Jump to content

3. Nesil Mazda 3 Bir Aylık Tecrübelerim


mare101
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Değerli arkadaşlar, tanışma mesajımda da belirttiğim gibi bir ay önce 2015 Model Mazda3 Hatchback, Reflex,benzinli otomatik araç sahibi oldum. Hem Mazda markası hem de otomatik şanzımanlı bir araçla ilk kez tanışmış oldum. Araç yaklaşık olarak 19000 km.de, beklemeye gerek görmeden 20000 km. bakımını yetkili serviste yaptırttım. Sormak istediğim bazı soruları servisteki ustalardan birine sordum, bazı cevaplar aldım. Yine de, yukarıda da söylediğim gibi Mazda ile ilk tecrübem olduğu için siz değerli Mazda kullanıcılarından sürüş, bakım tutum, servis v.s. konularında yardım ve tavsiyeler almak isterim. 

Bu bir ay içinde yaklaşık 1000 km. yol yaptım. Açıkçası motor performansı, yol tutuş, yakıt ekonomisi gibi hususlardan pek anlamam ama şunları söyleyebilirim. Bundan önceki aracım 2005 model manuel Opel Astra H 1,6 idi, ilk sahibi olarak tam ondört yıl kullandım. Mazda3  konfor,rahatlık,donanım gibi hususlarda bariz bir şekilde önde. Bununla birlikte performanslı,atak  bir sürüş için uygun bir seçim değil gibi, ki aslında benim böyle bir performans talebim de yok, dolayısıyla sorun da yok bu konuda. Yakıt tüketimi konusunda hiç hesap yapan biri değilim ama yine de eski aracıma göre kıyas yapmam gerekirse sanki arada fark yok gibi geldi bana. Kullanım alışkanlığı gibi etkenler de yakıt konusunda muhakkak önemlidir ama kitabi tüketim değerleri pek de gerçekçi değil sanırım.

Sürüş esnasında kısa süreli duraklamalarda devreye giren İ-Stop özelliğine alışamadım bir türlü. Araca her bindiğimde bu özelliği kapatıyorum.Motorun ikide birde start stop etmesi bana mantıklı gelmiyor, yanılıyor da olabilirim elbette.

Aracı park edip stop ederken de sorunlar yaşıyorum (İ-Stop devrede ise) , vitesi N'den P'ye alırken arada geri vites olduğundan, bazen stop etmeye çalışırken bu geçiş esnasında tekrar çalışıyor araç, Stop edip de vedalaşamıyorum araçla.

Arka görüş hayli kısıtlı, bu durum karartılmış arka camlarla da birleşince alışana dek beni hayli zorlayacak gibi. Özellikle AVM'lerin kapalı garajlarında.

Aracın estetik dış görünüşüne hayran kaldım , bununla birlikte dikkatimi çeken bir şey var. Elimden geldikçe arabayı kendim yıkıyorum, bu esnada özellikle kapıları yıkarken ve silerken sanki metal bir hayli zayıfmış, biraz bastırsam içeri göçecekmiş gibi bir hisse kapılıyorum. Vaktiyle, Japon üretimi araçların kaportalarının genellikle Avrupa üretimi araçlara göre daha zayıf metalden üretildiği gibi bir şehir efsanesi duymuştum.Umarım yanılıyorumdur.

Dediğim gibi, arabayı kendim yıkamaya çalışıyorum.Bagaj kapağının şeklinden ve yapısından olsa gerek, yıkama esnasında buradan sızan suyu silmek inanılmaz zor , sürekli ama sürekli su damlıyor bir yerlerden. Çok mu önemli diyenler olabilir, değil elbette ama benim gibi aracını kendisi yıkayanlar da muhakkak bu duruma şahit olmuştur.

Aracın ön konsolundaki plastik aksam/trimlerden tıkırtı sesi gelmemesinden çok memnunum.Umarım böyle sessiz kalmaya devam eder.

Bununla birlikte, bagaj içinde alt ve yanlarda kullanılan döşeme ve bagajı örten açılır/kapanır döşemeli kapak ise kaliteli hissi vermedi bana.

Bu araçların stepnesiz olmasına çok şaşırdım. Servise gittiğimde bu konuyu söyleyip minik stepne tavsiyesi istedim ama gerek olmadığını söylediler bana. Yine de uzun yola stepnesiz çıkma fikrine alışamadım henüz.

Triger kayışı yerine triger zinciri olduğunu ve ömür boyu değişmediğini söylediler serviste, umarım doğru bilgidir.

Motor yağı seviyesini kontrol etme gibi bir alışkanlığım yok , bu araçların yağ eksiltme gibi bir durumu umarım yoktur. 

Bu arada, aracımın ilk sahibi orijinal yayları spor yaylar ile değiştirmiş vaktiyle. Orijinal yayları da bana verdi, spor yayların getirisi/götürüsü nedir bilmiyorum ama sanırım orijinallere göre araç biraz alçalmış gibi.Mümkün oluğunca orijinallikten yanayım, bu yüüzden araç hazır servise girmişken yayları tekrar değiştirtip orijinalleri taktırayım dedim ama servis yüklü bir ücret talep edince vazgeçtim bu değişiklikten.

Direksiyonun altında sol kısımda bulunan kumanda tuşları (İ-Stop v.s.) kullanıcı dostu ve rahat ulaşılır değil. Direksiyon simidi bu tuşlara ulaşmayı engelliyor, seyir esnasında hayli zor. 

Şimdilik benim bir aylık kullanım tecrübem bunlar oldu. Tabii, ondört yıl boyunca aynı aracı kullandıktan sonra bir değişiklik yapmak ve yeni bir araca alışmaya çalışmak kolay değil.

Başta da söylediğim gibi, siz değerli Mazda kullanıcılarından her konuda, bana yol gösterecek tavsiyeler almak isterim.

Saygılarımla.

 

 

 

 

 

  • Beğen 7
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Araciniz hayirli olsun.

14 yilin aliskanliklarinin uzerine yeni arac epey bir sure farkli gelir. Bir sure sonra alisirsiniz diye tahmin ediyorum.

Otomatik ve turbosuz bir arac  olmasindan dolayi performanssiz gelmesi normal. Onceki aracinizdan sessizse size gitmiyor gibi gelmis de olabilir.

Stepne onemli. Spor yay araci alcaltir ve sertlestirir. Konfor icin orjinal yay mantikli.

Sac ince degil de malzemesi farkli muhtemelen. Keske kaporta komple plastik olsa. Yeni arabalarin kapotta malzemesi eskiler gibi degil.

2000 model mazdanin kaputu 1600 tl, 2010 moeelin 450 tl. Muhtemelen malzeme sadece metal degil.

En nihayetinde begenmezseniz satarsiniz. Eksiklere takilmak yerine keyfini surun bence.

  • Beğen 1
  • Teşekkürler 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

23 dakika önce, mare101 :

metal bir hayli zayıfmış, biraz bastırsam içeri göçecekmiş gibi bir hisse kapılıyorum. Vaktiyle, Japon üretimi araçların kaportalarının genellikle Avrupa üretimi araçlara göre daha zayıf metalden üretildiği gibi bir şehir efsanesi duymuştum.Umarım yanılıyorumdur

öncelikle aracınız hayırlı olsun.

bahsini ettiğiniz konula ilgili, yakın zamanda boyasız göçük düzelttirmiş biri olarak sacı ustaya sordum, evet nispeten ince ama oldukça sert, hatta düzeltmesi zor ve zahmetli dediydi. şimdilerde çok farklı çelikler kullanılıyor eskilere göre.

  • Teşekkürler 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Yeni aracinizi güle güle kullanin.  Bence çok dogru bir seçim.  Mazda markasi güvenilirlik konusunda en üstlerde yer alir.

Yazinizda birçok konuya deginmissiniz.  Bilgim dahilinde olanlarla ilgili yorumlar yapabilirim.  Öncelikle araciniza adapte olma döneminde birçok seyin size yabanci gelmesi dogaldir.  Ben de aracimi yeni aldigimda bazi noktalari yagirgamistim.  Simdi iyice alistim.

Araç yeniyken ben de sizin gibi I-Stop dügmesine basip devre disi birakiyordum.  Daha sonra bu forumda bunu paylastim.  Forumun genel fikri I-Stop'un gerçekte yararli oldugu ve devre disi birakilmamasi gerektigi dogrultusunda idi.  Ben de ondan sonra hiç I-Stop'u kapatmadim.  Simdi ben de I-Stop sisteminin yararli olduguna inaniyorum.  Bu arada, muhtemelen I-Stop'un açilimi "intelligent stop" yani akilli/zeki stop seklinde olabilir.  Sistem oldukça zeki çalisiyor.  Örnegin, soguk motor, akü voltajinin biraz düsük olmasi gibi bazi durumlarda motoru stop etmiyor.  Bence siz de I-Stop ile kullanin aracinizi.

Araçlarin arka görüsü bir araçtan digerine çok degisir, bu dogaldir.  Örnegin, spor araçlarin arka görüsü genel olarak sedan arabalardan daha kisitlidir.  Burada hersey araca adapte olmaya bakar.

Benim bildigim hemen tüm araçlarin (en azindan bizim Türkiye'de bildigimiz araçlarin) dis saclari 0.8 mm kalinligindadir.  Bu kalinlik otomotiv endüstrisinin standardlarindan biridir.  Yani bu aracin saci ince, su aracin saci kalin diye bir sey yoktur.  Tabii sacin tam bilesimi belki farkli olabilir, ama tüm araçlarda kalinligi 0.8 mm sactir.  Ayrica, otomotiv firmalarinin sacin mukavemetinden feraget etmek gibi bir lüksleri olamaz çünkü günümüzde tüm araçlar bagimsiz kurumlar tarafindan çarpisma testlerine tabi tutuluyor.  Hiçbir otomobil firmasi bu çarpisma testlerinde zayif not almak istemez.

Stepne konusunda ben de bazen o tedirginligi yasiyorum ama trafikte stepnesiz yüzlerce/binlerce araç var, diye düsünüyorum.  Açikçasi stepne almak da istemedim, zaten stepne havuzunda yararli birçok alet duruyor.  Onun yerine lastik havalarina ekstra dikkat etmeye özen gösteriyorum.  Eger lastiginiz patlarsa (umarim hiç patlamaz) Mazda yol yardimi size yardimci oluyormus.  Bana öyle söylediler.  Mazda yol yardiminin telefonunu kendi telefonunuza kaydetmekte yarar var.

Aslinda ben de orijinallikten yanayim ama madem aracinizda spor yaylar var, bence onlari kullanmaya devam edebilirsiniz.  Spor yaylarin avantaji özellikle viraj performansinda kendini gösterir.  Spor yaylar biraz daha serttir ve bu nedenle virajlarda aracin gövdesinin yatmasini minimize eder ve viraj performansini artirir.  Isterseniz hemen bir karar vermeyin.  Bir süre kullandiktan sonra aracin süspansiyonunun çok sert oldugunu düsünürseniz orijinal yaylara geri dönersiniz.  Aksi takdirde spor yaylarla devam edersiniz.

Direksiyon kolonunun sol tarafindaki tüm dügmeler aslinda seyrek kullanilan islevlere sahiptir.  Sanirim bu nedenle Mazda onlari o bölgeye koymus.  Zaten araci kullanirken o dügmeler hiç görünmez.

Bu araçlarda bir de TPMS yani lastik havasi izleme sistemi vardir.  Onun dügmesi de demin bahsettigim sol bölgededir.  Bazen TPMS sistemi gösterge tablosunda uyari verebilir.  Bu durumda yapmaniz gereken ilk sey lastiklerinizi görsel olarak kontrol etmektir.  Eger bariz bir patlak, vs yoksa lastik hava basinçlarini kontrol edip tamamlamaniz gerekir.  Tüm lastiklerin havasini kontrol ettikten sonra TPMS sistemini "initialize" etmek yani bir anlamda SIFIRLAMAK gerekir.  Bunun nasil yapilacagi araç kitabinda detayli yazar.  Gerekirse bizlere de sorabilirsiniz.

 

  • Beğen 1
  • Teşekkürler 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

03.12.2018 at 19:44, mare101 :

Değerli arkadaşlar, tanışma mesajımda da belirttiğim gibi bir ay önce 2015 Model Mazda3 Hatchback, Reflex,benzinli otomatik araç sahibi oldum. Hem Mazda markası hem de otomatik şanzımanlı bir araçla ilk kez tanışmış oldum. Araç yaklaşık olarak 19000 km.de, beklemeye gerek görmeden 20000 km. bakımını yetkili serviste yaptırttım. Sormak istediğim bazı soruları servisteki ustalardan birine sordum, bazı cevaplar aldım. Yine de, yukarıda da söylediğim gibi Mazda ile ilk tecrübem olduğu için siz değerli Mazda kullanıcılarından sürüş, bakım tutum, servis v.s. konularında yardım ve tavsiyeler almak isterim. 

Bu bir ay içinde yaklaşık 1000 km. yol yaptım. Açıkçası motor performansı, yol tutuş, yakıt ekonomisi gibi hususlardan pek anlamam ama şunları söyleyebilirim. Bundan önceki aracım 2005 model manuel Opel Astra H 1,6 idi, ilk sahibi olarak tam ondört yıl kullandım. Mazda3  konfor,rahatlık,donanım gibi hususlarda bariz bir şekilde önde. Bununla birlikte performanslı,atak  bir sürüş için uygun bir seçim değil gibi, ki aslında benim böyle bir performans talebim de yok, dolayısıyla sorun da yok bu konuda. Yakıt tüketimi konusunda hiç hesap yapan biri değilim ama yine de eski aracıma göre kıyas yapmam gerekirse sanki arada fark yok gibi geldi bana. Kullanım alışkanlığı gibi etkenler de yakıt konusunda muhakkak önemlidir ama kitabi tüketim değerleri pek de gerçekçi değil sanırım.

Sürüş esnasında kısa süreli duraklamalarda devreye giren İ-Stop özelliğine alışamadım bir türlü. Araca her bindiğimde bu özelliği kapatıyorum.Motorun ikide birde start stop etmesi bana mantıklı gelmiyor, yanılıyor da olabilirim elbette.

Aracı park edip stop ederken de sorunlar yaşıyorum (İ-Stop devrede ise) , vitesi N'den P'ye alırken arada geri vites olduğundan, bazen stop etmeye çalışırken bu geçiş esnasında tekrar çalışıyor araç, Stop edip de vedalaşamıyorum araçla.

Arka görüş hayli kısıtlı, bu durum karartılmış arka camlarla da birleşince alışana dek beni hayli zorlayacak gibi. Özellikle AVM'lerin kapalı garajlarında.

Aracın estetik dış görünüşüne hayran kaldım , bununla birlikte dikkatimi çeken bir şey var. Elimden geldikçe arabayı kendim yıkıyorum, bu esnada özellikle kapıları yıkarken ve silerken sanki metal bir hayli zayıfmış, biraz bastırsam içeri göçecekmiş gibi bir hisse kapılıyorum. Vaktiyle, Japon üretimi araçların kaportalarının genellikle Avrupa üretimi araçlara göre daha zayıf metalden üretildiği gibi bir şehir efsanesi duymuştum.Umarım yanılıyorumdur.

Dediğim gibi, arabayı kendim yıkamaya çalışıyorum.Bagaj kapağının şeklinden ve yapısından olsa gerek, yıkama esnasında buradan sızan suyu silmek inanılmaz zor , sürekli ama sürekli su damlıyor bir yerlerden. Çok mu önemli diyenler olabilir, değil elbette ama benim gibi aracını kendisi yıkayanlar da muhakkak bu duruma şahit olmuştur.

Aracın ön konsolundaki plastik aksam/trimlerden tıkırtı sesi gelmemesinden çok memnunum.Umarım böyle sessiz kalmaya devam eder.

Bununla birlikte, bagaj içinde alt ve yanlarda kullanılan döşeme ve bagajı örten açılır/kapanır döşemeli kapak ise kaliteli hissi vermedi bana.

Bu araçların stepnesiz olmasına çok şaşırdım. Servise gittiğimde bu konuyu söyleyip minik stepne tavsiyesi istedim ama gerek olmadığını söylediler bana. Yine de uzun yola stepnesiz çıkma fikrine alışamadım henüz.

Triger kayışı yerine triger zinciri olduğunu ve ömür boyu değişmediğini söylediler serviste, umarım doğru bilgidir.

Motor yağı seviyesini kontrol etme gibi bir alışkanlığım yok , bu araçların yağ eksiltme gibi bir durumu umarım yoktur. 

Bu arada, aracımın ilk sahibi orijinal yayları spor yaylar ile değiştirmiş vaktiyle. Orijinal yayları da bana verdi, spor yayların getirisi/götürüsü nedir bilmiyorum ama sanırım orijinallere göre araç biraz alçalmış gibi.Mümkün oluğunca orijinallikten yanayım, bu yüüzden araç hazır servise girmişken yayları tekrar değiştirtip orijinalleri taktırayım dedim ama servis yüklü bir ücret talep edince vazgeçtim bu değişiklikten.

Direksiyonun altında sol kısımda bulunan kumanda tuşları (İ-Stop v.s.) kullanıcı dostu ve rahat ulaşılır değil. Direksiyon simidi bu tuşlara ulaşmayı engelliyor, seyir esnasında hayli zor. 

Şimdilik benim bir aylık kullanım tecrübem bunlar oldu. Tabii, ondört yıl boyunca aynı aracı kullandıktan sonra bir değişiklik yapmak ve yeni bir araca alışmaya çalışmak kolay değil.

Başta da söylediğim gibi, siz değerli Mazda kullanıcılarından her konuda, bana yol gösterecek tavsiyeler almak isterim.

Saygılarımla.

 

 

 

 

 

Öncelikle aracınız hayırlı olsun, güle güle kazasız belasız kullanın. Eski aracınızdan hem benzinli hem de dizel easytronic olarak kullanmıştım bir süre. Benzinli olanı Cosmo donanım paketli, yılına göre epey özellikli, atik ve yakıtta tutumlu bir araçtı ( LPG ile kullanımda.). Ancak sık arıza çıkaran, LPG ile sürekli problem yaşayan, konfor yönü zayıf, iç mekan tasarımı bana hitap etmeyen bir araçtı. Üstelik şanzımanı sorunlu bir araç, kafasına göre boşa alan, bazen vitese geçmeyen, güven vermeyen bir şanzımandı. O araçtan yeni aracınıza geçince çağ atlamış gibi hissettirmesi lazımdı ancak anlaşılan biraz zamana ihtiyaç var. Sorularınıza gelecek olursak, kendimce cevap vereyim.

- Performans olarak kağıt üstünde Mazda 3 üstün görülse de sonuçta atmosferik motora sahip olduğu için, ciddi anlamda hissetmeniz zor. Bunu ancak sürekli kullandığınız yollarda maksimum performansta çıktığınız bir yokuşta veya hafif eğimde eğer eski aracın verilerini hatırlıyorsanız. anlayabilirsiniz. Yakıt tüketiminde şehir içi kullanımda yaklaşık 3 l/100km fark var, eşit koşullarda bunu da görmeniz gerekir. Aracınız çok yoğun trafikte 8 l/100km ortalamayı geçmez diye tahmin ediyorum. Aynı trafikte Astra 10-11 l/100km yakacaktır. Aksi durumda aracınızda bir problem olabilir, tabi araca alışmanız da önemli bir etken.

- I-stop park esnasında bana da biraz sorun çıkarabiliyor, bazen unutuyorum ancak, fren pedalına uyguladığınız sertlikle güzel bir şekilde anlaşırsanız faydalıdır. Saniye sayan bir ışıkta 20 saniyenin altında ise ben açmıyorum şahsen. Ona göre de pedala kuvvet uyguluyorum. 

- Maalesef tasarımı sportif olan araçlarda en çok geri görüşte kayıplar olabiliyor, en kolayı bir geri görüş kamerası taktırmak. Trafikte zaten yan aynalar ve RWM'nin yardımıyla problem yaşamazsınız. O derecede bir kısıt yok.

- Aracın kaportası arkadaşların da belirttiği gibi güvenlik veya sağlamlık alameti göstermez. Aracınızın şasesinde kullanılan sac, otomotiv sektöründe kullanılan mukavemeti en yüksek saclardandır, testlerde çok yüksek puanlar almıştır. Bilhassa kaputtaki esneklik yaya güvenliği sağlamak içindir. Yeni nesil araçların birçoğunda bu tipte esnek saclar görürsünüz. Ayrıca eski aracınızın da kaputu alüminyum alaşımlıydı :) .

- Su problemi için biraz bekleyip bagaj kapağını birkaç kez açıp kapatmanız epey faydalı olabilir.

- Döşeme malzemesini hatırlamıyorum, bir yorum yapamayacağım.

- Tamir kiti bana da çok mantıklı gelmiyor, ince stepneler daha faydalı gibi geliyor ama birçok marka, özellikle premium markalar tamir kiti veriyor maalesef.

- Aracınız uzun yıllar bakımlı olduğu sürece sorun çıkarmayacaktır, sıkıştırma oranının yüksekliğine rağmen yağ yakma problemi görmezsiniz inşallah.

- Eğer 18" jantlara sahip pakette bir araç olsaydı spor yayları tavsiye etmezdim ama aracı limitlerde kullanıyorsanız kalabilir, orjinallikten ve konfordan yanaysanız sanayide değiştirtebilirsiniz. Bu işlem basit bir işlemdir, servis yapmasa da çok mühim değil.

- Kumanda düğmeleri tamamen alışmanıza bağlı. Astranın müzik sistemi de çok kalabalık bir haldeydi ama eliniz alışınca aradığınızı gözünüz kapalı bulabilirsiniz. Zaten bahsettiğiniz yerde 3 - 4 adet düğme var. Bu aracın da orta konsol kısmı olabildiğince sade. Mesela astrada aydınlatma düğmeleri soldaydı, kısa farlar, sis farları, reosta vs. Yeni aracınızda bunlar sinyal kolunda.

Sonuç olarak eğer tasarım ve sürüş keyfi sizin için önemliyse aracınızı kullandıkça daha da hoşunuza gidecek, daha da zevk alacaksınız ve bir süre sonra değiştirmek istediğinizde aynı tadı verebilecek araçlar çok daha pahalı araçlar olacaktır. Bunu görmek istemiyorsanız satabilirsiniz, yoksa yine Mazda'dan devam edebilirsiniz :)

 

  • Beğen 1
  • Teşekkürler 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Yazımdaki kimi ifadelerden aracımdan memnun değilmişim gibi anlaşılmasın sakın. Aksine çok memnunum, yılların alışkanlıklarını değiştirmek biraz zaman alıyor, onu anlatmaya çalıştım aslında.

Yaklaşık 22 yıldır araç kullanıyorum. Mazda3 benim sahip olduğum beşinci araç. Öncesinde sırasıyla Renault 11 Flash, iki adet Opel Corsa ve son olarak Opel Astra kullandım. Özellikle Astra'yı ondört yıl aralıksız kullandığım için ister istemez ciddi bir alışkanlık oldu.

Mazda3 ile birlikte, daha önceki araçlarımda sahip olmadığım o kadar çok donanım ve özellik var ki anlatamam. Dolayısıyla şimdilik son derece memnun ve mutluyum. Umarım zaman içinde bu memnuniyetim daha da artar. 

Bunca yıldır edindiğim tecrübeler neticesinde artık araç sahibi olurken peşinen ikinci el piyasasını v.s.  düşünmek yerine bana keyif, sürüş zevki, sürüş emniyeti ve güvenlik vaat eden bir araç almak ve bunun uzun yıllar keyfini sürmek istedim, maddi imkanlarım dahiline. Bu yüzden Mazda'yı seçtim zaten.

Bunun ötesinde, ikinci el piyasasının v.s. canı cehenneme. Ben keyfime bakmak istiyorum artık.

Tekrar teşekkür ederim yorumlar için.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

25 dakika önce, mare101 :

Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Yazımdaki kimi ifadelerden aracımdan memnun değilmişim gibi anlaşılmasın sakın. Aksine çok memnunum, yılların alışkanlıklarını değiştirmek biraz zaman alıyor, onu anlatmaya çalıştım aslında.

Yaklaşık 22 yıldır araç kullanıyorum. Mazda3 benim sahip olduğum beşinci araç. Öncesinde sırasıyla Renault 11 Flash, iki adet Opel Corsa ve son olarak Opel Astra kullandım. Özellikle Astra'yı ondört yıl aralıksız kullandığım için ister istemez ciddi bir alışkanlık oldu.

Mazda3 ile birlikte, daha önceki araçlarımda sahip olmadığım o kadar çok donanım ve özellik var ki anlatamam. Dolayısıyla şimdilik son derece memnun ve mutluyum. Umarım zaman içinde bu memnuniyetim daha da artar. 

Bunca yıldır edindiğim tecrübeler neticesinde artık araç sahibi olurken peşinen ikinci el piyasasını v.s.  düşünmek yerine bana keyif, sürüş zevki, sürüş emniyeti ve güvenlik vaat eden bir araç almak ve bunun uzun yıllar keyfini sürmek istedim, maddi imkanlarım dahiline. Bu yüzden Mazda'yı seçtim zaten.

Bunun ötesinde, ikinci el piyasasının v.s. canı cehenneme. Ben keyfime bakmak istiyorum artık.

Tekrar teşekkür ederim yorumlar için.

Mazda 3 un uzecek tek tarafi motorudur. Hem yakar hemde gucsuzdur. Ama geri kalan konularda sinifinin en iyisi denebilecek seviyede kalitelidir. Baska bir eksisi ise ki bunda arabanin sucu yok yetkili servis agi az, bazen parca sorunu var ve pahalilar. Ama dedigim gibi c segmentinde cok iyi bir aractir mazda 3. Yol tutusu ic mekan kalitesi vs guzeldir. Metalini ince bulmuyorum ama boyasi kesinlikle cok ince ve hassas aman dikkat :)

  • Teşekkürler 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Öncelikle yeni aracınız hayırlı olsun.

Sizin gibi bende aracın tasarımını son derece estetik bulduğumu belirterek söze başlamak istedim.

Beğenerek aldığım araç 87.000 km yi buldu. Şu an başka araç kullandığım için Mazda'yı  aktif kullanmıyorum. Araç hiç arıza yapmadı. Periyodik bakımları yapıldı ve hiç yağ eksiltmedi. Yakıt tüketimi konusu çok değişkenle bağlantılı. Ama şöyle ortalama bir şeylerden söz edecek olursak fabrika verilerine 1,5 litre ilave yapabilirsiniz. Bir konu dışında çok ayrıntıya girmek istemiyorum zira diğer arkadaşlarımız oldukça ayrıntılı olarak yanıtlamışlar sorularınızı. 

Değinmek istediğim konu triger zinciri. Diğer bir ismi ile zamanlama zinciri. Diğer bir çok araçta kaliteli tekstil kord bezinin yine kaliteli kauçuk ile kaplanmasından oluşan kayışlar kullanılırken bizimkilerde zincir kullanılıyor. Genel olarak zinciri tarifleyecek olursak , bisikletlerde kullanılan güç aktarma zinciri gibi. Bir gerdirme mekanizması olmalı yaylı yada hidrolik. Bir hizalama yatağı olmalı. Bakım kitapçıklarında zincir zamanlayıcılar için araç ömrü kadar zaman biçilmiş. Aynı şanzıman yağında olduğu gibi. Tabi buda aynı yakıt tüketimi gibi ucu açık bir konu. Zincirin uzun ömürlü olması ve yıpranmasının en az olabilmesi için; motor yağının değişim aralıklarının tavsiye edilen sürelerde olması, yağın kaliteli olması gerekli. Aksi taktirde hem zincirde hemde zincirin diğer aksamında aşınmalar beklenenden fazla olacaktır. Peki zincirin aşındığı nasıl anlaşılacak ? Zincir aşındığı için boyu biraz uzayacak , biraz gevşeyecek zamanlama biraz bozulacak sarsıntılı çalışma olabilecek, oluşan laçka , zincir hizalama yataklarına sürterek ilave ses çıkartmasına neden olacak.

Yağlama aralığı, yağ seviyesi ve yağ kalitesi gibi unsurların tümünün ideal olduğu durumda zincirin ömrü de en uzun olacaktır. Ama ne kadar ? Bunun tam karşılığı yok. Tüketim çağını yaşadığımıza göre, bir aracın ömrü boyu ile eş olabilir.

Selamlar.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Aracınız hayırlı olsun.

1- İ-stopu açık tutun. Farkettiniz mi bilmiyorum ama fren pedalına basış miktarınıza göre devreye girer veya girmez, frene hafif dokunursanız i-stop devreye girmez, iyi basarsanız girecektir. Bu dengeyi ayarladığınız zaman sezgisel biçimde istopu yöneteceksiniz. VW grubu bir iki araç kullandım, BMW kullandım onlarda bende kapatıyordum (sahipleri de kapatıyor) ancak Mazda da gerçekten kapatmaya gerek yok, yumuşak da çalışıyor zira.

2- Aracın atak gelmemesinin sebebi otomatik şanzımanın çok çabuk vites büyütüp motoru ölü devirlerde gezdirmesi yüzünden. Düz vitesli araçlarda hiçbir zaman bu kadar sık vites büyütüp dip devirlerde gezmediğimiz için daha hazır cevap, daha canlı geliyorlar. Ancak genel performans olarak Astra H 1.6 ile pek farkı olmaz, doğru hissetmişsiniz. Yakıt tüketimi olarak da bir süre kullanıp değerleri paylaşırsanız ortalama hız ve mesafe dahil, beraber yorumlarız değerleri.

Tüketim konusunda modern hiçbir otomobil katalog değerlerini tutturamıyor. Geçmişte emisyon normları üreticilerin boğazına bu kadar çökmediği için üreticiler araçlarını gerçek yollara göre ayarlardı. Araçların kalibrasyonu yollara göre yapılırdı. Sizin Astranız için de geçerli bu. Günümüzde üreticiler araçları mümkün olduğunca test koşullarındaki hızlara göre ayarlıyor, gönderilen araçların orası burası sökülüp, incecik lastikler takılıp, ultra ince yağlar kullanılıyor ve kaportaları bantlanıyor. Bu yüzden 430hp'lik bir BMW M4'ün bile ortalama tüketimi 8lt civarına katalogda (gerçekte 15lt üstü tabiki). Takılmayın yani katalog değerlerine. Hatta Mazda kataloga en çok yaklaşan üreticilerden biri geneli atmosferik prensipli motorları sebebiyle.

3- Spor yaylar Mazda 3 için yapılmış orjinal prokitler mi, yoksa farklı bir marka mı? Orjinalse (16inç araçlar üzerinde nasıl bir sürüş gösterir bilmiyorum ama) benim 18 jant modelde de eibach prokit yaylar mevcut ve benim sürüşümün %80-90'ında konforu hemen hiç etkilemiyor diyebilirim, bunlar progresif konfor yaylar zaten. (H&R veya Corksport yaylar gibi sert ve fazla alçak değiller). 30kmh altında veya daha düşük hızlarda, birde araç yüklüyse sarsıntı artışı hissediliyor yalnız. Daha üst hızlarda emin olun normal yaylarla hemen hiç fark yok.

4- Boya kalitesi veya genel imalat-trim-kumaş vb malzeme kalitesi konusunda haklısınız, bir Golf değil, 308 değil. Ancak sürücünün hakim olduğu yerler, kokpit kısmı kalitelidir. Bu forumda söylemek ne kadar doğru bilmem ama önceki Mazda 3'te gerçekten ucuz, ince bir his vardır, bu kasada çok daha tok bir yapı var, doğru malzeme tasarımı ve kullanımı, iyi doku seçimi ve işçilik seviyesi var. Gerçi bende de bir iki önemsiz tıkırtı dışında hiç trim sesi yok ama bu konuda şikayetçi olanlar da var, uzun vadede ne olacak göreceğiz bizde, yine de kaporta sacı iyidir Mazda 3'ün. Yani eski veya güncel Civicler kadar, Corollalar kadar ince değil. Avrupalı araçların sacları daha kalın olur diyerek bahsettiğiniz şehir efsanesi ise doğru bir şehir efsanesi. Profesyonel göçük tamircileri bunu gayet iyi bilir, özellikle Alman araçları üzerinde çalışmak daha kolaydır, kaporta sac hafızası daha iyidir, eski halini alması ve iz bırakmaması daha olasıdır. 

5- Aracınız temizse ikinci elin sorun olacağını sanmıyorum. Manuel şanzımanlı olsa cidden bir elden çıkarma macerası olabilirdi de otomatikler her şekilde satılıyor.  

  • Beğen 2
  • Teşekkürler 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bir saat önce, Arabalar :

Öncelikle yeni aracınız hayırlı olsun.

Sizin gibi bende aracın tasarımını son derece estetik bulduğumu belirterek söze başlamak istedim.

Beğenerek aldığım araç 87.000 km yi buldu. Şu an başka araç kullandığım için Mazda'yı  aktif kullanmıyorum. Araç hiç arıza yapmadı. Periyodik bakımları yapıldı ve hiç yağ eksiltmedi. Yakıt tüketimi konusu çok değişkenle bağlantılı. Ama şöyle ortalama bir şeylerden söz edecek olursak fabrika verilerine 1,5 litre ilave yapabilirsiniz. Bir konu dışında çok ayrıntıya girmek istemiyorum zira diğer arkadaşlarımız oldukça ayrıntılı olarak yanıtlamışlar sorularınızı. 

Değinmek istediğim konu triger zinciri. Diğer bir ismi ile zamanlama zinciri. Diğer bir çok araçta kaliteli tekstil kord bezinin yine kaliteli kauçuk ile kaplanmasından oluşan kayışlar kullanılırken bizimkilerde zincir kullanılıyor. Genel olarak zinciri tarifleyecek olursak , bisikletlerde kullanılan güç aktarma zinciri gibi. Bir gerdirme mekanizması olmalı yaylı yada hidrolik. Bir hizalama yatağı olmalı. Bakım kitapçıklarında zincir zamanlayıcılar için araç ömrü kadar zaman biçilmiş. Aynı şanzıman yağında olduğu gibi. Tabi buda aynı yakıt tüketimi gibi ucu açık bir konu. Zincirin uzun ömürlü olması ve yıpranmasının en az olabilmesi için; motor yağının değişim aralıklarının tavsiye edilen sürelerde olması, yağın kaliteli olması gerekli. Aksi taktirde hem zincirde hemde zincirin diğer aksamında aşınmalar beklenenden fazla olacaktır. Peki zincirin aşındığı nasıl anlaşılacak ? Zincir aşındığı için boyu biraz uzayacak , biraz gevşeyecek zamanlama biraz bozulacak sarsıntılı çalışma olabilecek, oluşan laçka , zincir hizalama yataklarına sürterek ilave ses çıkartmasına neden olacak.

Yağlama aralığı, yağ seviyesi ve yağ kalitesi gibi unsurların tümünün ideal olduğu durumda zincirin ömrü de en uzun olacaktır. Ama ne kadar ? Bunun tam karşılığı yok. Tüketim çağını yaşadığımıza göre, bir aracın ömrü boyu ile eş olabilir.

Selamlar.

Şanzıman yağ filtresini boşuna mı değiştiriyoruz? Kitapçıkta şanzıman ile ilgili bakım yok. Kullanıcılar ikiye bölünmüş. Değiştirmeyenler ve değiştirenler. 

İşin detayına girmeyeceğim ama değiştirildiğinde şanzıman ömrü uzuyor mu acaba. 76bin km’de 8 yıl üstüne şanzıman yağı değiştirdim. Çıkan yağ siyah ve vizkositesi yok gibiydi. Su gibi bir şeydi. Bu yağa nasıl üretici ömür boyu kullanım biçiyor bunu anlamıyorum. Ömür boyu kullanım biçtiğini ise yağ değişim yolunu bile tüketiciye anlatmamasından anlayabiliyoruz. Kimisi 3,5 kimisi komple 7 litre değişim yapıyor. 

Ya da markalar şanzıman gittiği kadar gitsin. Bir süre sonra zaten bozulacak ve yenisiyle değitilmeli gözüyle mi bakılıyor acaba. Avrupa amerika japonya kore’de bu ucuz olabilir ama Ülkemizde bu çok pahalı. Ayrıca bilgili şanzıman ustası bile çok az. 

Markaların şanzıman konusunda tüketiciyi neden bu kadar muallakta bıraktığını anlamış değilim. Zaten çou kuru şanzımana geçti. Tork da kalmadı. 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bir saat önce, tansu87 :

76bin km’de 8 yıl üstüne şanzıman yağı değiştirdim. Çıkan yağ siyah ve vizkositesi yok gibiydi. Su gibi bir şeydi.

Siz seçiminizi yapmışsınız. 

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Seçiminizi yapmışsınız derken önemlilikten söz etmiyorum. Üretici " ömür boyu" dediğine göre şanzıman yağını değiştirmek yada değiştirmemek kullanıcının keyfiyetine kalıyor. Tüm kullanıcılar için doğru yolu işaret edecek üreticinin üzerinde bir yerler yok.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 

04.12.2018 at 13:06, serkan306 :

Aracı park edip stop ederken de sorunlar yaşıyorum (İ-Stop devrede ise) , vitesi N'den P'ye alırken arada geri vites olduğundan, bazen stop etmeye çalışırken bu geçiş esnasında tekrar çalışıyor araç, Stop edip de vedalaşamıyorum araçla. 

Ben manuel şanzumanlı araç kullanıyorum ama, ara sıra kullandığım ford fiesta otomatik şanzumanda, araç durunca N' ye alıyor, tamamen stop ettikten sonra P'ye alıyorumki, aracın yükü otomatik şanzumana binmesin, el freni yüklensin diye, tamamen stop etmeden P ye almayın, (ford fiesta da i-stop yok tabiki) otomatik şanzuman kullanan arkadaşlar size daha iyi bilgi verecektir.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Alıntıyı benden yapmayı nasıl başardınız bilmiyorum ama benim sözüm değildi, mare101'in sözüydü :D Ben de stop etmeden önce boşa alır, yükü el frenine verir sonra hızlıca P'ye alırım, eğer yavaş yavaş değiştirirseniz arada R olduğu için, şanzımana tekrar yük biner. Bazıları hafif eğimde el freni bile çekmeden P'de bırakıyor, evlerden ırak.

  • Beğen 1
  • Haha 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

* Site, alıntıyı gerçekten Renegade'den mi yaptı diye kontrol ettim. :D

9 saat önce, Renegade :

tamamen stop etmeden P ye almayın

Bu neden ki? Mazda 3'te N'de stop edilirse araç Aux modda kalıyor. Sonrasında P'ye alıp Start/Stop'a mı basacağız aracı tamamen kapatmak için? Mantıklı gelmedi.

 

  • Haha 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

03.12.2018 at 19:44, mare101 :

Aracı park edip stop ederken de sorunlar yaşıyorum (İ-Stop devrede ise) , vitesi N'den P'ye alırken arada geri vites olduğundan, bazen stop etmeye çalışırken bu geçiş esnasında tekrar çalışıyor araç, Stop edip de vedalaşamıyorum araçla.

Merhaba,

Ben tüm otomatiklerde şunu uyguluyorum, araç tekrar çalışmıyor, hem önerilen de bu:

1) Aracı park edip, vitesi N'ye aldık.

2) El frenini çektik.

3) Ayağımızı frenden çektik. (Aracın yükü el freninde artık).

4) Vitesi N'den P'ye alıyoruz. (Frene basmadan, basarsanız araç tekrar çalışır.)

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

23 saat önce, Arabalar :

Tüm kullanıcılar için doğru yolu işaret edecek üreticinin üzerinde bir yerler yok.

Mete bey selamlar,

Geçen günlerde evimizde kullandığımız beyaz eşyalardan biri bozuldu ve teknik servisi çağırdık. Yaptığı kontrol/inceleme sonunda benim hiç bilmediğim ve bir daha asla göremeyeceğim bazı parçaları söktü, taktı. Bu işlem sonucunda daha önceden bozulan makinada yer alan 2 (iki) adet parça dışarıda kaldı. Göz göze geldiğimizde ise sırıtarak  " abi zaten bu parçalar bi işe yaramıyordu" dedi.

Şimdi; yukarıda alıntı yaptığım sözünüzü ve USTA' nın arttırdığı 2 (iki) adet parçayı, beyaz eşyanın üretildiği fabrikaya göndereyim mi ? hahahahahahahha 😁

  • Haha 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

6 saat önce, Devrim Babacan :

* Site, alıntıyı gerçekten Renegade'den mi yaptı diye kontrol ettim. :D

Bu neden ki? Mazda 3'te N'de stop edilirse araç Aux modda kalıyor. Sonrasında P'ye alıp Start/Stop'a mı basacağız aracı tamamen kapatmak için? Mantıklı gelmedi.

 

Arkadaşların dediği şey aracı N'ye alınca stop edin değil hocam. N'ye alıp el freni çekiyoruz ve ayağımızı gazdan çekiyoruz. Araç el frenine oturuyor ama hala çalışır durumda. P'ye alıp stop ediyoruz. Yani N'de iken aracı stop etmiyoruz.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Park ederken i-stop özelliğinin çalışmasını istemiyorsanız, basit bir yöntem; emniyet kemerini çıkartırsanız i-stop özelliği çalışmıyor.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...