya Çıktı


Ali
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Şehir içi ulaşımda önemli bir alternatif olmayı amaçlayan, farklı tasarımıyla dikkat çeken Renault Zoe Türkiye'de satışa sunuldu.

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

Karbondioksit salınımını düşürmek ve küresel ısınmayı yavaşlatmak amacıyla tüm dünyada önem verilen araçlar kategorisine giren elektrikli otomobiller, her geçen gün gelişerek günlük hayatımıza girmeyi başardı. İşte onlardan biri de tamamen elektrik motoruyla çalışan Renault Zoe.

 

TESTLERİ BAŞARIYLA GEÇTİ

Geliştirilmesi esnasında 60'tan fazla patent alınan, İsveç'te -20 derece de yapılan testlerle şekillendirilen Zoe'nin üretim aşamasında yaklaşık 850 bin kilometre yol kat edilmiş.

 

MOTORU ÇOK DAYANIKLI

Dayanıklılık testlerinden başarıyla geçen aracın motoru da önemli sınavlardan geçirilmiş. Öyle ki;Fransa'da elektrik motoruna uygulanan testler 20 yıllık normal kullanıma karşılık gelecek şekilde yapılmış.

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

ÇARPIŞMA TESTİNDE 5 YILDIZ ALDI

Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız almayı başaran araçta yuvarlak hatlar ön planda tutulmuş. Siyah renkli ızgara, büyük tasarlanan marka logosu ve gamze şeklinde LED farlar ilk dikkat çeken noktalar oluyor. Gülümseyen bir ön yüzü bulunan aracın elektrikli olduğunu vurgulamak amacıyla logoda, farlarda ve camlarda mavi renkler kullanılmış. Bumerang görünümlü arka farlarda da mavi renk kullanılmış. Şeffaf kapaklı mavi renkli arka farlar sadece frene basıldığında kırmızı ışık veriyor.

 

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

İLGİNÇ AYRINTILAR

Renault Zoe yandan bir coupe gibi gözüküyor. Bunun nedeni aracın yüksek bel çizgisi ve kaporta üzerinde gözükmeyen, cam alana gizlenen kapı kolu. Üzerinde ZOE'nin tasarımcısı Jean Semeriva'nın parmak izi bulunan, kelebek camına konumlandırılmış kapı kolu sayesinde tasarımda güzel bir görünüm yakalanmış.

 

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

20 TL'YE HIZLI, 10 TL'YE YAVAŞ ŞARJ

Elektrikli bir otomobilde ilk merak edilen konuların başında aracın menzili ve şarj süreleri geliyor. Renault Zoe'yi ister evinize kurduracağınız bir istasyonda, isterseniz de AVM veya Renault servislerinde bulunan istasyonlardan ücret karşılığında şarj edebiliyorsunuz. Aracı 43 kW'lik bir istasyona bağladığınızda yarım saatte pillerin yüzde 80'i şarj olabiliyor. Fakat 43 kW'lık güç ünitesini her yerde bulmak kolay değil. AVM otoparklarında yaygın olan 22 kW'lık istasyonlarda 1 saatte aracın bataryasının yüzde 80'ini doldurabildim. 22 kW ile 1 saatlik dolum sonrasında soğuk havalarda yaklaşık 80 kilometre menzil yapabiliyorsunuz ve kullanıcıya genel maliyeti yaklaşık 20 TL. Daha ucuz bir şarj isterseniz sabırlı olmanız gerekiyor; ev elektriğiyle yaklaşık 8 saat gerekiyor ve 10 TL maliyetle ortalama 100 kilometre yol yapabiliyorsunuz.

 

PİLLERİ KİRALANIYOR

Otomobilin elektronik üniteleri ön kaput altına, 260 kg ağırlığındaki lityum iyon pilleriyse taban halısının altına yerleştirilmiş. Renault Zoe'nin pil kirası 59 Euro'dan başlıyor ve yapılacak kilometreye, kullanılacak süreye göre değişiyor. Örneğin; 48 aylık kontratla yılda 15 bin kilometre yapacak sürücü aylık 96 Euro, 20 bin kilometre yapacak sürücüyse 112 Euro aylık pil kirası ödeyecek.

 

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

EVİNİZE ÖZEL ŞARJ İSTASYONU

Şarj için Renault bayilerine veya AVM'lere gitmek istemeyenlere özel şarj istasyonları da kurulabiliyor. Peki bahçenize veya garajınıza özel bir şarj istasyonu kurdurmanın bedeli ne kadar? Ev elektriği gücünü simgeleyen 3.7 kW'lık bir istasyonun kurulum maliyeti 800 Euro. Fakat AVM otoparklarındaki gibi çok daha kısa sürede şarj eden 22 kW'lık bir istasyon kurdurmak isterseniz bedeli 1770 Euro. Eğer bu istasyonları dış mekanda bir duvara astıracaksanız ekstra 200 Euro, ayaklı olarak kurulmasını tercih ederseniz 400 Euro daha ödemeniz gerekiyor.

 

DİĞER MALİYETLER

Renault Zoe'de sürücüye şarj esnasında yardımcı olan sistemler de bulunuyor. 3 yıllık sözleşmeyle uzaktan şarj bilgilerini görüntülemeye yarayan bağlantı sistemi 'My Z.E. Connect' için aylık 5 TL, uzaktan şarj programlama ve klima kontrolüne izin veren 'My Z.E. Interactive' adlı sistem içinde aylık 7 TL ücret ödemek gerekiyor. Bu sistemler önemli çünkü sürücüye ciddi bilgiler veren, kolaylıklar sağlayan uygulamaları beraberinde getiriyor.

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

SİSTEMİN FAYDASI

Örneğin; aracı bir AVM otoparkında şarja bağladınız ve alışverişiniz esnasında pillerinizin dolmasını istiyorsunuz. Herhangi bir sebepten dolayı araç dolumdayken nadiren de olsa şarj bağlantısı kesilebiliyor. Eğer bu durumdan haberdar değilseniz 1 saat sonra aracınızın şarj olduğunu düşünerek Zoe'nin yanına geldiğinizde kötü bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Fakat aracınızda 'My Z.E. Connect' sistemi mevcutsa şarj kesildiğinde eposta yoluyla uyarı alıyorsunuz.

 

UZAKTAN KUMANDA ÖZELLİĞİ

Ayrıca bu sistemler sayesinde Zoe şarjdayken 22 derecede ön ısıtma yapılabiliyor. Bilgisayar, tablet veya telefonunuzdan vereceğiniz bir talimatla araç, kabin sıcaklığını 22 dereceye getirmeye çalışıyor. En önemlisi ısıtma için gücü elektrik motorundan değil, şarja bağlanan ana üniteden alındığı için menzilde bir kayıp yaşanmadan kabini 5 dakikada ısıtıyor.

 

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

SICAK HAVALARDA UZAYAN MENZİL

Renault Zoe'nin menziline sürücünün etkisi büyük. Yolu okumak, trafiği anlamak, bir sonraki adımı tahmin edip gaz ve freni bilinçli kullanmak menzilin yüzde 15'in üzerinde uzamasını sağlıyor. Vitesin hemen arkasına yerleştirilen Eco tuşuna bastığınızda araç hızını maksimum 90 km/s olarak sınırlıyor, ısıtma ve soğutma fonksiyonları kısıtlıyor ve bu sayede yüzde 30 daha uzun bir menzil sağlıyor. Fakat sürüş sırasında, örneğin; sollama esnasında ihtiyaç duyar gaz pedalına sert basarsanız araç Eco modundan çıkıyor. Soğuk iklimlerde Zoe'nin menzili 100 kilometre civarında. Ilıman iklimlerdeyse 150 kilometreye kadar çıkabiliyor.

 

FRENE BASTIKÇA DAHA ÇOK YOL YAPIYOR

Renault Zoe'yi kullanırken frene bastığınızda veya ayağı gazdan çektiğinizde enerji geri kazanımıyla da menzile ciddi katkı yapıyorsunuz. Kabini ısıtmak içinde normalden farklı bir uygulama var. Dışarıdan alınan hava sıkıştırılarak ısıtılıyor ve kabin içine veriyor. Bu sayede üçte bir oranında daha fazla enerji tasarrufu yapılıyor, aracın menzili uzuyor.

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

7,5 SANİYEDE 80 KM/S HIZA ULAŞIYOR

Aracın sürücü hariç boş ağırlığı 1468 kg. 88 beygir gücündeki elektrik motoru, 220 nm torku her devirde verdiği için belirli hızlara kadar performanslı sürüş yapmak mümkün. Özellikle kalkışlarda seri hareket edebilen Zoe 0-50 km/s hızlanmasını 4 saniyede, 0-80 km/s hızlanmasınıysa 7,5 saniyede tamamlıyor. Elektrikli bir otomobil olmasına rağmen 13,5 saniyede 100 km/s hıza ulaşabilen Zoe'nin maksimum hızı 135 km/s. Eğimli yollarda, dik yokuşlarda sürücülerin imdadına yetişen yokuş kalkış destek sistemi Hill Holder'ın Renault Zoe'de standart olduğunu da belirtelim.

 

ZAYIF TARAFI

Çok konforlu ve sessiz bir sürüş sunan Zoe, elektrikli bir otomobil olmasının avantajlarını sonuna kadar kullanıyor. Fakat şehir içinde çok rahat bir sürüş sunan aracın süspansiyonları, bozuk yollarda ve sert virajlarda biraz fazla yumuşak kalıyor. Bir diğer eleştirim de oturma pozisyonuyla ilgili. Şöyle ki; sürücü koltuğu rahat, ama tabana yerleştirilen piller nedeniyle yüksek bir oturma pozisyonu sunuyor. Koltukta yükseklik ayarı olmadığı için kendinize uygun sürüş pozisyonunu bulmanız biraz zaman alıyor.

100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-pi

 

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLE ÖZEL ÇÖZÜMLER

Entegre navigasyon ve multimedya sistemi olan Renault R-Link Zoe'de standart olarak sunuluyor. 7 inç'lik dokunmatik ekran kabin içi şıklığını artırmanın yanı sıra elektrikli otomobile özgü bilgiler de sunuyor. Mesela navigasyonda gitmek için bir semt seçiyorsunuz. Sistem, rotanız için menzilin uygun olup olmadığını söylüyor. Ayrıca direksiyon simidi üzerine küçük bir düğme yerleştirilerek sürücünün gözünü yoldan almadan sistemi kontrol etmesi amaçlanmış. Sürüş esnasında bu düğmeye basarak bazı ayarları sesli komutla yapabiliyorsunuz.

 

ÖZEL LASTİK

Zoe'nin lastikleri de özel olarak seçilmiş. Çünkü lastikler elektrik motorlu araçların enerji tüketiminin yüzde 30'unu gerçekleştiriyor. Yıpranmadan dolayı fazla ısınan lastikler enerji kaybına sebep oluyor. Bu nedenle araçta Michelin'in elektrikli otomobiller için ürettiği, hamur ve deseni özel bir lastik modeli kullanılmış.

 

GENEL DEĞERLENDİRME

Genel olarak Renault Zoe'yi tatminkar buldum diyebilirim. Hem sessiz hem de gerçekten şık ve rahat bir araç. Fakat şarj istasyonu kurdurmanın maliyeti ve özellikle de aylık pil kirası elektrikli otomobil almak isteyen insanlarının kafasını karıştırıyor. Şu an için ülkemizde birçoğu İstanbul'da olmak üzere yaklaşık 100 civarında şarj istasyonu var. AVM otoparklarındaki istasyonların haricinde belirli Renault servislerinde de şarj istasyonları bulunuyor. Ama bu sayının mutlaka artması gerekiyor. Renault Zoe'nin anahtar teslim fiyatı pil kira bedeli hariç 66.500 TL.

Teknik özellikler
Motor: 88hp
Tork: 220 nm
Hızlı Şarj Süresi: 1-1,5 Saat
Menzil: 100 – 150 km
0-100 km/s : 13.3 saniye
Maksimum hız: 135 km/s
Test aracı fiyatı: 66.500 TL (Kaynak: ntv.com)

 

Kaynak : 

http://www.haberler.com/100-kilometreyi-10-liraya-giden-araba-piyasaya-7081547-haberi/

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Tip desen tip yok, ucuz desen ucuz değil, performans desen o da yok. Bir de hepsinin üstüne pil kiralama, şarj etme sıkıntısı, masrafı. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

bana da 100km yi 10 TL ile gitmek çok ekonomik gelmedi..   

 

Dün 55 TL lpg  ile 300km mesafe kat ettim.    

bu böcek kadar yavaş gitsem daha da ekonomik olur

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mazda'ya bu anlamda hak veriyorum. Bu kadar yatırım ve ar-ge ye rağmen sürücüyü tatmin etmeyecek maaliyetli bir otomabil yapmak yerine motor verimini arttırmak daha mantıklı bir yol..

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu haberi ilk okuduğumda ben de ilk eksilerini kısa menzili ve şarj sorunu olarak gördüm.. Her yerde şarj istasyonu yok, hele ki şehirlerarası bir yola çıktıysanız boşverin geri dönün :D menzil kısalığından yolda kalacaksınız çünkü..

 

Ekonomiklik konusunda da LPG ile şu an biraz daha pahalı ama rahat bir kullanım bulabiliyoruz araçlarımızla..

 

Elektriklikli araçların yaygınlaşmasını istiyorum ama çok daha kaliteli araçlar olmalı, böyle 100 km de bir şarj isteyecek araçlarla yürümez bu iş.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bırak kanka ya :D  Ellerinde patladı o model bir daha alırlar mı :D

 

Kanka ben bu ülkede telefonda ıphone ve arabada reno yazan herşeyin satacağını düşünenlerdenim. :hi:

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Zamanında fluence elektrikli versiyonunu alanlar alır.

 

Siemens Kartal'da var bir dolu :)

 

Keşke biri uğraşıp bu araç ile LPG li / Dizel bir aracı toplam sahip olma maliyeti açısından karşılaştırsa da gerçekten ucuz mu değil mi görsek :)

 

MTV si ne kadar bunların bilen var mı ?

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Hybrid'leri tam adam akıllı konuma getiremediler, onlardaki en büyük sorun "bizim ülkemiz için" vergi avantajı olmaması, hybridlerde kullanılan içten yanmalı motorların dümdüz atmosferik benzinli olması, akü vs hacimsel sıkıntılar, uygulamasal sıkıntılar (motorların devreye girme çıkma konusundaki sıkıntılar) ve en önemlisi saçma sapan "gelecek temalı" tasarımları benim için eksi tarafları. Ha şöyle az yakan 1.6 120bg civarı turbo dizelli otomatik hybrid yapsınlar, içten yanmalı motor önden çeker, arka tekerlere de elektrik motoru dayasınlar (ki bu sayede dört çekerlerin bol diferansiyel sorunu da aşılır), araba CX3 ya da 5 tadında SUV olsun ki hacim sıkıntısı aşılabilsin, elektrik bataryası ekstra olarak şebekeden de doldurulabilsin ve sadece o bataryayla 60-80 km şehir içi kullanımı karşılasın, üstüne bir de fiyatı da güzel olursa radarıma girer, hatta ciddi falsosu yoksa para da varsa direk alırım.

 

 

Fluance ZE çıktığında, memlekette de üretildiği için çok heyecanlanmıştım. Şans ya Renault ODTÜ'ye geldi, aracı tanıttılar biz mühendislik öğrencilerine. Aracı süremesek de bolca inceledik. Teknik detayları konuştuk ki mühendisleriyle geldiler, galericiden alınacak bilgi seviyesinden bayağı yukarıda şeyleri oturduk tartıştık. O araçla ilgili görüşlerimi madde madde özetleyeyim. Sayısal bilgileri tamamen kafamdan yazıyorum, yanlışım olabilir.

 

Menzil düşük, 160-180 km diyorlardı ki soğuk şartlarda ve uygunsuz kullanımda 100 km altına bile düşürülebilir. Bu konuda detay gireceğim aşağıya.

 

Vites yok, sadece 1 e 9 oranlı redüktör var, elektrik motorun güzelliği burada :) Yani tamamen sorunsuz bir otomatik vites keyfi, ama vites bile atmıyor. Aynı zamanda sabit tork, 0 devir ya da max devir tork sürekli aynı. 

 

Arka koltukların arkasına batarya yerleştirilmiş (300 kg), araç orjinalinden -yanılmıyorsam- 15cm uzun olmasına rağmen 270 lt bagaj kapasitesine sahipti.

 

22 kw bataryası vardı, ev şebekesiyle 7 saat, ev için ön hazırlıklı sistemle 3 saat, hızlı şarj 3 faz elektrikle 1 saat gibiydi sanırım dolma süresi.

 

Aracın aküsünü satın almıyordunuz, aylık kiralama bedeli vardı ve aylık ya da yıllık km sınırı vardı, yani belli bir kullanım miktarını aşmamanız isteniyordu.

Aracın 100km deki tüketimi en fazla olacak şartlarda (en pahalı memleket elektriği, en kısa menzilli kullanım gibi) 5-10 lira arasıydı o zaman yaptığımız hesaplamayla. Ancak menzil, km sınırı, batarya kirası derken çok anlamı kalmıyordu. Adamların batarya kiralama olayındaki amacı iki sebeptendi, ilki araç fiyatını dizelle aynı seviyede tutmak (ki başardılar bunu) ikincisine de aşağıda değineceğim.

 

 

Renault'un menzil sorununa yaklaşımı şu şekildeydi. Aracı 3 farklı hızda şarj edebiliyordunuz, herhangi bir priz, duvara monte aparat ya da 3 fazlı elektrik. Özellikle filolar için hızlı şarj imkanı sunan sistemlerle donatılmış otoparklar vs. vardı planlarında. Ancak uzun yol kullanımı, şehir içi yetersiz menzil ya da acele tam şarj için bir sistem düşünmüşlerdi, bataryayı bir istasyonda komple dolu bir bataryayla değiştirmek. Yukarıda bahsettiğim "batarya kiralama" olayının ikinci sebebi bu tip istasyonların mümkün olması için gerekliydi (Tesla kiralamasızını yaptı, gerekmiyor aslında, neyse Tesla'ya sonra gireceğim) keza bagajda arka aksın önündeki batarya da aynı sebeptendi. Velhasıl -sanırım- bu istasyonları hiç yapmadılar :)

 

Genel olarak bakıldığında malesef ki çok uygun şartlar altında olmayan filolar (günlük düşük menzil ve km, sürekli belirli noktalar civarında kullanılma) dışında mantıklı bir araç değildi. Hadi şehir içi kullanımına uygun (Zoe) gibi bir araç olsa eyvallah ancak koskoca Fluance'dan daha da kocamandı :)

 

 

Bahsettiğim tanıtım mevzusunda daha derinlemesine incelediğimiz hususlar vardı. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla oluşacak lityum rezervi yetersizliği, elektrikli araçlardaki güvenlik ve kaza sonrası kurtarmalarla ilgili sıkıntılar (400V dolaşıyor araçta, kafana göre kesemezsin sağını solunu, batarya darbe alırsa patlar mı gibi sorular), pillerin geleceği (ki lityuma ciddi bir alternatif gelmedi henüz) dolaylı yoldan emisyon salınımı ki buna ufak bir paragraf ayırmak isterim.

 

 

Elektrikli araç sıfır emisyonla ilerliyor ancak elektik santralleri emisyon üretiyor. Güzel bir şekilde hesaba kitaba dökmüşlerdi Renault mühendisleri. Emisyonsuz santraller (rüzgar vs) malumunuz sıfır emisyonu desteklerken, en yüksek emisyonlu kömür santrallerinden gelen elektriği kullanan Fluence ZE, dizel versiyonundan daha emisyonlu oluyordu. Batarya üretimi, lityum vs çevre kirliliği, atık piller falan da konuşuldu elbette. Aslında sıfır emisyon olayı o kadar da gerçekçi değil.

 

Bir vakit bulduğumda elektrikli araçların ustası Tesla Motors ile ilgili yazacağım :)

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

      Elekltrikli otomobiller sadece şehir içi kullanımda ekonomik vede işlevseldirler bence , bataryayı şarj edip evden işe işten eve bir kaç gün idare etmesi çok ideal olabilir, durduğunda yakıt tüketmiyor olması ve emisyonun sıfır olmasıda çevre açısından tercih sebebidir,   tabii çok daha etkin bir batarya teknolojisi kullanılmayana kadar,  Tesla markası bu konuda sanırım otorite sayılır, heleki fluance gibi ayda 250 tl batarya kirası isterlerse , sonuç gene fiyasko olacaktır.

      Hayırlısı olsun.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Abi açıkcası motorun teknik tarafıyla ilgilenmedim. Yapısı nedir vs bilmiyorum ancak elektrik motorları içten yanmalılara göre oldukça basit olduğundan çok detayına kasmaya gerek yok diye düşünmüştüm.

 

Teknik güç verilerine internetten baktım, bir kaç farklı değer var tam emin olamadım da yanılmıyorsam 70-80 kw civarı bir motor vardı, 230 Nm civarı sabit torka sahipti. Normal araçtan bir tık daha ağır bir araç (1650 idi sanırım), o dönemlerde test edenler performansından memnundu, sadece sürüş hissi değişik diyorlardı, vites atma yok, ses yok, motor freni yerine rejeneratif fren var, ivme sabit falan bir de maksimum hız düşük (130 kmh sanırım). Maksimum hız iki vitesli bir şanzıman olsa bile eşdeğer içten yanmalılara kafa tutar muhtemelen ama menzili çok düşürecek, mekanik basitliği azaltacak, ağırlık arttıracak vs sebeplerle yapılmamış muhtemelen ki zaten temel amaç şehir içi, çok da gerek yok.

 

 

İşin şöyle bir detayı var, Tesla Motors severler çok dile getiriyor bunu. Şu an piyasadaki otomobil üreticileri otomobil satışından yerine göre çok az kâr etse de servis hizmetinden edecekleri kâra odaklanıp satış yapabiliyorlar. Bu gayet gerçekçi bir teori, baz donanım araç-üst donanım arasındaki donanım farkları fiyat farklarını karşılayacak kadar maliyetli değil (hadi vergileri düşünelim, fiyat farkını ikiye bölün) ki seri üretim mantığı var, perakende fiyatlarından çok daha düşük fiyatlarla bu donanımları üretiyorlar/alıyorlar. 

 

Temelde iki tip satıştan kâr etme olayı var ya: kâr oranını düşürüp sürümden kazanmak, birim satıştaki kâr oranını arttırmak. Baz donanım temelinde sürüm amaçlı, üst donanım da ikinci açıkladığım amaçlı gibi duruyor. Ancak servis hizmetleri işin içine girince "ne kadar çok araç satılırsa o kadar servisten para kazanılır" mantalitesi doğrultusunda gerekirse komik kâr rakamlarıyla satışları patlatmaca, filo ve kamu satışları işin içine giriyor. Hatta garanti sürelerinin 5 yıla çıkma sebeplerinden biri de servis kârını arttırmak, yıllık en az bir kere bakıma girecek o araç sonuçta ki eksta olarak alıcının araç sağlamlığına güveni de giriyor işin içine. Bunu yaparken yeterince sorunsuz bir araç üretip satmış olan firma her türlü kâra geçiyor özetle.

 

Yukarıdaki detayları biraz daha yerine oturtmak için şunu yapabilirsiniz, farklı motorlarda (1.6 altında olsun ki vergi farkı olmasın) aynı araçların aynı donanımları arasındaki fiyat farkına bakın. Vergi oranı ve maliyetleri aynı olmasına rağmen yüzde 50 lik fiyat farkına denkgeldiğimi hatırlıyorum. Örnek verebilirim ama yazıyı uzatmaya değmez, herkeste internet var :)

 

 

Parasal muhabetlerin elektrikli araçlar versiyonunda şöyle bir durum var, bakım giderleri çok az. Motora neredeyse hiç bakım yapılması gerekmiyor, uzun kullanım sıkıntısı da çıkarmıyor. Batarya ömrü yeterliyse sadece yürür aksam masrafı kalıyor ki batarya ömrü için de çalışmalar var. Hepimiz az çok biliyoruz bu masrafların motor bakımı masrafına oranını, tamir gereksinimi azlığını, değişim kolaylığı sebebiyle bolca usta alternatifini. Özetle, bu araçlardan kâr etmek için satışta iyi bir kâr oranı koymak lazım ki üretimi de maliyetli, satışa koyulacak ekstra kâr satışları çok baltalayacak.

 

İşte bu yukarıdaki sebeplerden ötürü günümüz otomobil firmaları aslında elektrikli araçlara çok da sıcak bakmıyorlar. Petrol firmaları ile ortaklıklar şunlar bunlar da işin içine giriyor tabi, büyük ekonomi durumlarında son tüketici olan bizlerin pek de bir değeri yok. 

 

Üşenmeyip ciddi bir Tesla Motors yazısı yazacağım buraya, internette bolca var ancak kendi yorumlarımla komple hikayeyi özetleyecek bir yazı olacak bu, adamlara saygım sonsuz bu arada :)

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...