Jump to content

2.Nesil Dizel Mazda 3 Almayı Planlıyorum


volkanguney1

Tavsiye Edilen Mesajlar

Ben aradığınız aracı 9 aydır kullanıyorum. 2003 dizel polo dan sonra beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Ön cam ısıtması, kör nokta sistemi, lastik basınç sensörü, ön koltuk ısıtma, Cruise control Vs.. bi sürü ekstrası var rakiplerine göre ve fiyatı gerçekten bu donanımlara göre çok uygun. Aracımın uyuz olduğum tek noktası 1. vitesi ve debriyajı. Hala alışamadım mı bilmiyorum ama ilk kalkışlarda çok zıplıyor. Yani yumuşak lineer bir kalkış yapamıyorum doğru düzgün. Bence bulduğunuz ya da bulacağınız aracı güzelce bi sürün, test edin. Sürüşü gerçekten keyifli. Bir sürü galerici arkadaşa bu aracı sordurdum. Tarafsız olarak bi çoğu napacan mazdayı dese de hepsi aynı şeyi söyledi "Sürüşü çok keyifli bir araba ". Umarım istediğiniz temizlikte bi şey bulursunuz.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

2.Nesil Dizel Mazda 3 ile ilgili şu konulara öncelikli olarak bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Akabinde siz sorun bizlerde yanıtlamaya çalışalım. 2011 Yılından bu güne dizel Mazda 3 kullanıcısıyım. Aracım şu anda 130 bin km'de..

 

 

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar ben 2012 1.6 115ps dizel almayi dusunuyorum görüşleriniz nelerdir pazarda az olduğu için yanaşamıyorum almaya


Pazarda az olan "2012 1.6 115ps dizel" mazda3 mü yoksa genel olarak mazda mı?

Ona gore kollari sivasin ilgililer [emoji4]
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

11 saat önce, Mustafa Y. :

Ben aradığınız aracı 9 aydır kullanıyorum. 2003 dizel polo dan sonra beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Ön cam ısıtması, kör nokta sistemi, lastik basınç sensörü, ön koltuk ısıtma, Cruise control Vs.. bi sürü ekstrası var rakiplerine göre ve fiyatı gerçekten bu donanımlara göre çok uygun. Aracımın uyuz olduğum tek noktası 1. vitesi ve debriyajı. Hala alışamadım mı bilmiyorum ama ilk kalkışlarda çok zıplıyor. Yani yumuşak lineer bir kalkış yapamıyorum doğru düzgün. Bence bulduğunuz ya da bulacağınız aracı güzelce bi sürün, test edin. Sürüşü gerçekten keyifli. Bir sürü galerici arkadaşa bu aracı sordurdum. Tarafsız olarak bi çoğu napacan mazdayı dese de hepsi aynı şeyi söyledi "Sürüşü çok keyifli bir araba ". Umarım istediğiniz temizlikte bi şey bulursunuz.

Aynı durum 2011 Manuel Benzinli Impressive aracımda da var. Ben uyuz olacak kadar takılmadım. Bu aslında bana göre bir sorunda değil, 1. viteste debriyaj kavrama noktası çok hassas bir noktayı kapsıyor. Dikkatli şekilde davrandığımda lineer kalkışı yakalıyorum ama ilk kullandığım zamanlar bende garipsemiştim. Nasıl olduğunu şöyle açıklayabilirim; Araç viteste ve ayağım debriyaja basılıyken hafifçe gaz veriyorum. Debriyajdan ayağımı hassas bir şekilde kaldırıyorum fakat burada önemli nokta araç ivmelenmesini tamamlamadığı sürece debriyajı kavrama noktasında tutmak. O ivmelenme tamamlandığı esnada ayağınızı kaldırırsanız lineer ivmelenmeyi yakalabildiğinizi göreceksiniz..

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bir saat önce, SpeedMazda :

Aynı durum 2011 Manuel Benzinli Impressive aracımda da var. Ben uyuz olacak kadar takılmadım. Bu aslında bana göre bir sorunda değil, 1. viteste debriyaj kavrama noktası çok hassas bir noktayı kapsıyor. Dikkatli şekilde davrandığımda lineer kalkışı yakalıyorum ama ilk kullandığım zamanlar bende garipsemiştim. Nasıl olduğunu şöyle açıklayabilirim; Araç viteste ve ayağım debriyaja basılıyken hafifçe gaz veriyorum. Debriyajdan ayağımı hassas bir şekilde kaldırıyorum fakat burada önemli nokta araç ivmelenmesini tamamlamadığı sürece debriyajı kavrama noktasında tutmak. O ivmelenme tamamlandığı esnada ayağınızı kaldırırsanız lineer ivmelenmeyi yakalabildiğinizi göreceksiniz..

Yani bu durum şehir içi trafikte yüzlerce dur kalk içinde sürekli yakalanamıyor. Dediğiniz gibi bu bir sorun değil ama arkada oturanlar bazen rahatsız olabiliyor. 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

19 saat önce, volkanguney1 :

Arkadaşlar ben 2012 1.6 115ps dizel almayi dusunuyorum görüşleriniz nelerdir pazarda az olduğu için yanaşamıyorum almaya

Volkan bey kendi dizel mazda 3 arabamı yaklaşık iki hafta önce aldım. Bugüne kadar 2. nesil mazda 3'ün hem benzinlisini hem de dizelini kullandım. Benzinlisinin muadilleri arasında biraz daha fazla yaktığı doğrudur. Dizel içinde aynı şeyler hep yazılmış. Size şunu söyleyebilirim. Ben aracımı aldığımda 126.000 km nin ortalama yakıt tüketimi 8.5, 9.2 litre gösteriyordu. Aldığımda tüketim böyleyse yandık dedim kendi kendime. 2 haftadır benim ortalama yakıt tüketimim 6.7 litre. Bunun içinde şehir içi ve otoban 130-140 km hızlar dahil. Ben bu psa grubu motoru diğer araçlarda da kullandım. Değişik bir karakteristiği var. Dizel araç benzinli gibi kullanılırsa zaten her dizelde de 8 litrenin aşağısı mümkün değil. Bu dizel motor kendini kesinlikle kanıtlamış bir motor. En performanslı değil ancak en güvenilir dizel ünitelerden. Aynı motoru kullanan diğer marka araçlarım da oldu. Onlarla mazda 3'ün dizel motoru arasındaki en temel fark mazda da tork patlaması diğerlerindeki gibi anlık olmuyor. Daha lineer bir hızlanma karakteristiği var. Mazda sanırım benzinli araçlarının verdiği keyife yakın olması için böyle bir yolu tercih etmiş.

Sormuş olduğunuz diğer soruya gelince. Bir arabanın pazarda az olması neden insanları bu kadar korkutuyor anlamıyorum. Bu arabayı alınca verdikleri paranın pul olacağıni düşünüyorlar. Size kendi yaşamış olduğum durumu anlatayım. Ben 2012 senesinde 0 olarak aldığımız mazda 3'ü mü 1 hafta içerisinde hemen hemen kayıp yaşamadan mazdayı bilen birine sattım. Hemen sonrasında piyasa arabası tabir edilen 1.3 dizel astra aldım. Kötü bir arabamıydı. Asla. Ancak birşeyler hep eksikti. Ve satmaya karar verdim. 2.5 ayda biraz zararla zor sattım. Piyasada çok bulunan arabaları genelde bilmeyen insanlar aldığı için en saçma sorulara maruz kalıyor insan. Ama mazda arayan bir kişi ne istediğini bilen birisi olduğu için tekrar tekrar aynı şeyleri anlatmaya gerek duymuyorsunuz. Mazdayı alan kişiler ya mazda diye araba varmış haydi bir de onu alalım demiyorlar. Yine bildikleri markalara yöneliyorlar. Türkiye için butik bir marka olan mazda, sahiplerini bu şekilde özel kılıyor. Sizde bu özel hissi tatmak istiyorsanız almanızı öneririm. Ama piyasası az diye kafanızda bir düşünce varsa piyasada bol bulunan araçlara yönelebilirsiniz. Onlar da kesinlikle kötü araçlar değil (çok kötü olanlarda var) Ancak bu göreceli zevk meselesi. Ve zevkiniz icin neleri göze alabilirsiniz durumu. Çevrenizdeki insanların ön yargılarına göğüs germe meselesi. Zaten çevreye bakarak araba almaya çalışırsanız araba alınmaz. Neyi sorsanız onun şusu bunun busu var derler. Sanki herkez en iyi arabaya biniyormuş gibi. Mazda 3 dersin. Honda civic al derler. 10 litrenin altına düşmeyen eski nesil 20 senelik motora yeni kasa yaparak sorunsuz diye satılıyor. Motorda hiçbir yeniliğe gitmeden atmosferik performanssız bir motoru yıllardır satabiliyorlar.

Biraz uzun oldu ama umarım genel hatlarıyla yardımcı olacaktır. 

 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

12 saat önce, Mustafa Y. :

Yani bu durum şehir içi trafikte yüzlerce dur kalk içinde sürekli yakalanamıyor. Dediğiniz gibi bu bir sorun değil ama arkada oturanlar bazen rahatsız olabiliyor. 

Evet ben genelde aracı tek kullanmak durumunda kalıyorum ve yorgun olduğum durumlarda pek umursamadığım için kendim de rahatsız olabiliyorum tabiki. Deebriyaj ayarı..vb bir çözümü varsa belkide daha stabil bir hale gelebilir. Mesela yeni Mazdalarda bu durum var mı? kullanan bi arkadaşımız bizi aydınlatırsa sevinirim.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş


Debriyaj konusu haricinde de görüşlemerimi anlatmaya çalışayım. Görüşlerimi açıklamadan önce kendi profilimden kısaca bahsetmek isterim ki daha doğru değerlendirin, kimseyi yanıltmak istemem. Küçüklüğümden beri otomobil dergileri takip eden, teknik bilgi anlamında standart bir kullanıcı diyebileceğiniz fakat otomobilleri marka model ayırmaksızın çok seven ve otomobil kültürüne sahip, genel olarak lüks modellerin hayalini herkes kadar kuran birisi olsam da en sevdiğim segment olarak C segmentine geçmişten günümüze ilgi duyan (Touring Car olarak genelleyebilirim), mesleki olarak tasarım direktörlüğü (Art Director) yapan ve hayatın her alanında tasarım ve sanata değer veren bir kişiyim. Hiçbir konuda marka bağımlılığım olmadığını da ayrıca söylemek isterim. 10 sene futbol oynadım ve şu an tuttuğum takımın kadrosunu dahi sayamam. Bu güne kadar hiçbir şeyi marka olduğu için almadım.

Maddi varlığımı orta direk diye nitelendirebilirim. Buna rağmen mal/araç/hizmet satın alırken benim önceliğim her zaman duygularımın, hislerimin, belkide hayallerimin ne kadar tatmin edileceği, daha önemlisi ne kadar mutlu olabileceğim ve maddi imkanlarım çerçevesinde uzun vadede bu bahsettiğim konularda sağlanacak toplam faydaya bakarım. Örn otomobil özelinde 1Lt az yakacak, 3000TL ucuz olacak, vergisi 50TL fazlaymış..vs vs kısımlarıyla pek ilgilenmem (ilgilenmem derken tüm araçların testlerini mutlaka okurum, inceleme videolarını izlerim.). Mutlu olacaksam bunlar benim için bahanedir. Mazda aracımı alacağım dönemde bütçem dahilinde c segmentindeki " tüm araçları" inceleyip marka model ayırmaksızın kendime bir liste yaptım ve eleyerek son olarak 4/5 modele kadar düşürebildim(2010-2013 modeller). Bu araçlar son olarak şöyleydi: Citroen DS3, Audi A3 3kapı, Volkswagen Beetle, Mazda 3, Opel Astra GTC, Ibiza Cupra/Fr... çok fazla uzatmayayım bu araçlardan son olarak 2. el ilanlar dahilinde 2 modelde kafamı netleştirdim ve ilanları takibe başladım. DS3'ün istediğim rengi o dönem 1,5 ay beklememe rağmen ilandüşmedi ve o sırada  Mazda3 ilanı verilince Mazda ile tanışma hikayem böylece başlamış oldu...

Daha önce hiç Mazda'ya binmedim ya da çevremde kimsede Mazda araç sahibi tanıdığım olmadı. Almadan önce otomobili çok araştırdım. Otomobili alırken dış ve iç tasarım olarak çok inceledim ve özellikle kabin içi tasarımı olarak bana göre döneminin en başarılı otomobillerindendir. 2009 yılında üretilen bu kasayı aynı yıl üretilen araçlarla yan yana koyduğunuzda iç ve dış tasarımdaki vizyonu zaten görebilirsiniz. Ayrıca 2. Nesil Mazda3 Alman otomobil dergisi AutoBild'in 100.000km dayanıklılık testinde dönemin en yüksek skorunu alan otomobildir. (http://www.mazda.com.tr/haberler/model-haberleri/mazda3/auto-bild-dayankllk-testi/  Orjinal Test sayfası http://www.autobild.de/artikel/mazda3-1.6-mzr-high-line-dauertest-1940355.html). Aynı zamanda AutoBild'de Marka model güvenilirliği anketi sıralamasında 1.liği BMW1.30 ile Mazda6'nın paylaştığını, 2 Sırada ise Mazda5 2.0 MZR-CD / Toyota Prius HSD / Mazda3 1.6 MZR High Line olduğunu göreceksiniz.

Yaklaşık 2 senedir aracımı kullanıyorum, bel altı sel suyuna girmiş olmasına rağmen bu süre zarfında 2si yıllık bakım 1'i "sel "sonrası bakım olmak üzere 3 kere servise gittim Sel ile ilgili yazım :


Sel sonrasında serviste motor ve kabin içi temizliği yapıldı. Herhangi bir onarım/değişim gerek görülmedi. Yaklaşık 1 yıl önce olan hadiseden bu yana ne bir mekanik, ne de elektronik hiç bir arızayla karşılaşmadım.  Impressive donanımlı aracımda isteyebileceğim her şey mevcut. Otomobilde teknolojiyi aşırı seven ya da ihtiyaç duyan birisi değilim. Her otomobilde olabilecek dikkate alınmayacak eskiklikler tabiki Mazda 3'de de var. Mazda kullanıcısı olsamda gördüğüm bir kusur hata varsa bir kullanıcı olarak bunu eleştiririm, eleştirdim de. Bu zamana kadar kusursuz bir otomobil üretildiğini de duymadım, herkesin tercihi/beklentisi farklı neticede..

Mazda felsefesi olan, duygulara hitap eden bir marka. Axela3 rumuzlu arkadaşımızın söylediği gibi Türkiye'de Butik bir marka. Ancak butik oluşu bir imkansızlık değil tercih ve marka stratejisidir. Yakın gelecekte bu da değişiyor olacak. Ford ortaklığından ayrıldıktan sonra Mazda markayı ve stratejilerini tepeden tırnağa yenilemeye karar verdi ve "Kodo" tasarım felsefesi bunun ilk meyvelerinden, ki bu meyvelerden yeni Mazda Mx-5'in aldığı ödülleri sayamadık. Ben herkeste olan bir otomobil kullanmak yerine, farklılaşmayı seçenlerdenim. Otomobil tarihindeki en özel/sevilen markaları araştırırsanız mutlaka ilk 10 içerisinde bir Mazda'ya rastlayacağınızı söyleyebilirim. Çok daha fazla konuyu uzatabilirim ancak son olarak toparlayayım. Otomobilimi her yıkattığımda bir kere daha seviyorum. Manuel benzinli kombinasyonunu özellikle tercih etmiştim, muadillerine göre fazla yakıyor olsa da, 105hp'lik bu standart güçteki arabam ile dolu dolu devir çevirdiğimde sesini daha çok duymak istiyorum. Bu güne kadar en uzun mesafe yolculuğum 1500km oldu ve keyif aldığımı kesinlikle söyleyebilirim (3 kişi, full bagaj, full klima 5,6LT ortalama tüketim.). Şehir içinde trafikte kaldığımda üzülmüyor da değilim ama bunu bilerek aldığım için şikayette etmemekteyim. Kısacası ben tavsiye ederim. Marka bağımlılığım  olmamasına rağmen bir sonraki aracımın RX8 ya da Mx5 olmasını gönülden istemekteyim (bu benzin fiyatlarını göze alabilirsem..). Araç arızası gibi sorunlar hakkında kesinlikle güvenebileceğiniz bir araç olduğunu söyleyebilirim (alacağınız aracın durumuna da bağlı).

Bir anektod: Bir keresinde bir düğün için gittğim lüks bir otelin valesi (30'lu yaşlarda) aracımı getirdiğinde şoför koltuğundan iner inmez anahtarı verip aracın arkasına doğru koştu ve bagaj kısmında baktı, bende aracı bir yere vurduğunu düşünüp peşinden hızlıca giederek "ne oldu? bir şey mi oldu?" diye bağırıverdim. " Lütfen kusura bakmayın arabanın modeline baktım, kaç yıldır valeyim ilk defa bindim konforu müthiş, arabaya bayıldım.."  dedi :) şaşırmakla birlikte teşekkür edip oradan ayrıldım.


 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mazda markası iki şey için otomobil ürettiğini her platformda dile getirmiştir; "Sorunsuzluk ve Sürüş Keyfi". Günümüz kapitalist dünyasında bu kadar rekabetçi firmaların olduğu otomotiv sektöründe böyle bi ideolojiyi ön plana çıkarması mazdayı diğerlerinden farklı kılıyor zaten.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

İlan No  391622081

ağustos ayında veriyi sıfırladım. Şu anda 6,0 litre/100 km  şehir içi. ortalama hız 44km/h

ilgilenirseniz yukarıda ilan numarası var. konuşuruz

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 2 ay sonra ...

Merhaba, araç arayışınız ne alemde bilmiyorum ama daha sonra soracaklar için özet geçeyim,

Sorunsuz bir araba "kesinlikle" değildir. Arkadaşlar debriyajdan bahsetmiş biraz. Alırken mutlaka deneyin ve sorun. Değişmediyse ve görece sert ve yukarda kavrıyorsa çok büyük ihtimal yayı kırılacak ve komple set değiştirmek zorunda kalacaksınız. Volant da hasar görürse 3bin'i geçer masrafı.

1 yılda başıma gelenler: Turbo hortumu patladı (180 tl) sağ ön aks kafası dağıldı(600 tl), debriyaj yayı kırıldı (1300 tl) vites müşürü(20 tl) bozuldu. Müşür hariç tüm parçalar orjinal kullanmak zorunda kaldım çünkü seçenek yok.

Debriyaj hariç diğer meseleler biraz bana özel de olsa üst üste gelmesiyle yüzümü kara çıkardı çünkü alırken kimse onay vermedi gittim aldım geldim. Bugün olsa yine gider alırım(ama debriyajı kesinlikle pazarlık malzemesi yaparak) Çünkü bu paraya alacağınız hiç bir c segmenti dizel araba yola böyle oturmaz, iç mekanda bu kaliteyi sunmaz, esp'yi standart yapmaz, zamanının ötesindeki çizgileriyle başınızı döndüremez. Yani temizini 50bin tl altında bulursanız hele bir de impressive olursa çekinmeden alın, mutlu eder.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bir saat önce, MjR :

Merhaba, araç arayışınız ne alemde bilmiyorum ama daha sonra soracaklar için özet geçeyim,

Sorunsuz bir araba "kesinlikle" değildir. Arkadaşlar debriyajdan bahsetmiş biraz. Alırken mutlaka deneyin ve sorun. Değişmediyse ve görece sert ve yukarda kavrıyorsa çok büyük ihtimal yayı kırılacak ve komple set değiştirmek zorunda kalacaksınız. Volant da hasar görürse 3bin'i geçer masrafı.

1 yılda başıma gelenler: Turbo hortumu patladı (180 tl) sağ ön aks kafası dağıldı(600 tl), debriyaj yayı kırıldı (1300 tl) vites müşürü(20 tl) bozuldu. Müşür hariç tüm parçalar orjinal kullanmak zorunda kaldım çünkü seçenek yok.

Debriyaj hariç diğer meseleler biraz bana özel de olsa üst üste gelmesiyle yüzümü kara çıkardı çünkü alırken kimse onay vermedi gittim aldım geldim. Bugün olsa yine gider alırım(ama debriyajı kesinlikle pazarlık malzemesi yaparak) Çünkü bu paraya alacağınız hiç bir c segmenti dizel araba yola böyle oturmaz, iç mekanda bu kaliteyi sunmaz, esp'yi standart yapmaz, zamanının ötesindeki çizgileriyle başınızı döndüremez. Yani temizini 50bin tl altında bulursanız hele bir de impressive olursa çekinmeden alın, mutlu eder.

İşte sorun orda, 50 binin altında temiz dizel impresive bulursanız ben bi tane daha alırım.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve yorumlara kapatıldı

×
×
  • Yeni Oluştur...