Jump to content

LED-LCD TV'lerde En İyi Görüntü Kalitesini Nasıl Alırız ?


İlhan
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Hangi bağlantının nasıl bir resim kalitesi sağladığı, hala çoğu kullanıcının bilmediği bir konu. Size yardımcı olmak amacıyla, bağlantıları en iyi kaliteden en kötüsüne doğru şöyle sıralayabiliriz:

1. Bağlantıları doğru yapın.

- HDMI
- Component video
- RGB Scart
- 4-pin S-Video
- RGB olmayan Scart
- Composite video girişi

Burada en çok dikkat etmeniz gereken, HD resim kalitesine sadece HDMI ve Component video ile ulaşabileceğiniz. Component, analog bir sistem olduğu için HDMI'dan vazgeçmemelisiniz. DVD player gibi HD olmayan bir kaynak kullanıyor olsanız dahi, dijital bağlantılar en temiz aktarımı sunduklarından HDMI'ı tercih etmelisiniz.

4K ile ilgileniyorsanız, sadece HDMI portlarıyla yetinmemeniz, en son HDMI 2.0'a bakmanız şart. Yani bir 4K TV arıyorsanız, portlarının HDMI 2.0 olmasına dikkat edin. Panasonic gibi bazı firmalar, 4K soketi olarak DisplayPort'u tercih edebiliyor, ancak bu portların çok fazla yaygınlaşmasını beklemiyoruz.

2. Kaynaklarınızın kurulumu doğru olmalı.

Uydu alıcısı, Blu-ray çalıcısı gibi harici kaynaklarınızın ayarları, TV'nizin performansını olumsuz etkileyebilir. En çok dikkat etmeniz gereken ayarları şöyle sıralayabiliriz.

Uydu alıcılarında HD çözünürlüğü 1080i HD varsayılan pozisyon yerine Otomatik olarak ayarlamanızı tavsiye ediyoruz. Böylece alıcınız, HD videoları HD, SD videoları SD olarak aktaracak, upscaling işini TV'nize bırakacaktır. TV'ler upscaling'de receiver'lardan iyi iş çıkardığı için, bu yöntemi kullanmanızda fayda var.

Blu-ray ve DVD çalıcılarda en saf sonuçlar için frame rate çıktısını 24p olarak seçmenizi tavsiye edeceğiz. Hareketli sahneler TV'nizde kötü görünüyorsa, 50 - 60Hz arasında geçiş yapmayı deneyebilirsiniz.

3. Overscanning'i kapatın

Yeni TV'nize geçiş yaptığınızda, isteyeceğiniz ilk şeylerden bir tanesi, resim kalitesini her piksele bir piksel düşecek şekilde optimize etmek, varsa "zoom" işlevini ortadan kaldırmaktır.

Overscanning, bazı TV yayıncılarının çerçevenin en dışına koydukları sinyalleri ortadan kaldırma işlevine verilen addır. Ancak HD çözünürlüğe geçtiğimiz şu dönemde overscanning'e genellikle gerek kalmıyor. Dolayısıyla overscanning'i açık bırakıyorsanız, görüntü kalitesinde kayıp yaşıyorsunuz demektir.

4. Kontrasta öncelik verin.

TV'lerin kontrast oranı, özellikle ikna edici siyahlar oluşturabilmesi, yüksek resim kalitesi için anahtar öneme sahiptir. TV üreticilerinin çoğu, kontrast oranını maksimum olarak ayarlıyorlar. Bu, mağazalarda göz alıcı görüntüler sunmaya yarasa da, genellikle izleme deneyiminizi olumsuz etkileyecektir. Renklerin doğallığını kaybedecek kadar canlı, beyazların ise çok baskın görünmesi, dahası siyahların zorlama bir hal alması, muhtemelen hoşunuza gitmeyecektir.

LCD'lerde genel bir kural olarak kontrastı yüzde 70-80'in üzerine ayarlamanızı tavsiye etmiyoruz. İyi bir plazma TV'de ise daha düşük bir kontrast oranı, muhtemelen size yetecektir.

Dinamik kontrast: LCD TV'lerin çoğu, "dinamik kontrast" adındaki bir işlevle kontrastı resimdeki değişikliklere göre, sürekli olarak ayarlayabiliyorlar. Ancak bu tür ayarlara şüpheyle yaklaşmanızı tavsiye ediyoruz. Dinamik kontrast, kontrast oranını sürekli olarak değiştirdiğinden, parlaklıkta sıkça "zıplamalara" neden olabiliyor.

Local dimming: Edge LED TV ve direct LED TV'lerde sıkça rastlanan bir özellik olan local dimming, ekranın belirli bölümlerinin parlaklığını, diğer bölümlerden farklı olarak ayarlayabiliyor.

Genel olarak bu işlevi açık bırakmanızı tavsiye edebiliriz, ancak düşük seviyede tutmanızda fayda var. Yüksek seviyedeki local dimming, boş görünümlü karanlık bölgeler, parlak nesnelerin etrafında görünen çirkin kutular gibi dikkat dağıtıcı yan etkilere neden olabilir.

En iyi kontrast oranını ararken, resmin dengesini bozmadan, gölgelerin yok olmasına izin vermeden, en derin siyah rengi elde etmeye çalışın.

5. Arka ışık ve parlaklığa dikkat edin

Resim kalitesini adeta "katleden" bir başka hatalı ayar ise, arka ışık ayarının çok yüksek ayarlanmasıdır. Bu ayar, TV'nin bir mağazada çarpıcı görünmesini sağlayabilir, ancak evinize genellikle uymayacaktır. Resimlerin detaylı, kontrast bakımından zengin ve doğal görünmesini istiyorsanız, en iyi resim kalitesini yüzde 40 ile yüzde 50 arasında elde ettiğimizi söyleyelim. Bu ayarlar, özellikle nispeten karanlık bir odada film izlerken resim kalitesini iyileştirebilir.

Plazma istisnaları: Buraya kadar LCD teknolojisinden bahsettiğimizi söylemeliyiz. Plazma ekranlarda daha yüksek parlaklık ayarları kullanmanızda sakınca yoktur. Plazmada, piksel piksel aydınlatıldığından, karanlık bölgelerdeki bütünlüğü bozmadan resmi aydınlatmanız mümkün olacaktır.

Yine de parlaklığı aşırı derecede yükseltmeniz, renkleri bozabilir ve noktalı paraziti artırabilir. Bunun nedeni, yüksek parlaklık ayarlarının plazma hücrelerinin doluluk seviyesi işini denetlemesini zorlaştırmasıdır.

Arka ışık bulutlanması: LCD ekranlarda parlaklığı düşük tutmak için bir başka geçerli neden, arka ışık bulutlanmasıdır. Kenar aydınlatmalı LCD TV'lerde çok fazla arka ışık, karanlık resimlerin aşırı derecede parlak görünmesine neden olabilir. Bu durum, resmin belirli bölümlerinin üzerinde "bulutların" görünmesine yol açabilir.

LCD'nin en yaygın sorunlarından biri olan arka ışık bulutlanmasını çözmek için arka ışık yoğunluğunu azaltmanız, genellikle yeterli olacaktır.

6. Renkleri dikkatle ayarlayın.

TV'nizin video yürütmek için sunması gereken en ideal "sıcaklık", genellikle 6500 Kelvin'dir. Bunun yanında ayarlarınız, renklerin canlı ve dinamik görünmesini sağlamalı, küçük renk farklarını görünmez kılmamalıdır.

Renk ayarlarına gelmeden önce arka ışık ve kontrast ayarlarını doğru yapmış olmanız oldukça önemli. Video kalitesine aşırı önem verenlerdenseniz, TV'nizin sunduğu detaylı renk yönetimi işlevlerine göz atabilirsiniz. Bu ayarlar, TV'nizin tek bir renge yatkınlığı olması halinde durumu düzeltmenize izin verebilir.

7. Keskinlik tuzağına düşmeyin.

En iyi sonuçları en yüksek keskinlik ayarlarında elde edeceğinize inanıyor olabilirsiniz. Ancak gerçekte bunu yapmanız, önemli sorunlara yol açabilir.

Bu sorunlardan en belirgini, çok yüksek keskinliğin yüksek kalitedeki resimlerin bile karlı ve pürüzlü görünmesidir. Yüksek keskinlik, resimdeki nesnelerin kenarlarının parlamasına da neden olabilir. Dahası aşırı keskinlik nedeniyle resim yerine ekranınızın piksel yapısını keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Birçok marka, özellikle de Samsung, varsayılan ayarlarında keskinliği çok yüksek tutabiliyorlar. Keskinliği doğru biçimde ayarlamanız için TV'nize bir Blu-ray bağlayıp, ayarı karlanmanın başladığı noktaya kadar açmanızı tavsiye ediyoruz.

8. Ortam ışığı sensörlerini kapatın.

Bugünkü neredeyse tüm TV'ler, oturma odanızdaki ışıklandırmayı algılayıp, resmi buna göre ayarlayabiliyorlar. Ancak bu otomatik yaklaşım, sorunlara yol açabiliyor. Özellikle ortam ışığı yüksek olduğunda TV'niz, kontrastı aşırı derecede yükseltebiliyor.

Bir başka gerçek, otomatik işlemlerin gözünüzün zevkinin yerine muhtemelen geçemeyeceği. Genel olarak ışık sensörü/eco işlevlerini devre dışı bırakıp, resimleri kendiniz kalibre etmenizi tavsiye ediyoruz.

9. Resim işleme işine her zaman inanmayın.

Modern TV'lerin çoğu, size her tür geliştirmeyi yaptığını iddia eden özel birer resim işleme motoruna sahipler. Ancak bu motorların bazıları, sandıkları kadar akıllı değiller ve resmi iyileştirmek yerine kötüleştirebiliyorlar.

Bu nedenle TV'nizin resim işleme özelliklerine şüpheyle yaklaşmanızda fayda var. Zorlu sahneleri (örneğin bolca aksiyonun olduğu bir Blu-ray sahnesi) TV'nizin resim işleme özelliklerini kapayıp, açarak test etmenizi, hangi ayarlardan hoşlanıp, hangilerini sevmediğinizi belirlemenizi öneriyoruz.

Gürültü azaltma (noise reduction): Karlanma azaltma sistemleri, özellikle HD kaynaklarında pek işe yaramıyorlar ve resmi yumuşak bir hale getirebiliyorlar. Bu yüzden bu ayarı Blu-ray'lerde ve HD yayınlarda kapatmanızı öneriyoruz.

Bununla birlikte işlev, yüksek oranda sıkıştırılmış yayınlarda işinize yarayabilir (yine de düşük seviyede kullanın).

Hareket düzeltme (motion compensation): Dikkatle yaklaşmanız gereken ayarlardan bir tanesi de hareket düzeltme. Judder ve motion blur olarak adlandırılan durumlarla başa çıkmak üzere geliştirilen hareket düzeltme, prensipte kulağa harika gelse de, işlevin ihtiyaç duyduğu işlem gücü çok yüksek olduğundan, TV'leri zorlayabiliyor. Bu durumda yumuşak görüntüler, hızlı giden nesneler etrafında haleler, titreşim gibi yan etkiler ortaya çıkabiliyor.

Bu sorunlardan birini yaşıyorsanız, hareket işleme işlevlerinin gücünü azaltın veya bunları tamamen kapatın.

Hareket işleme işlevlerinin farklı kaynaklarda farklı sonuçlar verdiğini de söyleyelim. İşlev, TV yayınlarında daha başarılı sonuçlar sağlarken, DVD ve Blu-ray'ler işlevi zorlayabiliyor.

10. Oyunculara tavsiyeler.

TV'nizde oyun oynuyorsanız, resim işlemeye sadece şüpheyle yaklaşmakla kalmamalı, onu gördüğünüz yerde bulup indirmelisiniz.

Bunun nedeni, herhangi bir tür resim işleme işlevinin, resmin ekrana gelmesini geciktirebilmesidir. Bu tür gecikmeler, Call of Duty, Battlefield ve Forza gibi tepki süresinin önemli olduğu oyunlarda sizi olumsuz etkileyecektir.

Çoğu TV, size bu konuda yardımcı olacak oyun ön-ayarlarıyla geldiğinden, bu işlevden faydalanabilirsiniz. TV'niz böyle bir mod sunmuyorsa, resim işleme özelliklerini kendiniz kapatmalısınız. Bunun yanında oyun modunun tüm resim işleme işlevlerini kapatmayabileceğini söyleyelim. Bu yüzden oyun modunu açsanız bile resim işleme işlevlerinin kapalı olduğunu tekrar kontrol edin.

11. Yansımaları engellemeye çalışın

TV'nizi güneş ışığını veya odanızdaki ışıkları direkt olarak yansıtmayacak bir biçimde konumlandırmaya çalışın. Bu sayede izleme deneyiminizi önemli derecede geliştireceksiniz. Yeni bir TV satın almak üzereyseniz, bazı ekranların ışığı diğerlerine göre çok daha az yansıttığını aklınızda bulundurun.

12. Bakış açıları kritik olabilir.

Plazma TV'lerde olmasa da bakış açınız, LCD TV'lerin çoğunda resim kalitesini etkileyecektir. Bazı LCD TV'leri 30 derecelik bir açıdan izlediğinizde bile kontrast ve renkte önemli kayıplar yaşayabilirsiniz. Bu yüzden mümkün olduğunca TV'nizin tam karşısında oturmaya çalışın.

13. Kalibrasyon disklerini kullanabilirsiniz.

TV'nizi ayarlamak için özel test sinyallerinden faydalanabilirsiniz. Bununla birlikte sıradan bir tüketicinin kullanabileceği cinsten test sinyalini sağlayan çok az kaynak var. En uygun fiyatlı çözümlerden biri olan Digital Video Essentials Blu-ray, test sinyallerinden oluşan bir disk ve her test sinyalinin ne işe yaradığını anlatan uzun bir kılavuzla geliyor.

Alternatif olarak daha yüksek esneklik sunan, ancak biraz daha karmaşık Spears & Munsil HD Benchmark and Calibration Disc'i değerlendirebilirsiniz.

14. Profesyonel kalibrasyona başvurabilirsiniz.

Resminizin mümkün olan en doğru biçimde görünmesi sizin için çok önemliyse, bunun için TV'nizi profesyonel bir servise (kalifiye bir Imaging Science Foundation uzmanına) ayarlatabilirsiniz. Herkes, özellikle çok canlı ve dinamik görselleri sevenler, bu şekilde ayarlanan TV'lerin sunduğu görüntüleri beğenmeyebilir. Ancak ISF sertifikalı bir yetkilinin yapacağı kalibrasyon, gerçeğe daha yakın olacaktır. ISF'nin iyi bir yanı, ön-ayar olarak sunulması ve istendiğinde bu ayarlara geçilebilmesidir.

Kaynak

 

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu konuyla ilgili araştırmalarım devam ederken. Forumdonanımhaberde karşıma çıkıp ilgimi çeken bu konuyu da sizlerle paylaşmak istedim.

Alıntıdır.

TV İÇİN BASİT AYARLAR: 

Kullandığımız Tv'lerin renk, kontrast, parlaklık gibi ayarlarının kişisel zevklere göre değişiklik gösterebileceğini baştan kabul ederek ve "Göz yanılır, İnsan gözü yüksek kontrast sever" gibi biraz felsefi, biraz da anatomik konulara da hiç girmeden, Tv'nizin ayarlarını basitçe nasıl yapabileceğinizi anlatmaya çalışacağım. 

Öncelikle bize gerekli alet çantamızı hazırlamalıyız. 

Alet Çantası: 

1- Gerekli program: http://r apidshare.com/files/161294263/Display_Tuning.rar (r ve a arasındaki boşluğu kaldırınız.) 

Alternatif link: 

http://www.2shared.com/file/9040048/21479102/Display_Tuning.html

2- Nero CD/DVD yazdırma programı. 

3- Boş bir DVD medya. 

4- Tabiki bir TV. 

Alet ve edavatımız hazır olduktan sonra çekmiş olduğumuz .rar ile sıkıştırılmış programı winrar programını kullanarak bir klasöre açıyoruz. Bu açılan program üzerine tıkladığımızda Nero programı devreye giriyor ve onun aracılığı ile Boş DVD medyaya yazdırıyoruz. Yazdırma işlemi bittikten sonra artık elimizde bir tane "BASIC SETTINGS" DVD'si oluyor. 

Bu Dvd'yi bir Dvd-player kullanarak eğer yoksa Pc veya PS3 aracılığı ile oynatarak çalıştırıyoruz. İlk ekrana gelen görüntüde; 

1-Test Brightness 
2-Test Contrast 
3-Test Color 
4-Test Focus 
5-AVEC Audio video equipment Check şeklinde bir Menü bizi karşılayacak. Bunlardan bizi ilgilendiren ilk 3 tanesi. Ve birinci seçeneğe giriyoruz. Aşağıdakine benzer bir görüntü bizi karşılamalı. 

1-Parlaklık Ayarı: 

Bundan sonra elimize Tv kumandasını alıyoruz. İlk yapacağımız ayar "Parlaklık" olacak. Parlaklık ayarını değiştirerek ekrandaki görüntünün bizden istediklerini yerine getirmeye çalışacağız. Peki bizden ne istiyor bu görüntü? 

-Arkaplan tamamen siyah olmalı 

-Sağ tarafta 8 kademeden oluşan dikey gri barın en üstteki hücresi tamamen beyaz, en alt hücresi ise tamamen siyah ve arka plandan ayırt edilemez durumda olmalı. 

-Alttaki yatay 15 kademeden oluşan barın ise en soldaki hanesi tamamen siyah ve arka plandan ayırt edilemez durumda olmalı. En sağdaki hane ise orta derecede bir gri renk vermeli. 

-Alttaki yatay barın en sağındaki gri hücrenin ve yanındaki daha koyu gri hücrenin birbirinden tonlama olarak farklı gözükmesine dikkat edin. Kumandadan yapacağınız bir kademelik değişiklikler bile önem arz eder. Farklılık belirlendiği anda parlaklık ayarında değişiklik yapmayı bırakın. 

Not: Bu işlemi yaparken Contrast ve Renk ayarlarının fabrika ayarlarında bulunmasına dikkat etmekte fayda var. 

2- Kontrast Ayarı: 

-Arka plan tamamen beyaz olmalı. 

-Dikey sütundaki en üst hane tamamen beyaz ve arka plan ile aynı olmalı. 

-Yatay satırdaki en sağ hane tamamen beyaz olmalı ve arkaplan ile aynı olmalı. 

-Alttaki yatay barın en sağındaki tam beyaz hücre ve yanındaki az daha koyu beyaz hücrenin birbirinden tonlama olarak farklı gözükmesine dikkat edin. Kumandadan yapacağınız bir kademelik değişiklikler bile önem arz eder. Farklılık belirlendiği anda kontrast ayarında değişiklik yapmayı bırakın.3-Renk Ayarı: 

-Alttaki Kırmızı, Yeşil ve Maviden oluşan 3 yatay bardaki tüm hanelerdeki renk tonları birbirinden ayırt edilebilir durumda olmalı. Ve en son sağ hane siyah ile en baştaki sol haneler ise beyaz ile bitmeli. 
-Genellikle bu renk barlarının orta bölgesindeki renk geçişleri birbirinden ayırt edilemez dudumda olur. Kumanda üzerinden renk ayarlarını açıp, kısarak bu bölgelerdeki renk geçişlerinin belirgin olmasına çalışın. Tam olduğu noktada ise renk ayarını değiştirmeyi bırakın. 

Sanal DVD-rom yazılımları kullanarak PC bağlantısı ile programın kullanılması: 

-Programın ismi DAEMON Tools lite. İndirme linki: http://www.daemon-tools.cc/downloads 

-Program kurulduktan sonra masaüstünde en alttaki araç çubuğunun sağında simge olarak yer alıyor. Bu simgeye sağ tıklandığında çıkan seçeneklerden Virtual CD/DVD-ROM 'u seçiyoruz. 

-Sonra Device f:(sizin pc'de farklı harf olabilir. Bu önemli değil) /mount image tıklanırsa hangi bölümü veya dosyayı sanal DVD-rom'a bağlayacağınısı soruyor. 

-Display_Tuning.nrg dosyası gösterilirse doğrudan dvd çalışmaya başlıyor. Nero'ya da gerek kalmıyor. Hepsi bu... 

Kaynak:

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

7 saat önce, oguzhan89 :

Paylaşım için emeğiniz için tskler şu sıralar araştırdığım konulardan biri

Rica ederim bir işe yaradıysa ne mutlu bana. Bende şu sıralar bu konudan muzdarip olduğum için, paylaşmak istedim. Keyifli forumlar diliyorum.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 1 ay sonra ...

Alıntıdır

DONANIM VE İŞLETİM SİSTEMİ 

PC,TABLET,TELEFON ve türevi cihazlarda Ne denli donanım/işletim sistemi 
o denli performans olduğu gibi, aslında TV lerdede durum aynıdır. 
Yani Bir TV'den alınabilecek performansı, o TV'nin donanımı ve işletim sistemi belirler. 
Bu yüzden kağıt üzerinde tüm teknik detayları gözden geçirip, sonra mağaza incelemelerinizde mümkünse, 
kanal geçiş hızlarını, web performanslarını ve açabildiği video formatlarını test etmelisiniz.. 

FULL HD mi ULTRA HD (4K) mi? 

Şu son zamanlarda FULL HD mi yoksa ULTRA HD mi 
tartışmalarına kendimce bir nebze açıklık getireyim. 

Arkadaşlar her nekadar iyiniyetli olunsada, yorumlarında, 
"Yayınları oturana kadar ne gerek var şimdiden 4K TV ye" sözlerine kulak asmayın 

TABİKİ BU SAATTEN SONRA MUTLAKA UHD (4K) TV ALINMALI 

NEDEN ULTRA HD ALINMALI; 
FULL HD 1920 X 1080 <---> ULTRA HD (4K) 3840 X 2160 Piksel içeriyor gerisini siz düşünün. 
Teknoloji geri gitmiyor arkadaşlar öyle olsa idi, 
zamanında bir bina ebatındaki bilgisayarlar ceplerimize kadar giremezdi. 
Daha dün gibi hatırlıyorum bu aynı diyalogları 
ki zamanında az kalsın, HD READY bir LCD tv yerine 
CRT(tüplü tv) almam için bana baya bir ısrarcı olmuşlardı 
Ama ben yeni teknoloji herzaman iyidir diyip vestel marka bir LCD almış 
bugüne değin hem tv, hem pc monitörü olarak kullanarak haklı çıkmıştım. 
Haklı çıkmıştım haklı olmasına ama, 
Hala full hd mi UHD mi ikileminde kalanlar için söylüyorum, 
Düşünün, tam 9 sene önce Bırakın CRT tvyi, 
Hala HD READY yerine, neden FULL hd almadığımın pişmanlığını yaşıyorum. 
Nedeni şuan yeni bir tv alarak, HD ready bir panelden UHD bir panele geçeceğim, 
yani arada bir Full HD teknolojisi kaynadı gitti. 

Piksellerin önemi; 
TV pikselleri bildiğimiz matematik defteri gibi küçük küçük karelerden oluşmaktadır, 
Yani bir çerçeve/panel içerisine, sığdırılabildiği yoğunlukta, 
piksel dizilimi arttırıldıkça, bu piksellerin ebatlarıda gözle görülemeyecek kadar küçülür. 
Buda uygun bir yayın kaynağı ile ekrandaki görüntülerde daha fazla ayrıntı ve berraklığa olanak sağlar. 
Örnek vermek gerekirse; 
Aslında tv teknolojisinin ulaşmaya çalıştığı son nokta,bidiğimiz basit bir AYNA'dan ibarettir, 
Çünkü aynada piksel yoktur, sıfır piksel sıfır sorun. yani tüm sorunların kaynağı piksellerdir, 
ama teknolojimiz henüz bir ayna çözünürlüğüne sahip olamasada 
gün geçtikçe nano boyutlarda mm başına düşen piksel sayılarının arttığını, 
ve aynı orantıda daha berrak ve ayrıntılı görüntüler veren paneller üretildiğine tanık oluyoruz. 

Bu anlamda; 
Günümüzde Piyasalara hızlı bir giriş yapan 3840 x 2160 Piksel içeren 
ULTRA HD (4K) panellerle birlikte, yukarda bahsedildiği gibi 
uygun bir yayın kaynağı ile görüntülerde daha fazla ayrıntı ve berraklığa olanak sağlanmnıştır. 

Şimdilerde, Miadını dolduran ve artık eski bir teknoloji 
sınıfına giren 1366 x 768 piksel içeren HD READY paneller gibi 
1920 x 1080 FULL HD Panellerde tarihin tozlu raflarındaki yerlerini almaya başlamışlardır. 

Sizin anlayacağınız, Yani şuan FULL HD'den ULTRA HD'ye tam bir GEÇİŞ DÖNEMİ'deyiz 

Nedir bu GEÇİŞ DÖNEMİ? 
Arkadaşlar aslında işin özeti şu; 
Elbette bir süre daha yayında olacak, Full hd yayınlarından bahsetmiyorum, 
Dahası, şu mesafe ise FHD, bu mesafe ise UHD olur gibi bir mantıktan ise hiç bahsetmiyorum, 
Arkadaşlar açık ve net bir şekilde söylüyorum 
Bırakın elinizden metreyi cetveli, boşverin Ölçüm tablolarını, 
Ben, Bir FULL HD teknolojisinin üretim bandından indiği, 
Diğer bir UHD (4K) tv teknolojisinin üretim bandına bindiği bir 
GEÇİŞ DÖNEMİ'nden bahsediyorum, 
Çünkü bu dönem çok önemli! 
Nedeni,Tam bu geçiş döneminde, yani günümüzde; 
Tüm sanal ve fiziksel mağaza stoklarına baktığınız zaman 
UHD(4K) panellerin,büyük bir hızla full hd panellerin yerini aldığını görürüz. 
Bu anlamda; 
Şuan TV ihtiyacı olan birisi, FULL HD bir panel alırsa, belki enaz 7-9 sene, 
şu anda dahi, uyduda ve çeşitli yollarla içeriğine ulaşabildiğimiz 4K yayınlarından mahrum kalacaktır. 

Oysa tamda bu geçiş döneminde, artık eski bir teknoloji olan full hd değilde UHD (4k) bir Panel alınırsa, 
Hem 7-9 sene 4K yayınlardan mahrum kalınmamış olur, 
Hemde 7-9 sene sonra tv eskiyeceği ve yeni bir tv alma imkanı doğacağı için, 
8K'mı 12K'mı hologrammı olur bilemem ama o zamanki teknolojik tvsini alırsınız 
ve bu böyle sürüp giderken sizde bir anlamda teknolojiyi yakalamış ve zamanında yaşamış olursunuz. 

Sizde eğer bu anlamda yıllarca, 
"Okadar para verip aldım aldım keşke 4K TV alsaydım"'ın pişmanlığını yaşamak istemiyorsanız 
tam bu geçiş döneminde ULRTA HD 4K bir tv alır, miadını doldurana değin keyfini çıkarırsınız. 

SİYAH PERFORMANSI 

Led tv lerin en büyük hendikapı karanlık sahneler yani SİYAH PERFORMANSIDIR 
Arkadaşlar üzerine basa basa söylüyorum tv araştırmak/gözlemlemek için 
bir magazaya gittiğiniz zaman, bakacağınız en önemli etkenlerden birisi gece sahneleri olan bir yayın olsun, 
odak noktanız ise sahnenin ön planındaki karakter/meteryal değil, arka planı olsun. 
işte aradığınız şey orada tüm çıplaklığı ile karşınızda, 
o karanlık arka plan içeriğini görebiliyor, bir diğer markada/markalarda göremiyorsanız aradığınızı buldunuz demektir. 
Zaten tv markalarının önemi burada ortaya çıkıyor. 

Yukarı yazımda bahsettiğim ve TVler için bana göre olmazsa olmaz olan SİYAH PERFORMANSLARIDIR.

Siyah performansını gösteren bir fotoğraf karesi.

qPgNkW.jpg

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu konuda aslında @Alisenin söyleyeceğin şeyler olsa gerek. :fiuw::)

Yani Tv seçiminde nelere dikkat etmeliyiz ?

Tv'lerde kullanılan panellerin bir çoğu ortak diye duydun. En büyük panel üreticilerin başında Lg geliyormuş sanırım.

Şu anki en iyi ve en hızlı işletim sistemine sahip Tv hangisidir.

Bu ekranı bombeli olan tv'lerin performansı/kalitesi

Vs.vs...

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu sene lg'leri beğenmedik. Samsunga geçtik . Alınacak en iyi seri ju7000-7500 serisi. Sürekli yenisi geliyor takip etmek lazım . Çok takip de baş ağrıtıyor. Felsefe olarak iki üç model seçerim, teke indirir ucuz düşürünce Alırım :)

Oval ekran da çok büyük ekran icin lazım. Kucuk olunca illa TVnin Merkezinde oturman gerekiyor

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

6 saat önce, İlhan :

Bu konuda aslında @Alisenin söyleyeceğin şeyler olsa gerek. :fiuw::)

Yani Tv seçiminde nelere dikkat etmeliyiz ?

Tv'lerde kullanılan panellerin bir çoğu ortak diye duydun. En büyük panel üreticilerin başında Lg geliyormuş sanırım.

Şu anki en iyi ve en hızlı işletim sistemine sahip Tv hangisidir.

Bu ekranı bombeli olan tv'lerin performansı/kalitesi

Vs.vs...

 

 

1. Benim görüşüm marka takıntısı çok fazla yapmamak lazım. Çünkü lg bu sene samsung kadar kaliteli görüntü verememektedir. Ayrıca özellikleri yüksek diye fazla para bayılmakta bana bu dönemde çok fazla doğru gelmemektedir. 

2.  En büyük panel üreticeleri samsung ve sharp zaten çoğu bu firmalardan alıp geliştiriyor. Şuan Çin biraz atak yaptı ama kalite olarak bunları şimdilik yakalaması hayal. Birde yazılım hileleri var onlara da dikkat etmek lazım. Mesela ulen tvye bak 800 hz ama yazılımla :D 

3. Bu tartışılır modele göre abi :D

4. Görüntü kalitesi olarak iyileştirme mecvut ve düz ekranlara göre daha canlı bir görüntüye sahipler.

5. Benim düşüncem fazla özellikleri görüp çok para vermek yerine daha çok işimizi görecek modelleri almamız bizim için hem daha iyi ve paramızın cebinde kalmasına sebep verecektir. 

 

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

22.02.2016 at 16:05, fotifoti :

Bu sene lg'leri beğenmedik. Samsunga geçtik . Alınacak en iyi seri ju7000-7500 serisi. Sürekli yenisi geliyor takip etmek lazım . Çok takip de baş ağrıtıyor. Felsefe olarak iki üç model seçerim, teke indirir ucuz düşürünce Alırım :)

Oval ekran da çok büyük ekran icin lazım. Kucuk olunca illa TVnin Merkezinde oturman gerekiyor

Samsung JU7000 serisini şu şekilde tanıtmışlar.

 

Samsung JU7500 kavisli ekran tanıtımı

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

50 dakika önce, fotifoti :

Kavisli sevmiyorum :)

Ben seviyorum yada sevmiyorum diyemiyorum. Çünkü bu güne kadar kavisli ekrana denk gelip hiç bir yayın izlemedim. Ön cepheden izlendiğinde güzel hoş duruyor. Ama yanda oturanlar için durum nedir bilmiyorum ?

Bu tv'yi özellikle oyun düşkünleri için öneriyorlar. Ama tv olarak izlemişliğim var nede oyun oynamışlığım var.  O yüzden sever miyim, sevmez miyim kestiremiyorum. :D

JU7000 modelini verelim o zaman sana Fotim..Düz ekran olup özellikleri hemen hemen bire bir aynı...

Samsung 2015 model Tv'lerinde yeni bir arayüz yazılımı kullanmaya başlamış. Diğer markalara göre, menü kullanımı ve menü geçiş hızı olarak bir tık öne çıkmış deniliyor yorumlarda...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

2/19/2016 at 10:33, İlhan :

Alıntıdır

DONANIM VE İŞLETİM SİSTEMİ 

PC,TABLET,TELEFON ve türevi cihazlarda Ne denli donanım/işletim sistemi 
o denli performans olduğu gibi, aslında TV lerdede durum aynıdır. 
Yani Bir TV'den alınabilecek performansı, o TV'nin donanımı ve işletim sistemi belirler. 
Bu yüzden kağıt üzerinde tüm teknik detayları gözden geçirip, sonra mağaza incelemelerinizde mümkünse, 
kanal geçiş hızlarını, web performanslarını ve açabildiği video formatlarını test etmelisiniz.. 

FULL HD mi ULTRA HD (4K) mi? 

Şu son zamanlarda FULL HD mi yoksa ULTRA HD mi 
tartışmalarına kendimce bir nebze açıklık getireyim. 

Arkadaşlar her nekadar iyiniyetli olunsada, yorumlarında, 
"Yayınları oturana kadar ne gerek var şimdiden 4K TV ye" sözlerine kulak asmayın 

TABİKİ BU SAATTEN SONRA MUTLAKA UHD (4K) TV ALINMALI 

NEDEN ULTRA HD ALINMALI; 
FULL HD 1920 X 1080 <---> ULTRA HD (4K) 3840 X 2160 Piksel içeriyor gerisini siz düşünün. 
Teknoloji geri gitmiyor arkadaşlar öyle olsa idi, 
zamanında bir bina ebatındaki bilgisayarlar ceplerimize kadar giremezdi. 
Daha dün gibi hatırlıyorum bu aynı diyalogları 
ki zamanında az kalsın, HD READY bir LCD tv yerine 
CRT(tüplü tv) almam için bana baya bir ısrarcı olmuşlardı 
Ama ben yeni teknoloji herzaman iyidir diyip vestel marka bir LCD almış 
bugüne değin hem tv, hem pc monitörü olarak kullanarak haklı çıkmıştım. 
Haklı çıkmıştım haklı olmasına ama, 
Hala full hd mi UHD mi ikileminde kalanlar için söylüyorum, 
Düşünün, tam 9 sene önce Bırakın CRT tvyi, 
Hala HD READY yerine, neden FULL hd almadığımın pişmanlığını yaşıyorum. 
Nedeni şuan yeni bir tv alarak, HD ready bir panelden UHD bir panele geçeceğim, 
yani arada bir Full HD teknolojisi kaynadı gitti. 

Piksellerin önemi; 
TV pikselleri bildiğimiz matematik defteri gibi küçük küçük karelerden oluşmaktadır, 
Yani bir çerçeve/panel içerisine, sığdırılabildiği yoğunlukta, 
piksel dizilimi arttırıldıkça, bu piksellerin ebatlarıda gözle görülemeyecek kadar küçülür. 
Buda uygun bir yayın kaynağı ile ekrandaki görüntülerde daha fazla ayrıntı ve berraklığa olanak sağlar. 
Örnek vermek gerekirse; 
Aslında tv teknolojisinin ulaşmaya çalıştığı son nokta,bidiğimiz basit bir AYNA'dan ibarettir, 
Çünkü aynada piksel yoktur, sıfır piksel sıfır sorun. yani tüm sorunların kaynağı piksellerdir, 
ama teknolojimiz henüz bir ayna çözünürlüğüne sahip olamasada 
gün geçtikçe nano boyutlarda mm başına düşen piksel sayılarının arttığını, 
ve aynı orantıda daha berrak ve ayrıntılı görüntüler veren paneller üretildiğine tanık oluyoruz. 

Bu anlamda; 
Günümüzde Piyasalara hızlı bir giriş yapan 3840 x 2160 Piksel içeren 
ULTRA HD (4K) panellerle birlikte, yukarda bahsedildiği gibi 
uygun bir yayın kaynağı ile görüntülerde daha fazla ayrıntı ve berraklığa olanak sağlanmnıştır. 

Şimdilerde, Miadını dolduran ve artık eski bir teknoloji 
sınıfına giren 1366 x 768 piksel içeren HD READY paneller gibi 
1920 x 1080 FULL HD Panellerde tarihin tozlu raflarındaki yerlerini almaya başlamışlardır. 

Sizin anlayacağınız, Yani şuan FULL HD'den ULTRA HD'ye tam bir GEÇİŞ DÖNEMİ'deyiz 

Nedir bu GEÇİŞ DÖNEMİ? 
Arkadaşlar aslında işin özeti şu; 
Elbette bir süre daha yayında olacak, Full hd yayınlarından bahsetmiyorum, 
Dahası, şu mesafe ise FHD, bu mesafe ise UHD olur gibi bir mantıktan ise hiç bahsetmiyorum, 
Arkadaşlar açık ve net bir şekilde söylüyorum 
Bırakın elinizden metreyi cetveli, boşverin Ölçüm tablolarını, 
Ben, Bir FULL HD teknolojisinin üretim bandından indiği, 
Diğer bir UHD (4K) tv teknolojisinin üretim bandına bindiği bir 
GEÇİŞ DÖNEMİ'nden bahsediyorum, 
Çünkü bu dönem çok önemli! 
Nedeni,Tam bu geçiş döneminde, yani günümüzde; 
Tüm sanal ve fiziksel mağaza stoklarına baktığınız zaman 
UHD(4K) panellerin,büyük bir hızla full hd panellerin yerini aldığını görürüz. 
Bu anlamda; 
Şuan TV ihtiyacı olan birisi, FULL HD bir panel alırsa, belki enaz 7-9 sene, 
şu anda dahi, uyduda ve çeşitli yollarla içeriğine ulaşabildiğimiz 4K yayınlarından mahrum kalacaktır. 

Oysa tamda bu geçiş döneminde, artık eski bir teknoloji olan full hd değilde UHD (4k) bir Panel alınırsa, 
Hem 7-9 sene 4K yayınlardan mahrum kalınmamış olur, 
Hemde 7-9 sene sonra tv eskiyeceği ve yeni bir tv alma imkanı doğacağı için, 
8K'mı 12K'mı hologrammı olur bilemem ama o zamanki teknolojik tvsini alırsınız 
ve bu böyle sürüp giderken sizde bir anlamda teknolojiyi yakalamış ve zamanında yaşamış olursunuz. 

Sizde eğer bu anlamda yıllarca, 
"Okadar para verip aldım aldım keşke 4K TV alsaydım"'ın pişmanlığını yaşamak istemiyorsanız 
tam bu geçiş döneminde ULRTA HD 4K bir tv alır, miadını doldurana değin keyfini çıkarırsınız. 

SİYAH PERFORMANSI 

Led tv lerin en büyük hendikapı karanlık sahneler yani SİYAH PERFORMANSIDIR 
Arkadaşlar üzerine basa basa söylüyorum tv araştırmak/gözlemlemek için 
bir magazaya gittiğiniz zaman, bakacağınız en önemli etkenlerden birisi gece sahneleri olan bir yayın olsun, 
odak noktanız ise sahnenin ön planındaki karakter/meteryal değil, arka planı olsun. 
işte aradığınız şey orada tüm çıplaklığı ile karşınızda, 
o karanlık arka plan içeriğini görebiliyor, bir diğer markada/markalarda göremiyorsanız aradığınızı buldunuz demektir. 
Zaten tv markalarının önemi burada ortaya çıkıyor. 

Yukarı yazımda bahsettiğim ve TVler için bana göre olmazsa olmaz olan SİYAH PERFORMANSLARIDIR.

Siyah performansını gösteren bir fotoğraf karesi.

qPgNkW.jpg

İlhan Abi bence birçok parametrenin söz konusu olduğu bir konuda çok kesin konuşmuşsun. Yazının sonunda bahsettiğin siyah performansı konusunda sana katılıyorum. Panel ne kadar derin siyah verebiliyorsa görüntü de o kadar göz okşayıcı olacaktır. ULTRA HD konusunda ise, ihtiyaçlar ve imkanlar ULTRA HD ile FULL HD TV almak arasındaki farkı belirleyecektir. Örneğin TV'ye uzaklığı 3 metre olan birisi insan gözünün görme kapasitesinden dolayı 48" bir TV'de ULTRA HD ile FULL HD arasındaki çözünürlük farkını ayırt edemeyecektir. TV ekranını bilgisayar ekranı gibi kullanıp, küçük yazıların okunabilir olmasını isteyen ve TV'ye 1 metreden bakacak biri farkı anlayabilir; ancak sadece TV izlemek için alınacaksa ve 3 metre mesafeden izlenecekse ve boyut 55" den küçükse ULTRA HD panel para israfıdır. Aynı paraya çok daha kaliteli ( yüksek kontrast ve yüksek yenileme hızı) FULL HD panel alıp çok daha kaliteli bir deneyim sağlanmış olur. Demek istediğim 55" ya da daha büyük bir TV alınmayacaksa, ULTRA HD alarak paranıza yazık etmiş olursunuz. Resim kalitesi olarak aynı şeyleri sunan FULL HD tv, ULTRA HD TV'nin yarısından daha ucuza.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Var zaten [emoji12] kavisli ekran çok büyük olursa iyi 65 gibi. Yoksa eziyet . Bencilce izlersen sorun olmaz . Görüntü her şekilde iyi tavsiye ederim. Oyun, bluray, 3D

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

15 dakika önce, kemal87 :

İlhan Abi bence birçok parametrenin söz konusu olduğu bir konuda çok kesin konuşmuşsun

Kemal selam, bir şeyi vurgulamak istiyorum. Bu konuda kesin konuşan ve metni hazırlayan ben değilim. Sadece bu konuda geniş kapsamlı bir araştırma içerisindeyim. Beğendiğim, kafama yatan ve mantıklı bulduğum makaleleri de burada paylaşıyorum. Sıkı bir forumdonanımhaber takipçisiyimdir. Bu konuda orada üstat diye hitap edilen bir üyenin yazısını sizlerle paylaştım... Bu paylaşımlarımın hepsinde de kaynak/alıntı belirtmişimdir. Tabi bu paylaşımların doğruluğu/yanlışlığı tartışılır. Konuyu açma sebebim ve forumun temel amacıda bu zaten. :)

İşin özü kesin konuşanlar ve asıl emek sahipleri kaynakda mevcutlar.:tey:

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

37 dakika önce, İlhan :

İşin özü kesin konuşanlar ve asıl emek sahipleri kaynakda mevcutlar.:tey:

Yazıyı baştan sona okuyup, en tepedeki "Alıntıdır" ibaresini görmemem de enteresan olmuş.:fiuw:Özür diliyorum yanlış anlamadan dolayı 8:)

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

19 dakika önce, kemal87 :

Yazıyı baştan sona okuyup, en tepedeki "Alıntıdır" ibaresini görmemem de enteresan olmuş.:fiuw:Özür diliyorum yanlış anlamadan dolayı 8:)

Sıkıntı da yok, özür dileyecek bir şeyde yok kardeşim..Çok doğal şeyler..Bir çoğumuz iş güç arasında fırsat buldukça burada soluğu alıyoruz. O yüzden yanlış anlamalar yada gözden kaçırmalar kaçınılmaz oluyor. Sen öyle yazınca ben eyvah dedim acaba kaynak mı belirtmedim. Bu tip paylaşımlarım da %100 kaynak belirtirim. Kaynak belirtmediğim bir paylaşımım varsada..Tüm içtenliğimle söylüyorum iş, güç, telefon, yoğunluğun arasına kaynamıştır.. 

Keyifli forumlar ve iyi hafta sonları diliyorum.:tey:

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...