Jump to content

Emisyon Türk Tüketicisinin Umurunda Değil !


Efebey
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

 

Geçtiğimiz hafta Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) yönetimi ile biraraya gelen Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER), tüketicilerin satın alma davranışlarına ilişkin GfK ile yaptıkları araştırmaları paylaştı.

ALMAN Volkswagen Grubu’nun Amerika’da sattığı dizel motorlarında emisyon değerlerinin düşük çıkması amacıyla hileli yazılım kullandığının anlaşılmasıyla birlikte emisyon ve dizel motorun geleceği  tüm dünyada tartışılmaya başlandı. Amerika ve Avrupa’da hükümetler çevre bilinciyle emisyon oranlarını daha da düşürmek için çalışmaları hızlandırırken, tüketicilerde bu bilinçle otomobil tercihlerini belirliyor.

Türkiye’de ise durum tam tersi durumda. Hükümet emisyon oranlarına ilişkin ne vergisel anlamda ne de çevreyi kirleten eski araçları trafikten çekmek adına hiç bir girişimde bulunmazken, yapılan araştırmalar Türkiye’de emisyon değerlerinin otomobil tüketicisi açısından da neredeyse hiç umursanmadığını ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre emisyon değerlerinin, Türk tüketicisinin satın alma kararında rol oynayan etkenlerin sonuncusu olurken, dış tasarım, donanım ve fiyat gibi unsurların daha ön planda olduğunu gösteriyor.

Emisyon son sırada !

Geçtiğimiz hafta Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) yönetimi ile biraraya gelen Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER),  tüketicilerin satın alma davranışlarına ilişkin GfK ile yaptıkları araştırmaları paylaştı.

OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan, Türkiye’de satılan araçların, genel olarak emisyon değerlerine uygun olduğunu, ancak ülkemizde azot oksit ölçümü yapılmadığına değinirken, tüketicilerin de, araçların havayı kirletme miktarı olarak bilinen emisyon değerlerini pek de önemsemediklerini belirtti. OYDER’in GfK ile her yıl düzenlediği anketlerde, tüketicilerin satın alma sürecinde önem verdiği unsurları öğrenmeye çalıştıklarını anlatan Gülan, “Bu araştırmalarda gördük ki, bir aracın emisyon değeri, tüketicilerin o aracı tercih nedenleri arasında en son sırada çıkıyor. Geçen yılki, hatta bir önceki araştırmada da bu aynı” diye konuştu.

Dizel modası bitebilir !

OYDER’in geçen yıl yaptırdığı anketlere göre tüketici tercihlerinde en yüksek orana sahip kriterler aracın tasarımı, yakıt tüketimi ve donanımı. Bunu fiyat ve kullanım hacmi izlerken, güvenlik özellikleri ve ödeme seçenekleri 6 ve 7’inci sırdada yer alıyor. Emisyon değeri ise yüzde 4 gibi bir oranla en sonda yer buluyor. 

Bu, 2012 yılında yapılan ankette yüzde 3.8’le yine en son sırada yer almış. Düşük hacimli benzinli motorların, son dönemde üreticiler tarafından bir süredir dizele natif olarak kullanılmaya başlandığını, bu motorların yakıt tüketimi ve artırılmış güçleriyle performans kaybı yaşatmadığını hatırlatan Gülan, dizelin bir anda moda haline geldiğini, ancak bu durumun değişebileceğini belirtiyor. Gülan, “Türk tüketicisi, genellikle bu ufak hacimli benzinli motorlara önyargıyla yaklaşıyor. Aracı taşımayacağını düşünüyor. Ancak test ettiğinde ikna oluyor” ifadesini kullandı.

200 Belgrad Ormanı bile temizleyemez !

TÜRKİYE’de 20 yaşın üzerinde araç sayısının 3.5 milyon adet olduğunu, tüm araç parkının yaş ortalamasının ise 12 olduğunu vurgulayan Alp Gülan, “Bizim bakanlığa sunduğumuz bir rapor var. Şu anda 20 yaşın üzerindeki bir araçta 210-220 gr/km karbon salımı var. 

Yeni araçlardaysa bu rakamlar 100-110 gr/km’ye düştü. İkisini karşılaştırdığımızda aradaki fark, 200 Belgrad Ormanı’nın temizlemeye çalıştığı kadar bir kirliliğe denk” dedi. AB’de bir aracın yarattığı çevre kirliliğini temizlemenin 8 bin 474 Euro olarak hesaplandığını da kaydeden Gülan, “20 yaş üstü bir aracın çevreye verdiği zararın bedeli bu. Devlet 8 bin 474 Euro’nun dörtte birini ÖTV indirimi olarak verse ve bunu ‘sıfır’ araç satışına katkı şeklinde formüle etse, hem sistemden bu araçların çekilmesi mümkün olur hem de geri dönüşüm merkezlerine fayda sağlar” ifadesini kullandı.

Hafif ticari kiralanamıyor ithal ağırlığı yükseliyor !

TÜRKİYE’de hafif ticari araçlarda kiralama yapılamaması başta olmak üzere devletin bu tip araçlar için getirdiği zorunlulukların, tüccar ve küçük işletmeleri ikame binek araçlara yönlendirdiğini söyleyen OYDER Başkanı Alp Gülan, bunun da otomobil ağırlığını artırdığını savundu. Türkiye’de 19.8 milyon araç olduğunu, yüzde 50’sinin binek otomobil olduğunu hatırlatan Gülan, şöyle devam etti: “Devletin master planında, AB normlarına göre bunu yüzde 75’lere çekme düşüncesi var. Son 5-6 yıldır yerli hafif ticari araçların hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum. Hafif ticaride muayene süresi 1 yıl. Diyelim ki bir minibüs kullanıyorsunuz. Psiko-teknik analiz var, SRC, K1, K2 belgesi, birinci köprüyü geçememe sıkıntısı var. 

Tüm bunları topladığınızda kullanıcı binek otomobil almayı tercih ediyor. Bu da hafif ticari satışını düşürüyor, yerine ikame binek araçlar giriyor piyasaya. Böylece ithal oranı yüksek çıkıyor. Türkiye’de zor şartlarda çalışan tüccarlar, küçük işletmeler hafif ticari araç kiralayamıyor. Bu kısır döngüyü aşmamız gerekiyor. Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile beraber planlarının binek araç sayısını yükseltmek olduğunu söylerken,Ekonomi Bakanlığı’nda ithalat ihracattan sorumlu yetkililer de ‘Yerli oranını artırmanız lazım’ diyor. Son 10 yılın hafif ticari rakamlarına baktığımızda, bu araçlar şu anda biraz üvey evlat muamelesi görüyor.”

Emre Özpeynirci ( Hürriyet )

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Türk tüketicisi cebinden çıkacak paraya bakar, daha ucuz daha iyi, çevre kimin umurunda. Diyeceksiniz ki sen yapıyor musun ? Yalan yok ben de hiç bugüne kadar alırken böyle bir derdin içinde değildim. VW olayında benim için önemli olan konu insanları kandırmış olmaları.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

türk tüketicisi öle olmak zorunda,,buna mecbur bırakılıyıor,,bizde amerıka kıtasındaki gibi 1günlük çalısmamızla 3-4depo benzın alabilseydik,,ortasınıf bir  araba alabilmek için 4-5aylık maaşımız yetseydi,bizde öle konuları önemserdik  veya

onlarında 1 depo benzın için 3-4gün çlaısması gerekse,,ortasınıf bir otomobil için 30-40 aylık maaşları gerekse ,o zaman görürüm o doğa sevdalısı amerikalıları,, 

  • Beğen 5
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Emisyonu kafaya takmak mı? Bursa'da 10 yıldır göre göre alıştığımız görüntülerden örnek vereyim. Kimsenin ya da en azından AKP'li Belediye Başkanlarına oy veren 55%'in umrunda olmayan görüntüler bunlar. Zaten o yüzden ne resimi ne videosu çekiliyor, ne de Bursa'nın yerel basınında  yer alıyor.  Bursa'da şehir içi kullanırken elim hep dışardan gelen havayı kapatan tuşta oluyor, bu yeşil renkli otobüsler önüme çıktıkca basıyorum çoğu kez basmaktan yorulup dış hava kapalı geziyorum. Motosikletle gezdiğimde denk gelirse nefesimi tutabildiğim kadar tutuyorum. Bisiklette pek öyle şansım olmadığı için bisikletle çıkmaz oldum.

3PvGX9.jpgRB1zaY.jpg

WEg3l4.jpg

 

 

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ümraniye sanayinde bir camcıda Belediye aracının şöförünü konuşturdum AddBlue sistemi için aldatıcı sensör koymuşlar otobüslere, Addblue sıvısı eklemiyorlarmış... Başta örnek olacak belediye araçları bunu yapıyorsa, vatandaş ne yapmasın... Bunların garajına gideceksin , o teknik müdür mühendis bozuntusunu oturtacaksın bi güzel sandalye ile bu egsozun karşısına...

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ümraniye sanayinde bir camcıda Belediye aracının şöförünü konuşturdum AddBlue sistemi için aldatıcı sensör koymuşlar otobüslere, Addblue sıvısı eklemiyorlarmış... Başta örnek olacak belediye araçları bunu yapıyorsa, vatandaş ne yapmasın... Bunların garajına gideceksin , o teknik müdür mühendis bozuntusunu oturtacaksın bi güzel sandalye ile bu egsozun karşısına...

Yalan inanma yalan inanma zihniyet bu olduktan sonra hak insanlara :D

 

http://www.dailymotion.com/video/x2i1wq8

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Emisyonu kafaya takmak mı? Bursa'da 10 yıldır göre göre alıştığımız görüntülerden örnek vereyim. Kimsenin ya da en azından AKP'li Belediye Başkanlarına oy veren 55%'in umrunda olmayan görüntüler bunlar. Zaten o yüzden ne resimi ne videosu çekiliyor, ne de Bursa'nın yerel basınında  yer alıyor.  Bursa'da şehir içi kullanırken elim hep dışardan gelen havayı kapatan tuşta oluyor, bu yeşil renkli otobüsler önüme çıktıkca basıyorum çoğu kez basmaktan yorulup dış hava kapalı geziyorum. Motosikletle gezdiğimde denk gelirse nefesimi tutabildiğim kadar tutuyorum. Bisiklette pek öyle şansım olmadığı için bisikletle çıkmaz oldum.

3PvGX9.jpgRB1zaY.jpg

WEg3l4.jpg

 

 

black smoke bursa'da görüntülenmiş:)

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

VW insanları kandırdı, üçkağıt yaptı, oh olsun cezalandırılacak diye bir yığım laf edenleri Bursa'daki bu otobüslerin arkasında dolaştıracaksın "Anlat bakalım VW'yi" diyeceksin içine bu dumanı ceke ceke VW'yi anlatmasını dinleyeceksin.

Yalan inanma yalan inanma zihniyet bu olduktan sonra hak insanlara :D

http://www.dailymotion.com/video/x2i1wq8

Bu adamı hatırladım,  alanında efsane. Dikkat edilirse adamda cevap ta bol.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

aslında sorun şurda donanim haberde orda burda vs o kadar cok vw fanı var ki sanki babalarının fabrikası var satılan her araçtan pay alıyorlar ölümüne savunuyorlar gerçi bizim millet böyledir elindeki neyse daha iyisini alana kadar en iyisi odur ölümüne savunur 

yıllarca başkalarına vw almadı golfü yok diye sen salakmısın niye golf almadın ben cok akıllıyım golf aldım derse

golf premium bi araç vw şahane marka diye orda burda gezerse insanlarda tabiki al sana vwyide gördük deme hakkına sahip bence sonucta o otobusun sahibi arabasının premium oldgunu zannetmiyor :)

arkadaş elimde şu kadar para vardı baktım kendimce araştırdım kafama yatan golf oldu astra oldu ne bileyim mazda oldu derse anlarımda, tsi arızalarıyla ünlenmiş sıfır araçlarda boyalı araba satan benzinlide yakıt tüketimi 1lt düşük gösteren dizelinde emisyon skandalı çıkmış bir markaya araca böyle premium diyince komik oluyor

passat dizel 126bin kmde motor bitmiş adam yazmış sikayetvarda firmanın umrunda değil elimde kaldı diye söyleniyo adam daha ne denebilir

karaqedi tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Esasen ben VW sevmem, geçenlerde evin önüne beyaz Passat park etti çıkışı zorlaştırdı gördüm ve beyaz VW'leri sevmediğimden de oradan cekmesini söyledim, aynı yere başka bir araba parketse öyle yapmazdım, bizim sokak merkezi yerde gelen geçen parkedio, hoş daha hiç Mercedes veya Mazda 'sını parkeden de görmedim o da ayrı mesele , hep Renault Symbol, Ford Focus Mondeo, gibi modeller parkedio.

Aslında konunun araba, amerika, ab, yasa, ceza, parayla da alakası yok, sokakta yaya olarak yürüyemiom en önemli şey sağlık deil mi hayatta? 

Bursa Belediyesi veya Trafik bu otobüslerde mazot yerine #10 yağ kullanılmasına karşı hiç ceza bişi yapmıyor, neredeyse halktan insanlar yapacak Belediyenin Trafik Ekiplerinin yapması gerekeni, böyle ayıp olmaz.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Esasen ben VW sevmem, geçenlerde evin önüne beyaz Passat park etti çıkışı zorlaştırdı gördüm ve beyaz VW'leri sevmediğimden de oradan cekmesini söyledim, aynı yere başka bir araba parketse öyle yapmazdım, bizim sokak merkezi yerde gelen geçen parkedio, hoş daha hiç Mercedes veya Mazda 'sını parkeden de görmedim o da ayrı mesele , hep Renault Symbol, Ford Focus Mondeo, gibi modeller parkedio.

Aslında konunun araba, amerika, ab, yasa, ceza, parayla da alakası yok, sokakta yaya olarak yürüyemiom en önemli şey sağlık deil mi hayatta? 

Bursa Belediyesi veya Trafik bu otobüslerde mazot yerine #10 yağ kullanılmasına karşı hiç ceza bişi yapmıyor, neredeyse halktan insanlar yapacak Belediyenin Trafik Ekiplerinin yapması gerekeni, böyle ayıp olmaz.

tabiki saglık önemli dışarda bi yürüyüş yapalım diyoruz ben nefes alamıyorum trafik yogunsa dolmuslar otobusler cok fena bazı arabalarda cok rahatsız ediyor ülkemizde bu konuda duyarlılıgın artması tabiki önemli ama vwye olan tepki kullanıcı kitlesindeki birçok insanın ukala tavrından kaynaklanıyor diye düşünüyorum

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Köşe başına ağaç dikilmezse, dikilen ağaçlar ev,yol için kesilirse, büyük şehirlere göçün önüne geçileceğine yapılaşma daha da berbat hale getirilirse, toplu taşımayla bir noktadan bir noktaya gitmek iişkence olmaktan çıkarılıp halk arabalarını kullanmaya zorlanırsa ne kadar az COx NOx emisyon salarsa salsın yine berbat olur yine berbat olur.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

En temiz çözüm raylı sistem, bir an önce inşaası biter umarım şu tren/metro hatlarının...  Birde çevredeki toz toprağın da önlenmesi için kenar köşedeki her toprak örtüsünün çimle kaplanması gerekli...İnşaatlar temiz yapılmalı, hafriyat kamyonları da yollara dökmemeli taşıdıkları toprağı...

Havamız temiz, yollarımız tozsuz, topraksız olursa hava filtrelerimiz 20.000 km gider  , bizde belki ülkeye demokrasi geldiğini görene kadar yaşarız :) ... 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

En temiz çözüm raylı sistem, bir an önce inşaası biter umarım şu tren/metro hatlarının...  Birde çevredeki toz toprağın da önlenmesi için kenar köşedeki her toprak örtüsünün çimle kaplanması gerekli...İnşaatlar temiz yapılmalı, hafriyat kamyonları da yollara dökmemeli taşıdıkları toprağı...

Havamız temiz, yollarımız tozsuz, topraksız olursa hava filtrelerimiz 20.000 km gider  , bizde belki ülkeye demokrasi geldiğini görene kadar yaşarız :) ... 

Bursa'da sadece 1 ana hat raylı sistem var ki o da inşaatına 1999'da (dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in emriyle) başlandı ve 2001'in sonunda bitirildi böylelikle sehrin batısı ile doğusu raylı sistemle birleştirildi. Ancak trafiğin yogun olduğu kuzey ve güney hattına hiçbir raylı sistem döşenmedi. Raylı sistem hemen döşenmez ancak geleceğe yönelik planları yapılır değil mi? 2002'den bugüne değin daha çok Turistler için şehrin tarihi bölgelerinde tek yönlü oyuncak gibi 2 tramvay yaptılar; 1'i tek hatta ileri geri giden (İst. İstiklal caddesindeki gibi) diğeri de tek yönde halka şeklinde yolda dönüp duran.

Bursa İstanbul yolu üzerine raylı sistem yapılmasını beklerken 2007'de Ankara-İzmir cevre yolunun İstanbul yolu üzerinden geçen köprü ayağı yolun tam ortasına dikildi yani tam raylı sistemin gecebileceği yere. Bu demek oluyor ki o yola raylı sistem yapılması plan dahilinde bile değil. 

Bazen arkadaşlar Bursa şehrinde çok güzel icraatlar oldu, çok düzgün şehir oldu diye anlatmaya başlayınca bunu bir anlatıyorum hepsi hemen susuyor.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...