Jump to content

Arabama insan çarptı !


xanatoliax
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

ben neden alıntı yaparak cevap veremiyorum ya!? telden kullanıyorum eskiden vardı şimdi kayboldu..

çoklu alıntı şeysi de çalışmîyor. çalışsa da anlamadım gitti. tapatalk bile indirdim derman olmadı..

cepte mesaj üzerinde parmağını basıp biraz bekletirsen altta ALINTI şeklinda bir buton cıkıyor,ben simdi HTC'mden bu sekilde gönderdim .)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

CNBC Temmuz haberine göre apple'ın nakit rezervi $203 Milyar.

 

Link: http://www.cnbc.com/2015/07/21/just-how-much-cash-does-apple-have.html

 

Aradaki fark az olsa göndermezdim fakat yaklaşık $58 Milyarlık fark var.

 

marka değeri farklı şirket değeri farklı bir şey.. nakit rezerv farklı bir şey.. fiyatlandırmayı da ben yapmadım. Fortune dergisi yaptı :))

 

Şaka gibisiniz vallahi

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Tartışma çok uzamış .. Kimse kimseye hakaret etmiyor . Hissiyatım bu bu ülkeye çok yazık oldu. Medeniyetle teknoloji karıştırıyorsunuz .bu coğrafya 500 sene önce medeni idi bu gün ise kara cahil ama çok teknolojik. Herkesi kastetmiyorum tabi ki ama alınmak isteyen varsa alınabilir. Bir örnek , üst geçidin Altın'da Ölümüne yola atlayan adam , kırmızı Işığa 8 saniye yazarken yola fırlayan insan , mesela Işık yanmadan korna Çalan insan .bunlar hep okumuşluk Altın'da cehalete sürüklenmekten. Eğitim çok başka okumak çok başka biri taaaaaaa ailede Başlıyor. Arabama çarpan Şahıs bilmeden Çarptı ama o üst geçidin altından Koşan adam işte ben yavaştır ve araca hiç bakmadım bile Adam'ı kontrol ettim iyiydi araca gittiğim yere varınca baktım . Üzüldüm adamın sorumsuzluğundan benim alın teri ile aldığım araca zarar gelmesinden hepsi bu .
 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Benim de eski aracımın kaputuna iki aracın arasından geçen kulağında kulaklık elinde mp3 kolunda hayvanvari bir saat taşıyan bir eleman Urfadayken zart diye gelip çarpmıştı. Kolundaki saate deyinmemin sebebi sileceğin altına gelen o saat araç camını çatlattı 3 gün sonra çatlak yürüdü önce sağa sonra da yukarı doğru L şeklinde camı komple çatlattı.

İşin ilginç yanı eleman o sene modaydı kapüşonlu sweat giyiyordu kapüşon kafasındaydı ama moda olan o kapüşonlar öne doğru çıkıntılı biraz at gözlüğü gibi birşeydi. Beni görmemiş ki şaşmadım duymamış ki ona hiç şaşmadım kulağında kulaklıkla mp3 dinliyordu. Hava yağmurlu tabi. Neyse elemana birşey olmadı çok şükür. Gideceğin yere bırakayım nereye gidiyorsun dedim cevap Yazarlık Kursuna oldu. Urfa'da yazarlık kursu nerede acaba? Yer olarak neresi dedim orası dedi. Şüphelendim birşeyi var mı travma falan mı diye. Nerelisin dedim tabi araçta 4 kişiyiz elemanla birlikte Yozgatlıyım dedi. Bizim arkadaşlardan biri de Yozgat lıydı Yanyana oturuyorlardı. Bak Yanındaki de Yozgatlı dedik. Anladım zaten dedi. Haydaaa iyice kıllandım birşeyin var mı dedim. MP3 ü kaybettim dedi. Yok dedim Ağrı sızı herhangi birşey var mı? Kolum biraz ağrıyor dedi. Hastaneye götüreyim dedim Sigortam yok dedi. Ne iş yapıyorsun. Öğrenciyim. Öğrenciysen bakarlar dedim. 25 ten büyüğüm dedi sigortadan düştüm ünv de bakmıyor dedi. O zaman ne yapalım dedim Şurada ineyim dedi. İndirdik. Olan benim cama oldu. Tabi o muhabbetten sonra hepimiz dumur haldeydik devreler yandı bizim. 5 km hızla yeni kalkan aracıma atladı önüne bakmadan. Bizi bayağı gerdi. Neyse geçmiş olsun kardeş.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Başta size çarpan yayaya geçmiş olsun. Her şeyden önce, insan canı ve sağlığı gelir. 

 

Sonra size geçmiş olsun..Geçmiş olsun ki size çarpan yayanın başına bir şey gelmemiş !!

 

Olur ya otomobilinize çarptıktan sonra tökezleyip,yere düşüp kafasını vs. bir yerlere vurup. Yaralanabilir ve hatta komple teorisi gibi gelse de ölebilirdi belki de...

 

En sonda otomobilinize geçmiş olsun. Allah beterinden korusun. :nazar:

 

Sıradan basit bir olayı nereye getirdik farkında mıyız arkadaşlar !

 

Eğitim, cahillik, kültür, medeniyet, teknoloji, giyim kuşam, ülke faktörü. Bir sürü şeye mal edilmiş olan olay/olaylar.

 

Öncelikli olarak ilk temennim, bu durumu çok yadırgayan, kabul etmeyen arkadaşlar için. İnşallah sizin de başınıza böyle bir durum gelmez. Gelirse de sizden ricam, bu konuyu, buraya yazdıklarınızı. Ve en sonda, size el sallayan ve göz kırpan beni hatırlamanız.  :tey:  O0

Yukarı da kırmızı yazdıklarımı bir şekilde ama erken ama geç yerine getirebiliriz arkadaşlar. Tüm bunlardan önce bence "İnsan" olabilmek çok önemlidir. Saygı, sevgi ve hoşgörüye sahip "İnsan" olabilmek çok önemlidir. Hoşgörülü insan, vicdanlı insandır, vicdanlı insan..Çevresinde ki insanları, hayvanları, bitkileri kısacası doğayı sever, sayar.. 

 

Sihirli sözcük "hoşgörü" evet hoşgörü sınırınız nedir ? 

 

Cahil insanlar hoşgörüsüzdür, okur yazar insanlar hoşgörülüdür mü demeliyiz ?

 

Cahil, kültürsüz, medeni olmayan insanlar daha çok mu kazaya sebebiyet verir !! 

 

Toplum olarak yukarıda kırmızı belirttiğim kriterler dışında. Bizde eksik olan ve hatta bazılarımızda hiç olmayan şey. "Hoşgörü" arkadaşlar "hoşgörü" . Ülke olarak çok ciddi hoşgörü sıkıntımız var.

 

"Hoşgörü" 

 

Bir olay karşısında, Her şeyde vardır bir hayır diye bir cümleye başlıyorsak. Hoşgörümüz ama az ama çok vardır.

 

Bu olaya birde şu açıdan bakalım. İyi tarafından düşünmeye çalışalım. O yaya bize çarpmasaydı, zaman kaybetmeyip yolumuza devam edecektik. Belkide ileride zincirleme bir kazaya karışacaktık. Ne bileyim belki bir çatışmanın ortasında kalacaktık, yolda yürürken kafamıza bir cisim düşecekti.vs.vs. 

 

Bu olayı geçtim, hemen hemen hepimizin başından geçen bir olayla empati yapalım. Kapattığımız kapının arkasında anahtar unutma. Bazen kendimiz, bazen bir yakınımız unutur. Anahtarı kapının arkasında. O an Allah kahretmesin beni, nasıl unturum, nasıl böyle bir aptallık yaparım. Yada unutan kişiye, nasıl almazsın, nasıl kapının arkasına bakmazsın, senin alacağını düşündüm, sen almalıydın, nasıl düşünmezsin, bunu nasıl yaparsın, aferin, şimdi ne yapacağız, sana kapıyı kilitle diyende kabahat, bla, bla, bla diye uzar gider bu söylemler. Kullanılan kelimelerin ortak noktası sıfır hoşgörü..

 

Yaşantısı boyunca bir insan, kapının arkasında kaç defa anahtar unutabilir ki arkadaşlar ? Bu güne kadar, kapıyı kilitledikten sonra, kendinizi yada kilitleyen kişiyi. Hiç tebrik ettiniz mi ? Koçum İlhan bu günde anahtarı içeride unutmadın, helal sana..Yada aynı benzer söylemi, kapıyı kilitleyen kişi için söylediniz mi ?

 

Eminim söylememişsinizdir...Biliyorum içinizden geçiriyorsunuz , ben söyledim mi ? Bunu söylesek/söylesem her halde deli ilan ediliriz. Yada düşünsenize kapısını kilitleyen. Yan dairede ki komşunuzla karşılaşıyorsunuz sabah. Komşunuz kendisini tebrik ediyor, helal bana bu günde anahtarı içeride unutmadın, seviyorum kendimi.. :)  Herhalde deli olduğunu düşünüp, komşuluk ilişkilerinizi gözden geçirirsiniz.

 

Peki anahtarı içeride unutan çocuğuna, bağırıp, çağıran, hakaret eden, aşağılayan ve hatta döven bir komşu görseniz !! Tepkiniz, düşünceleriniz ne olurdu ?

 

Sizce hangisi daha deli ? Anahtarı  İçeride unutan kendisini tebrik eden komşunuz mu ? Yoksa anahtarı içeride unutan çocuğuna, demedik ve yapmadık şey bırakmayan  komşunuz mu ? 

 

Biliyorum yazdıklarım komple teorisi gibi, ve hatta kiminize göre delice bile gelebilir. Ben bile şu an kendimi, deli gibi hissettiğimi itiraf etmeliyim. Çünkü bu kadar sıradan, basit bir olay karşısında verilen tepkiler, yapılan yorum ve eleştiriler. Konunun geldiği şu anki durum. Yani böyle bir konuya bu kadar uzun yazacağımı hiç tahmin etmezdim.

 

Aranızda bu yazdıklarımı, neyi vurgulamak istediğimi anlamayanlar elbet çıkacaktır. Ama eminim ki, neyi anlatıp vurgulamak istediğim şeyleri anlayıp bana hak verenlerde çıkacaktır. Aranızda bir kaçınızın içine kurt düşürebildiysem , ne mutlu bana. Öyle ki bu kadar uzun, uzun yazmam bir işe yaramış demektir... 

 

Konuya bakalım, konunun geldiği hale bakalım, yazdıklarımıza, birbirimize yaptığımız ithamlara bakalım...Sonra çuvaldızı kendimize batıralım.

 

Ben ne kadar hoş görülüyüm, sorusunu kendi kendimize soralım. 

 

Not: Bir ülkenin medeniyetini ölçmek için filozof filan olmaya gerek yok. O ülkenin kaldırım taşlarına bakın. Kaldırım taşlarının yüksek olduğu ülkede medeniyet çok azdır. Kaldırım taşının alçak yada hiç olmadığı ülkelerde ise, medeniyet çok yüksektir. Kolay bir medeniyet formülüdür. :)

 

Diğer Not :D : Burada yazdıklarımın tamamını bu konuda olup bitenlere bağlamayalım. Forum ve ülke genelinde olup bitenlere karşısında bir genelleme olarak alabilirsiniz. Hoşgörü sıkıntımız olduğu içinde böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldım.  :fiuw:  :fiuw:

 

Sevgiler, saygılar, hoşgörüler dilerim herkese.....

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 

 

Not: Bir ülkenin medeniyetini ölçmek için filozof filan olmaya gerek yok. O ülkenin kaldırım taşlarına bakın. Kaldırım taşlarının yüksek olduğu ülkede medeniyet çok azdır. Kaldırım taşının alçak yada hiç olmadığı ülkelerde ise, medeniyet çok yüksektir. Kolay bir medeniyet formülüdür. :)

 

Sevimli bir analoji ama bu medeniyetin ölçüsü değil. Yol mühendisliğinde kaldırım yüksekliği stantdartır.

 

Ancak özellikle dar yollarda araba parkına izin vermemek için kaldırımlar yüksek yapılır. Özellikle italya'da nüfus yoğunluğu olan kentlerde sizi şaşırtacak kadar yüksek kaldırımlara rastlarsınız. Yayalar sorunsuz inebilsin diye kimi yerlerine biri iki basamak merdiven bile eklenir.

 

kaldırımlar bu dar yollarda yaya yoluna araç parkını önlemek için yüksek yapılır. Yeni mimaride ise yaya iniş çıkışları sorunu yarattığı için kaldırım kenarlarına demir dikmeler konulması yaygınlaşmıştır.

 

Keza Atina ana arterler dışında kaldırımlar şaşırtıcı ölçüde yüksektir. Arabanın kapısını açamazsınız.

 

 

Medeni kelimesinin türkçe karşılığı kentli demektir. 

 

Bu nedenle kaldırımlar kente özgüdür köylerde ve kırsal yerleşim bölgelerinde kaldırıma rastanmaz.

 

türkiyede 2.000 li yıllara kadar yol mühendisliği pek bilinmezdi. Önceki asfalt kazınmadan üzerine tekrar yapılır ve yollar yükselirdi.

 

Bu nedenle pek çok yerde bırakın yüksek kaldırımı, kaldırımlar yoldan aşağıdaydı :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Verdiğiniz örnekler hep Akdeniz ülkeleri. Akdeniz ülkeleri bizden gelişmiş olsa da o stsndardı yakalayamamışlardır. Klasik Akdeniz ülkelerindeki anlayış çoğunlukla aynıdır.

Abdde İngiltere de ise kaldırımlar yüksekliği azdır hatta abd nin sakin kasabalarında yoktur. Ama park eden hiç bulamazsınız. Yayaya saygı olduğundan yollarını ayırmayı bile akıl edememişler bakın şu işe.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Verdiğiniz örnekler hep Akdeniz ülkeleri. Akdeniz ülkeleri bizden gelişmiş olsa da o stsndardı yakalayamamışlardır. Klasik Akdeniz ülkelerindeki anlayış çoğunlukla aynıdır.

 

off off sizle ne yapacağız bilemiyorum..

 

Medeni kelimenin anlamı kentli demektir. Kent kültürünün egemen ve hakim olmasını ifade eder.

 

Örnek verdiğim iki yeri özellikle seçtim. Roma ve atina... bu ikisi dünyanın en eski iki kentlerinden ikisi. Yani medeniyet dene şeyi batıda bu iki kent yarattı. Medineyetle batı bu iki kent üzerinden tanıştı doğudan 1000 yıl sonra hemde.

 

Medeniyet ölçüsü olacaksa avrupada bu iki kent olacak. Binlerce yılık bir medeniyet kültüründen bahsediyoruz.

 

ABD özellikle bu iki uygarlığın (medeniyetin) yanında dünkü çocuk sayılır. Avrupadan göçen tutunamayanların, afla serbest kalan mahkumların kurduğu geç bir medeniyet.

 

Kaldırımdan yola çıkarak medeniyet açıklamazsınız. Sevimli bir analoji olur o kadar.

 

Kent kültürü nedir kentler nasıl doğdu. Kentlilik nedir uzun uzun anlatmak lazım belki size.

 

Daha öncede dediğim kendinizi kültürünüzü ve içinde bulduğunuz coğrafyayı aşağılamak üzerine kurmuştunuz ideolojinizi.

 

Avrupa daha kanalizasyonla tanışmadan çok önce istanbulda kanalizasyon vardı.

 

Avrupalılar dışkılarını sokaklara atardı camlardan. Geniş terekli şapkalar o boklar kafamıza düşmesin diye icat edilmişti.

 

Medeniyet öğreneceksiniz yüzününü batıya değil doğuya döneceksiniz canlar.

 

Bilinen en eski devletler batıda değil doğudaydı

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

O eskiden medeniyet beşiği olan yerler nedense bugün tek dişi kalmış canavar. Asıl medeniyet Mezopotamya ama bakıyoruz bugün ortadoğu halkları en ahlaksızları en kavgacıları. Akdeniz ülkeleri de bundan farklı değildir.

İtalya ispanya Türkiye birçok yönden birbirine benzer. Giderseniz bir fark olmadığını görürsünüz hatta.

Ama dünkü çocuk kalmış abd İngiltere vs insana saygıda bu medeniyet beşiklerinden daha iyi bir durumda. Nasıl oluyor acaba.

Medeniyet beşiği demek günümüzde hala uygar medeni demek olmuyor demek ki.

Çok değil yüz yıl önce iskandinavya ülkeleri bok içindeyken insanları düzgün değilken günümüzde en güvenli en refah en mutlu ülkeleri iskandinavyada.

Bu medeniyet beşikleri neden abd yi ya da iskandinavya ülkelerini yakalayamıyor ne kadar enteresan! Bunun arkasında acaba bu böbürlenme olmasın sakın? Medeniyet beşiğiyiz biz diyenlerin rehaveti mi acaba?

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Canım arkadaşlarım.

 

Kaldırım denen şey dünyada ilk yunanlılar tarafından icaat edildi. Mora yarım adasında Corint kent devleti artan trafik karşısında insanların zarar görmesini önlemek için dünyanın ilk kaldırımını inşaa etti. üstelik milattan önce MÖ 400 yılında..

 

Daha sonra kenti ele geçiren Romalılar. Kaldırım görüp önemini kavrayınca şehirlerini kaldırımlı yollarla donatı.

 

Britanya'da ilk kaldırımda Britanya’nın en eski şehri olan Colchester için yapılan 1623 yılındaki kaldırımdır. Yaklaşık 2. sene sonra kaldırımı yapmayı akıl edebildiler.

 

Hani kaldırım üzerinden medeniyet taslayacaksınız Atina ve Roma örneklerimi yeniden düşünmeniz gerekir. Canlar.

 

Medeniyetin ölçüsü başka başka şeyler artık...

 

Hitler üzerinden dünyayı ele geçirmeye çalışan Almanya döneminin en medeni devletiydi. İnsanları gaz odalarında yakıp sabun filan yapıyordu canlar.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

İdeolojinizi coğrafyayı ve kültürü aşağılamak üzere kurmuşsunzu demişsiniz ne kadar talihsiz bir cümle. İdeolojimi bilmeden böyle bir aklınızca fikirde bulunmak...

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bu coğrafyada yaygın.

Bu coğrafyanın çürümüş ahlaki yapısını anlatmak bu coğrafyayı aşağılamak değil GERÇEKLERİNİ anlatmak olur.

yine diyorum ve sizi POLYANACILIK oynamayı bırakmaya davet ediyorum.

Ortadoğu konusuna gelirsek.

Bir tane ahlaklı bir toplum gösterin. Adaleti düzgün, yöneticileri yolsuzluk ile suçlanmayan, güç sarhoşu olmayan yöneticileri olan, kendi çıkarları için vatandaşlarını feda etmeyen bir ülke gösterin.

Adaleti kişiye göre işlemeyen, trafikte emniyet şeridinden gitmeyen sürücülerin olduğu, ve bunu enayiler kurallara uyuyorlar diye söylemeyen bir toplum gösterin.

Dışarıda 5 kişi 1 genci öldüresiye döverken pencereye çıkmayan bir toplum. KENDİ ÇIKARLARI İÇİN BAŞTAKİLERİ ELEŞTİRMEYEN VE DESTEKLEYEN şakşakçıları olan bir toplum.

Çok misafirperver denilenlerin tek turiste 11 kişi saldırdığı, esnafın taksicinin dolandırmaya çalıştığı bir ülke...

İşini hakkıyla yapan kim var bu ülkede? Herkes ahlaksızlık peşinde.

ÖZDE DEĞİL DE SÖZDE Müslümanların olduğu bir ülke, domuz yemenin haram ama yetim öksüz hakkı yemenin insan hakkı yemenin helal olduğu bir ülke. Vergisini faturasını Düzgün ödeyenlerin diğer sorumsuzların sülüklerin faturalarını da ödediği ve devletin bunu yasallaştırdığı bir ülke.

O nedenle polyanacılığı bırakın ve gerçekçi olun. Olmak istemiyorsanız da zaten belli etmişsinizdir şakşakçı olduğunuzu. Benim ideolojimi de ağzınıza almayın

Ben kral çıplak demeye devam edeceğim...

Ben diyorum madem medeniyet beşikleri neden geriye gitmişken dünkü çocuklar bugün medeni.

Siz diyorsunuz hala Atina roma yaptı kaldırımı.

Ben diyorum medeniyet beşikleri neden geride. Siz diyorsunuz Atina roma yaptı kaldırımları.

Ben birşey demiyorum.

Çok güzel laf cambazlığı yapıyorsunuz.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Olmak istemiyorsanız da zaten belli etmişsinizdir şakşakçı olduğunuzu. Benim ideolojimi de ağzınıza almayın

Ben kral çıplak demeye devam edeceğim...

 

Bir tezi savunma becerisi gösteremeyince hakaret ediyorsunuz... Mutlucum senin kral çıplak diyecek bir birikimin yok canım.. senin kral nedir onu kavrayacak durumunda yok :))

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Akıl yaşta değil baştadır. Birikim konusuna girmeyelim.

Dün dediğiyle bugün dediği tutmayan akıl tutulması yaşayan birini takip edenlerin farklı olmasını beklemek abesle iştigaldir.

Savunamadığım bir durum yok, son soruma cevap verebildiniz mi. Asıl siz çok güzel çevirkazı yapıyorsunuz.

Ülkede bu kadar şehit varken ve hala ohal ilan edilmemişken hala ülkenin ortadoğunun güllük gülistanlık olduğunu sanmak ya polyanacılık ya da şakşakçılıktır. Ha hiçbiri değilse yaşınızını da dikkate alırsak durum daha da vahim.

Elhamdülillah Allahtan başkasına kulluk etmiyorum. Nasip de etmesin. Krallıkla vs işim olmaz, ama halifelik hayranları bilirler kralı

Cevap vermeyeceğim zorlamayın

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

İlk icat edilen kanalizasyonlar, atık su kanalları, 2015 istanbulunda yağmur yağdığında yer yüzüne çıkıyor. Elin avrupasında yukarı baktığınızda bir tek kablo göremezsiniz. Ülkemiz görüntü kirliliğinde hat safhada. Ülkemi aşağılamak değil ancak ülkemize karşı gözümüzüde kapatmamamız gerekir diye düşünüyorum. Tabi burda sorunu ülke insanında değilde biraz yönetim şeklinde aramak daha doğru olur diye düşünüyorum. Sonuçta ilk icat edilen alt yapı sistemini geliştirmek daha sorunsuz hale getirmekte onların elinde. Yoldan geçen vatandaş alt yapı sistemine ne yapabilirki. Öte yandan kaldırım yüksekliğine gelince işte bu noktada ve buna benzer konularda vatandaşımızın ve onun vatanında yaşayan diğer insanlara bakışı önemli. Şöyleki avrupada bir çok kentte kaldırım yüksekliği bir kaç parmak yani 3-5 santimi belki 10 santimi geçmez. Burda ise 30 santime kadar ve hala araçlar kaldırıma çapraz park ediyor. Bir tv programında dinlemiştim konunun uzmanından yıllar önce şöyle diyor o uzman" avrupa ve amerika yada uzak doğunun bir kaç ülkesinde kent yerleşirken önce ince ayrıntılarıyla kent planı yapılır sonrasında yavaş adımlarla kent ortaya çıkarılır. Bizim burda ise önce kent ortaya çıkarılıyor sonrasında planı uydurulmaya çalışılıyor" şu bir gerçekki yıllar öncesinde burda mükemmel bir medeniyet vardı ancak koltuk sevdası medeniyeti geri kalmışlığın ortasına sürükledi! Sürüklüyor. Ancak yinede karamsar olmamalı.bizden daha kötü durumda olan bir çok yer var. Ne demiş M.Akif Ersoy "medeniyet" dediğin tek dişi kalmış canavar.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

konunun uzmanından yıllar önce şöyle diyor o uzman" avrupa ve amerika yada uzak doğunun bir kaç ülkesinde kent yerleşirken önce ince ayrıntılarıyla kent planı yapılır sonrasında yavaş adımlarla kent ortaya çıkarılır. 

 

 

 

Buda doğru değil yeni bir kent kuruyorsanız yapılabilir ama bizim coğrafyamızda kentlerin çoğu bin yıldan eskidir ve eski kentin gelişmesiyle oluşmuştur. O yüzden sıfırdan plan yapamazsınız.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Yine tartışma, yine laf dalaşı ve yine Pan : )

 

Eee yani itiraz edilecek şeyler yazılınca itiraz da etmek lazım... bu forum birilerinin çiftliği olmamalı...

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Buda doğru değil yeni bir kent kuruyorsanız yapılabilir ama bizim coğrafyamızda kentlerin çoğu bin yıldan eskidir ve eski kentin gelişmesiyle oluşmuştur. O yüzden sıfırdan plan yapamazsınız.

evet yapıla bilir ne varki yapulmıyor. Gelin kırşehire bakın yada burayı bulamayanınız olabilir en basitinden ankaraya bakın bir gidin mamak, kayaş ve adını sayamadığım bir çok semt ve şehir ciddi bir çarpık kentleşme yani sanki yeni kent olmaya başlayan yerlerimizin park, kaldırım, alt yapı, üst yapı sorunları yokmuş gibi ifade ettiniz. Ülkemizin dört bir tarafı her gün kazılıyor ve kazılıyor bu asla son bulmayacak. Ben küçük bir çocukken bulvar yolu boyunca kazılmış boru kanalını görmüştüm ve inanın kazılan yerde tam beş kat asfalt gördüm. Evimin önündeki yol girişten yarım metre alçaktaydı şimdi yarım metre yüksek.
  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

evet yapıla bilir ne varki yapulmıyor. Gelin kırşehire bakın yada burayı bulamayanınız olabilir en basitinden ankaraya bakın bir gidin mamak, kayaş ve adını sayamadığım bir çok semt ve şehir ciddi bir çarpık kentleşme yani sanki yeni kent olmaya başlayan yerlerimizin park, kaldırım, alt yapı, üst yapı sorunları yokmuş gibi ifade ettiniz. Ülkemizin dört bir tarafı her gün kazılıyor ve kazılıyor bu asla son bulmayacak. Ben küçük bir çocukken bulvar yolu boyunca kazılmış boru kanalını görmüştüm ve inanın kazılan yerde tam beş kat asfalt gördüm. Evimin önündeki yol girişten yarım metre alçaktaydı şimdi yarım metre yüksek.

 

Aslında bu çarpık kentleşmenin suçunu 80 yıllık kemalizmde aramalıyız.

 

Bu topraklardaki bütün uygarlıklar kendine has mimariler, köprüler, su yolları evler yaptılar.

 

Osmanlı selçuklu ve bizans mimarisinin bir sentezini oluşturup kendine özgü hayranlık uyandranı bir osmanlı mimarisi ve kent yapılaşması geliştirdi.

 

80 yıllık kemalizm bir cumhuriyet mimarisi kentleşme planı yaratamadı. Kontrolsüz bir köyden kente göç, denetimizsiz bir gelişim mimari bir yıkım ve dejenerasyon yarattı.

 

Düşünsenize son 10 yıla kadar bu ülke metroyu bile bilmiyordu. Özaldan önce otoyol kültürü dahi yoktu.

 

Şimdi bu 80 yıllık enkazı parça parça kaldırıyoruz...

 

Olaya birde böyle bakın. 

 

80 yıllık kemalizm onulmaz hasarlar yarattı bu topraklarda.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Misafir
Bu konu yorumlara kapatılmıştır.
 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...