Jump to content

Mazda Türkiye Satış ve Servis Problemlerini Çözebilmek için Bir İmza Kampanyası


cemil bilir
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Merhaba Mazdaclub kullanıcıları

Hepimizi ilgilendiren bir konuda destek ve birlikte bir çalışma yapmak istiyorum.

22 yıldır Mazda yı kullanıyorum. Şimdi de 2011 Mazda 6 ve 2010 Mazda CX9 a biniyoruz.

Son 2-3 yıldır Satış ve Özellikle Yetkili Servis noktalarının kapanmasından dolayı araçlarımızın bakım ve parça tedarikleri ile ilgili sıkıntı yaşıyoruz.  Bu durumu çözebilmek içinde Mazda Türkiye ile görüşmeler ve yazışmalar yaptık ama bir sonuç alamadık. Şu an Ankara da Çok yetkili olmasa da Servisimsi bir yer var. Ama genelde sıkıntı yaşıyoruz.

Mazda ile yaptığım görüşmelerde özellikle "Türkiye de doğru düzgün yapılanıp pazarda büyüyecek misiniz?" (yetkili servis sıkıntılarını da sordum) 

"Eğer bir yapılanmanız olmayacaksa biz elimizdeki araçlarımızdan kurtulma yoluna mı bakalım?" diye sordum ve buna 4 yıldır farklı zamanlar da bir cevap gelmedi. Herhangi bir yetkiliye de ulaşamadım. Müşteri temsilcileri aynı cümleleri tekrar edip duruyorlar.

En son 6 eylül de yedek parça sorunundan dolayı tekrar Mazda Türkiyeye sinirle yazdım.

"Merhaba Sayın Yetkisiz Yetkililer

Türkiye Mazda olarak nihayet gına getirdiniz. Sevdiğim ve bindiğim markanızdan en hızlı kurtuluş yolunu arıyorum SAYENİZDE...
 
Mazda6 ve  Mazda CX9 plakalı araçlarımız mevcut. Ankara da yaşıyor ve Hizmet alamıyoruz. Sayenizde hurdadan parça arar ve yurt dışından yedek parça getirtme yollarını arar oldum... 
Daha önce de sorunlar için buradan yazsak da verimli bir sonuç alamamaktayım. 
Çözüm sağlayabilecek bir yetki(li)niz  var ise lütfen ararmısınız."
 
şöyle bir Mail attım. Onlar da Ankara da Çok yetkili olmasa da Servisimsi bir yer var dediğimiz yere maili iletmişler ve oradan beni aradılar ve tabii ki çok anlamsız bir görüşme oldu. Sonra Mazda Türkiye den bana;

"Sayın Cemil Gökhan Bilir,

Araç bilgilerinizden yapılan kontrollerde bekleyen bir parça siparişi bulunmadığı görülmüştür. 

....... Otomotiv yetkili servisimiz ile yapılan görüşmede ise tarafınıza, talep ettiğiniz parçanın sipariş yolu temin edilebileceği ve yaklaşık 1 hafta içinde sevkiyatının gerçekleşebileceği bilgisi iletildiği bildirilmiştir. 

Saygılarımızla,"

şeklinde bir mail ile sorunu çözdüklerini zannettiler...

Şimdi Türkiye Mazda da bir yetkili ye ulaşamadığımız ve ne yapacaklarına dair bir bilgi veremedikleri için; "- Nasıl ve ne amaçlı bir alt yapı ?" kurabilirim diye düşünürken Kurmuş olduğunuz bu platform geldi aklıma.

"Mazda Sevenler ve Binicileri olarak bu sıkıntıların olduğu bir yazı kaleme alıp bununla ilgili platforma üye olan arkadaşlardan imza toplayarak MAZDA AVRUPA ya da MAZDA JAPONYA ya gönderelim diyorum. "

 Bununla ilgili birlikte bir çalışma yapabilirsek hepimizin menfaatine bir gelişme olabilir.

Araçlarımız da diğer markalar gibi gerek prim yapar gerekse de servise gittiğimiz de parça sipariş verim Belçikadan uçak kargosuyla gelmesini beklemeyiz. Servislerin stoklarında yedek parçalar olur. 

 

Bu konuda neler yapabiliriz arkadaşlar...?

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mazda 6 ile ilgili parça bulamama durumu oldu mu ?

Cx-9 tam bir talihsizlik sizin için. Çok az sınırlı sayıda Rusya'dan gelmişti ülkemize.

@dr_azoom Cemil beye yardımcı olma ihtimaliniz var mı ?

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

1 saat önce, İlhan :

Mazda 6 ile ilgili parça bulamama durumu oldu mu ?

Cx-9 tam bir talihsizlik sizin için. Çok az sınırlı sayıda Rusya'dan gelmişti ülkemize.

@dr_azoom Cemil beye yardımcı olma ihtimaliniz var mı ?

ikisi ile ilgilide parça problemi oluyor

hatta şu an sipariş veriyorum. abs hız sensörleri ve start stop düğmesini. ikiside yok 15 güne gelecek.

1 saat önce, Mehmet Özdemir :

change.org'da bir imza kampanyası düzenlenebilir. üyelerimiz bu kampanyayı imzalayabilir 

evet bir yazı hazırlayayım

change.org a yükleyip onu burada paylaşabiliriz.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

16 dakika önce, cemil bilir :

ikisi ile ilgilide parça problemi oluyor

hatta şu an sipariş veriyorum. abs hız sensörleri ve start stop düğmesini. ikiside yok 15 güne gelecek.

evet bir yazı hazırlayayım

change.org a yükleyip onu burada paylaşabiliriz.

Mukayese olması açısından 2011 Model Bir Honda Accord,  Subaru Legacy'de aynı parçaları temin edilmeye kalkıldığında durum nedir acaba ?

 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Yaklaşık 2 yıldır Mazda sahibiyim, Mazda Ankara servisi ellerinden gelen en iyi şekilde yardımcı olmaya çalıştılar şu ana kadar.

Mesela sağ aynada üretimden kaynaklı açılma kapanma sorunu vardı, her aynayı da garanti kapsamında değiştirdiler. Ufak tefek işlerde para bile almıyorlar.  Kendilerine buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Asalet Bey ile görüşürseniz sizin sorununuz için çözüm bulacağını düşünüyorum.

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bazı parçalarda gerçekten sorunlar yaşanabiliyor ama bu markanın genel davranışı değil. Malesef yurtdışı siparişlerde bazen gecikmeler oluyor, gerçi siz 22 yıllık kullanıcı olduğunuzdan sorununuz daha spesifik sanırım. Sizin asıl sorununuz servisin ilgisizliği mi ya da servis azlığı mı?

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra ...
16.09.2019 at 14:07, cemil bilir :

ikisi ile ilgilide parça problemi oluyor

hatta şu an sipariş veriyorum. abs hız sensörleri ve start stop düğmesini. ikiside yok 15 güne gelecek.

evet bir yazı hazırlayayım

change.org a yükleyip onu burada paylaşabiliriz.

Var mı bir gelişme ?

İmza kampanyası başlatacaktınız.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Türkiye'nin 3. büyük kenti Izmir'de Yeni Otomotiv kapandigindan beri bir yetkili servis yok.  Sanirim baska yerlerde de yetkili bayii/servis kapanmis ama detayini bilmiyorum.  Merak ettim, acaba Türkiye'de kaç adet Mazda bayii/servis var diye.  Mazda web sitesi bunu vermiyor, sadece sehir bilgileri girerek sorgulama yapabiliyorsunuz.  Bu sekilde yetkili servis adedini bulmak hemen hemen olanaksiz.  Eger Mazda Japonya'ya yazilirsa bu bilgi de çok yararli olabilirdi.  Bilmemkaç milyon nüfuslu Türkiye'de sadece X adet Mazda servisi var, diye yazilabilirdi.  Onlar gerisini anlarlar.  🙂

Olayin diger bir boyutu da Türk tüketicinin otomobilden pek anlamamasi.  ODD verilerine göre Türkiye'de en fazla satilan otomobil markasi Fiat imis.  Bu gerçek yukarida bu paragrafin basinda yazdigim cümleyi destekliyor.  Arastirma yaparak otomobil almak yerine yan komsumuz hangi markayi aldiysa biz de ondan aliyoruz.  Bir baska deyisle otomobil almak ile pazardan domates almayi birbirine karistiriyoruz.  Yani bu isi biz pek bilmiyoruz, itiraf edelim (söz meclisden disari).  Biz forum olarak otomobil almak konusunda profesyonel danismanlik yapsak belki köseyi döneriz.  🙂

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

20 dakika önce, AKayhan :

Türkiye'nin 3. büyük kenti Izmir'de Yeni Otomotiv kapandigindan beri bir yetkili servis yok.  Sanirim baska yerlerde de yetkili bayii/servis kapanmis ama detayini bilmiyorum.  Merak ettim, acaba Türkiye'de kaç adet Mazda bayii/servis var diye.  Mazda web sitesi bunu vermiyor, sadece sehir bilgileri girerek sorgulama yapabiliyorsunuz.  Bu sekilde yetkili servis adedini bulmak hemen hemen olanaksiz.  Eger Mazda Japonya'ya yazilirsa bu bilgi de çok yararli olabilirdi.  Bilmemkaç milyon nüfuslu Türkiye'de sadece X adet Mazda servisi var, diye yazilabilirdi.  Onlar gerisini anlarlar.  🙂

Olayin diger bir boyutu da Türk tüketicinin otomobilden pek anlamamasi.  ODD verilerine göre Türkiye'de en fazla satilan otomobil markasi Fiat imis.  Bu gerçek yukarida bu paragrafin basinda yazdigim cümleyi destekliyor.  Arastirma yaparak otomobil almak yerine yan komsumuz hangi markayi aldiysa biz de ondan aliyoruz.  Bir baska deyisle otomobil almak ile pazardan domates almayi birbirine karistiriyoruz.  Yani bu isi biz pek bilmiyoruz, itiraf edelim (söz meclisden disari).  Biz forum olarak otomobil almak konusunda profesyonel danismanlik yapsak belki köseyi döneriz.  🙂

Ben hep şunu derim. Biz binip, kullanmak için değil, 2.el kolay satabilmek otomobil alıyoruz. :D 

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bence de satış sonrası hizmetler açısından çok geride bir marka. Ben yakın zamanda bir kaza geçirdim ve (heralde en çok hasar alan parçalardandır) tampon değişmesi gerekiyordu. Bir kaç parça için yaklaşık 3 hafta tedarik süreci oldu. Allah göstermesin araç yürüründe bir hasar kaza olsa araç heralde en az 1 ay yatacak ve diyelim ki onarım aşamasında tekrardan başka parça gerekti bir o kadar daha yatacak araç. Bugün bir arkadaş yazmış foruma bakım için iki servisle irtibata geçmiş ellerinde bakım malzemelerinin olmadığını ve ne zaman geleceğini bilmediklerini söylemişler. Güler misin ağlar mısın. 

Ben 6 ay bakım konusunda ingilizce bir mail attım mazda avrupanın mail adresine (Customer_Relations@mazdaeur.com) bana 3 hafta sonra döndüler ve şase numaramı istediler , yaklaşık bir buçuk ay geçti şase numaramı vermemin üzerinden ama hala bir cevap yok. Bu arada mazda Japonya için bir iletişim bulamadım.

Diyeceğim o ki Mazda zaten bu ülkede yüksek satış rakamları hedeflemiyor. Ana pazarı olan Amerika için bütün gayreti. Mazda servisi önünde araçlarımızda yaksak çok bir şey değişeceğini sanmıyorum.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

2 saat önce, AKayhan :

Türkiye'nin 3. büyük kenti Izmir'de Yeni Otomotiv kapandigindan beri bir yetkili servis yok.  Sanirim baska yerlerde de yetkili bayii/servis kapanmis ama detayini bilmiyorum.  Merak ettim, acaba Türkiye'de kaç adet Mazda bayii/servis var diye.  Mazda web sitesi bunu vermiyor, sadece sehir bilgileri girerek sorgulama yapabiliyorsunuz.  Bu sekilde yetkili servis adedini bulmak hemen hemen olanaksiz.  Eger Mazda Japonya'ya yazilirsa bu bilgi de çok yararli olabilirdi.  Bilmemkaç milyon nüfuslu Türkiye'de sadece X adet Mazda servisi var, diye yazilabilirdi.  Onlar gerisini anlarlar.  🙂

Olayin diger bir boyutu da Türk tüketicinin otomobilden pek anlamamasi.  ODD verilerine göre Türkiye'de en fazla satilan otomobil markasi Fiat imis.  Bu gerçek yukarida bu paragrafin basinda yazdigim cümleyi destekliyor.  Arastirma yaparak otomobil almak yerine yan komsumuz hangi markayi aldiysa biz de ondan aliyoruz.  Bir baska deyisle otomobil almak ile pazardan domates almayi birbirine karistiriyoruz.  Yani bu isi biz pek bilmiyoruz, itiraf edelim (söz meclisden disari).  Biz forum olarak otomobil almak konusunda profesyonel danismanlik yapsak belki köseyi döneriz.  🙂

Ama bu durum dünya genelinde böyle. Çoğunluk eşe dosta, en çok bilinene tutulana bakarak otomobil alır. Fiat da kötü bir marka değil ki, ekonomik çözümler üretiyor ve bizim gibi ülkelerde de bu çözümler gerekli.

Siz güvenilirlik (reliability) olarak bakıyorsunuz ama Avrupa ve bizim ülkelerin dinamikleri ile Amerika bambaşka. Müşteri kitlesi bambaşka, kullanım süreleri, yapılan km'ler ve koşullar çok farklı. Bizde Amerikadaki kadar "hayati" öneme sahip olması pek olası değil güvenilirliğin, bozulsa da piyasası iyi arabayı derme çatma 3e 5e yaptırabiliyorsun. Amerikada adam bir gergi seti-kayışı değiştiriyor 300 dolar parçaya veriyorsun 500 dolar işçiliğe. Arabanın kendisi 3000$ zaten. Buna karşın otomobil kullanma süreleri, yıllık ortalama yapılan km'ler çok yüksek bize veya Avrupaya göre, yani arıza riski de yükseliyor. Bu parametreler çerçevesinde şekilleniyor pazar ve tercihler.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

30.09.2019 at 22:51, Leanback :

Ama bu durum dünya genelinde böyle. Çoğunluk eşe dosta, en çok bilinene tutulana bakarak otomobil alır. Fiat da kötü bir marka değil ki, ekonomik çözümler üretiyor ve bizim gibi ülkelerde de bu çözümler gerekli.

Siz güvenilirlik (reliability) olarak bakıyorsunuz ama Avrupa ve bizim ülkelerin dinamikleri ile Amerika bambaşka. Müşteri kitlesi bambaşka, kullanım süreleri, yapılan km'ler ve koşullar çok farklı. Bizde Amerikadaki kadar "hayati" öneme sahip olması pek olası değil güvenilirliğin, bozulsa da piyasası iyi arabayı derme çatma 3e 5e yaptırabiliyorsun. Amerikada adam bir gergi seti-kayışı değiştiriyor 300 dolar parçaya veriyorsun 500 dolar işçiliğe. Arabanın kendisi 3000$ zaten. Buna karşın otomobil kullanma süreleri, yıllık ortalama yapılan km'ler çok yüksek bize veya Avrupaya göre, yani arıza riski de yükseliyor. Bu parametreler çerçevesinde şekilleniyor pazar ve tercihler.

Aslinda insanlarin otomobil seçerken kullandiklari kriterler çok çesitli ve kisiden kisiye farklilik gösteriyor.  Güvenilirlik her ne kadar ABD'de Türkiye'den daha popüler ise de Amerikalilarin öncelikleri farklilik gösterebiliyor.  ABD'de 2018 senesinde yapilan bir çalismaya göre Amerikalilarin % 76 gibi bir çogunlugu yeni bir otomobil alirken güvenilirlikten çok dis görünüme önem verdiklerini söylemisler.

https://www.thezebra.com/insurance-news/5854/car-appearance-vs-reliability/

Hatta dis görünüme önem verenler içinde bayanlar çogunlukta.  Ayrica, otomobil seçerken horsepower'a önem veren Amerikalilarin sayisi hiç az degildir.  Tabii güvenilirligi birinci plana alanlar da az degil.  Bence bunlar daha bilinçli tüketiciler.  Güvenilirlik biraz daha teknik bir terim ve her Amerikali (veya Türk) bunu anlamayabiliyor.

https://luke1428.com/is-reliability-price-or-features-most-important-when-buying-a-car/

Güvenilirlik sadece parayla ölçülen bir kavram degil.  Hangi ülkede olursaniz olun gecenin bir yarisinda issiz bir yerde motorunuz stop edip çalismazsa burada çekeceginiz eziyetin parasal bir karsiligi olamaz.  Isçiligin ucuz veya pahalli olmasi sizin çekeceginiz zahmeti pek etkilemez.  Yolda kalirsiniz, nokta.

Forum olarak burada çabamiz insanlarin bilinç düzeylerini biraz olsun yükseltmek.  Tabii ki herkesin otomobil seçerken öncelikleri farkli olabilir, buna saygi duymak gerekir.  Ancak, yasami boyunca güvenilirlik terimini hiç duymamis birileri varsa (ki ben olduguna inaniyorum) bu kisileri de bu konuda bilinçlendirmek çok olumlu bir davranis olur.  Kisiler bilinçlendikten sonra hangi otomobili seçtikleri kendi tercihleridir.

Fiat konusuna gelince, bence burada ciddi anlamda bir çeliski veya tezat oldugu için bu örnegi sürekli veriyorum.  Fiat hangi açidan bakarsaniz bakin dünyada üretilen tüm otomobiller içinde en az güvenilir olan bir markadir.  Isterseniz Consumer Reports'a bakin, isterseniz J.D. Power'a bakin, vs.  Hatta Amerikalilar buna "Fix It Again Tom" diye lakab bile takmislar (ben degil, Amerikalilar).  Bu bahsettigimiz Fiat, Türkiye'de en çok satan markadir.  Siz benim yerimde olsaniz bu örnegi kullanmaz miydiniz?

 

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

@AKayhan Hocam size güvenilirlik konusunda (umursanmadığı) katılıyorum zaten, benim söylediğim bu ölçütün Amerikada taşıdığı anlamla avrupada veya Türkiyede taşıdığı anlamın, otomobillerin kullanım tarzı ve coğrafi anlamdaki farklılıklar sebebiyle aynı öneme karşılık gelmeyebileceğinden ibaret. Konuya kişisel olarak önem vermesem gidip Mazda almam.

Hatta Fiat konusunu buna çok isabetli bir örnek, orada baktınız mı bahsedilen düşük skor alan Fiat modellerine? 500-500x-500L bütün modeller bunlar ve sorunların çoğunluğu çift kavrama Fiat şanzımanın sorunları üstüne. Yani bizde çok nadir bulanan ithal modeller. Bizde son derece basit bir otomobil olan Egea en yakın 500 modelinin 100 katı kadar satıyor belki. Fiorino Doblo girmiyorum bile, o pazarın daha komplike ithal Fiat'ları bizim 3. dünya ülkesi Fiatlar aynı üretimler değil. Genelde ıspatlanmış eski teknolojiler üzerinden yürüyorlar. 

Birde şu durum var, sorunsuzluk- reliability bir istatistiki veridir. yani bir fiziksel bir donanım değildir. Örnek veriyorum Subaru Xv yerine Qashqai alırsanız, artmış bir sorun çıkarma riski veya yolda kalma riski alırsınız. Kalacağınız anlamına gelmez. Sorun çıkaracağı anlamına gelmez, artan olasılığı gösterir. Fakat Subaru Xv alırsanız, bizim pazara uygun 1.6 turbodizel renault bir motor yerine 1.6 atmosferik bir Suv'ye aynı bedeli ödeyeceğiniz kesin. İhtimal yok, belki yok, istatistik yok. Müşterinin çoğu da öncelikle fiziksel avantajı tercih ediyor, daha sonra potansiyel sorunsuzluğu ele alıyor. Belki otomobillerin kullanım ömrü kısaldığından, artık kullan-at yenisini al ürünler haline geldiğinden, belki uzatılmış garantiler bilemiyorum bir çok sebebi olabilir ama durum böyle. Hele ki uzun dönem reliability, motorların 500-600bin km yapması, şanzımanların bir o kadar yapması artık hiç ama hiç önemsenmiyor. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...