Jump to content

Mazda'nın Türkiye'deki faaliyetleri durdurması


kumsaati14
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Arkadaşlar selamlar. Siteye uzun zamandır gelmiyorum o yüzden konuyu doğru yere mi açtım emin olamadım. Eski bir mazda kullanıcısı olarak çok uzun bir aradan sonra tekrar bir mazda 3 ile aranıza dönmeyi düşünüyorum. Fakat korkum şu ki mazda'nın türkiye'den çekilmiş olması ne gibi handikap yaratır. yedek parça ve servis problemi yaşıyor musunuz? bana bu konuda fikirler verirseniz çok sevinirim. saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Parça,servis konusunda sorun yasayan var mı bilemiyorum ama ben hiç sıkıntı yaşamadım.

Kaldıki servisi olsa ne olacak, servisi olan markaların kullanıcılarının sikayetlerine bakarsak, servis işi çok da önemli değil. Zaten araçların bir çok parçası ortak, sistemleri benzer....

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

       Mazda ülkemizde bir türlü o istenilen trendi yakalayamadan, sessiz sedasız ülkeden çıktılar.  Kimi Mazda Severler,  markayı iyi bir distribütör alacak diye beklenti içindeyken bu durum en çok onlara sürpriz oldu. Alında ülke ekonomisinin istikrarsızlığı, mevcut vergi dilimi sistemi, her geçen gün artan maliyetler bu kaçınılmaz sonu getirdi. Markanın düşük hacim motorlu  araç üretip satmak gibi bir planı yok. Bizim ülkemizdeki sırf vergi dilimi içinde böyle bir maceraya girmesi mantıklı değil. Sadece otomotiv sektöründe değil bir çok markayı ülkeye küstürüyoruz resmen.

 

       Yedek parça servis konusuna dönersek. Günümüzde artık kullanıcılar yetkili serrvislere aracın garantisi dolduğu anda bir daha kapısından geçmez oluyor. Hal böyle olunca alternatif özel veya Bosch CAR servisler gibi yerler tercih ediliyor.  Ufuk sen İstanbul'da hiç bir sıkıntı problem yaşamazsın. Yetkili servisi, özel servisi, yedek parçası, ustası seçenek çok.. Bence bu konuda çekincen olmasın.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

15.05.2025 at 15:21, kumsaati14 :

Arkadaşlar selamlar. Siteye uzun zamandır gelmiyorum o yüzden konuyu doğru yere mi açtım emin olamadım. Eski bir mazda kullanıcısı olarak çok uzun bir aradan sonra tekrar bir mazda 3 ile aranıza dönmeyi düşünüyorum. Fakat korkum şu ki mazda'nın türkiye'den çekilmiş olması ne gibi handikap yaratır. yedek parça ve servis problemi yaşıyor musunuz? bana bu konuda fikirler verirseniz çok sevinirim. saygılarımla.

Ben 2012 mazda 3 aracımı yaklaşık 1 ay önce sattım. Bugüne kadar parça konusunda hiç bir sıkıntı yaşamadım, istediğiniz parçayı bulabilirsiniz. Siz İstanbulda yaşıyorsunuz ki hiç sıkıntı çekmezsiniz, internette her türlü parça mevcut. Bu konuda endişeniz olmasın. 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Teşekkürler arkadaşlar. Mazda 3 benim ilk arabamdı ve ilk aşkımdı diyeyim. Tekrar almak için fırsat kolluyorum inanın. İçime su serptiniz. 👍

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Kullandığımız GH kasa 6 için konuşacak olursam parça sıkıntısı olmuyor. Sarf malzeme ister yetkili serviste orijinal ister oem -  yan sanayi olarak bulabiliyorum. Periyodik bakımlarda filtreleri orijinal olarak temin ediyorum. Dış gövdede genel bir bakım yaparken küçük plastikler için bekleme süresi olacağı için (Ör: tampon iç parçaları) kötü sonuç alınmayacaksa tamir yoluna gidiyorduk. İstanbul veya Ankara'da olsam bu bekleme  süresi de olmaz muhtemelen. Elektronik olarak beyin / modüller  zaten tamiri olan parçalar ki yetkili servis bile burada bu şekilde çözüm sundular. Onun haricinde sensör, selenoid vb. elektronikler ford, mitsubishi, mazda ortak olduğu için parça temininde hiç sorun olmuyordu. Bugün Renault fabrikasında yerli üretilen clio için benim iki yıldır bulamadığım bir parça var. Taşrada parça sıkıntısı her markada her an yaşanabiliyor. Dilerseniz bizzat yetkili servislere ve parçacılara danışabilirsiniz. Mazda yetkili servisleri 80 model araçlara bile parça desteği sunuyordu. Şu son çekilme haberinin bu durumu çok etkileyeceğini sanmıyorum.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 5 ay sonra ...

Mazdanın servis ağı, bundan sonra Doğan Trend'e emanet. Doğan Trend Portföyüne yeni bir marka daha ekledi. Mazda araçların bundan sonraki servis ağını işletecek, fakat şimdilik araç getirmeyi düşünmüyor. Bildiğiniz gibi Mazda motorları artık 2,0 litreden başlıyor. Türkiyedeki vergi sistemi dolayısıyla bu araçları satmak mümkün değil.  En azından Mazda Türk araç sahiplerini çaresiz bırakmadı. İnşallah ilerde hibrit veya elektirikli araçla ülkemize tekrar giriş yapar. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Doğan Trend Otomotiv CEO'su Uğur Sakarya, "Şu anda Mazda'nın Türkiye pazarına uygun modelleri bulunmadığı için iş birliğimiz servis operasyonlarıyla başlayacak. Bu aşamada satış operasyonu planlanmıyor" dedi.

Demode vergi sistemi Mazda gibi mütevazi bir markayı dahi barındıramayan Türkiye'de Benz gibi çok daha lüks markalar kolayca satabiliyor.  Eskiden beri vergi sistemi halkın otomobil tercihlerine damga vuruyor.

Bu gerçek sadece Türkiye'ye ait değil, dünya devi ABD'de de böyledir.  Bilindiği gibi ABD federal hükümetin EV satın alanlara verdiği $7,500 vergi desteği biter bitmez Amerikalıların araç tercihleri içten yanmalılara yöneldi.

Türk halkı da ezelden beri "silindir hacmi herşey demektir" koşullandırmasıyla araç satın alıyor.  Böylece Fiat, Renault gibi belki dünyanın bilinen "en kötü" markaları dahi Türkiye'de rekor sayıda araç satabiliyor.

Bir yanda en lüks araçlar, diğer yanda ise güvenilirliği en düşük araçlar...  Toplumun otomobil bilinci işte böyle şekilleniyor.  Ben senelerdir Türk halkının otomobil bilincinin zayıf olduğunu söylüyorum.  Burada sorumlu halk değil, onu yönlendiren demode vergi sistemidir.

 

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Tamamen katılıyorum size. Bugün yeni bağımsızlıklarını kazanmış, Gürcistan, Azerbaycan, Kosova, Arnavutluk, Bosna Hersek v.s ülkelerde bile 2 -2,5 litre lüks araçlar vızır vızır dolanıyor. Bu ülke ortalama vatandaşına bu performanslı araçları 20-30 yıldır bir türlü layık görmedi. Ülkemizdeki taşıt araçları vergi sistemini öğrenen ABD li bir otomobil duayeni, neredeyse küçük dilini yutacaktı. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Sayın Kayhan, size katılmadığım bir konu vardı, üstte eklemeyi unutmuşum. 

11 saat önce, AKayhan :

Böylece Fiat, Renault gibi belki dünyanın bilinen "en kötü" markaları dahi Türkiye'de rekor sayıda araç satabiliyor.

Bu araçlar kötü değil, (bugün Austral, rafale gibi gayet kaliteli araçlar var) fiyatına göre araçlar, ayrıca Türk insanı bu araçları kolay ulaşılabilir, kolay alınıp satılabilir, yatırım, parçası bulunabilir gibi nedenlerle çok satılıyor. Ülke insanın fakirliğinden, memur maaşı ile Rus Lada, Romanya ilk dacialar da peynir ekmek gibi satıldı, bu araçları alanlarda audi, voswos gibi araçları tabiki almak isterlerdi.  Herşey ekonomi ve buna bağlı alım gücü. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 1 ay sonra ...

2017 Model 45-50.000 km de araca 02 Aralık 2025 tarihi itibarıyla sarı sitede 1.600.000 yazanı gördüm vayy bee :D 

Millet paramız ikinci ele yetmeyince sıfır alıyoruz diyor gerçekten çok haklılar. Neyin kafasını yaşıyorlar acaba.

Bence Mazda bu ülkeden giderek kurtuldu kafa rahattır en azından...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

3.12.2025 at 00:19, fatihnet :

2017 Model 45-50.000 km de araca 02 Aralık 2025 tarihi itibarıyla sarı sitede 1.600.000 yazanı gördüm vayy bee :D 

Millet paramız ikinci ele yetmeyince sıfır alıyoruz diyor gerçekten çok haklılar. Neyin kafasını yaşıyorlar acaba.

Bence Mazda bu ülkeden giderek kurtuldu kafa rahattır en azından...

Fotodan da anlaşılacağı üzere "vay be neyin kafasını yaşıyorlar " dediğin kişi benim. Kimse cevap verme lütfunda bulunmamış sana ama muhattap ben olduğum için yazma gereği duyuyorum . Umarım bakış açında farklılık olur . 

Ben 1995 yılından beri mazdaya gönül vermiş bu kaçıncı tutkuyla sevdiğim mazdam sayamayan bir fanatiğim . Forumdaki değerli abilerim farklı sebeplerden ( saygım sonsuz ) Mazdaya veda ederken ben hala Mazda aldım sattım , savundum, destekledim.

Paramız yetmiyor sıfır alıyoruz diyenler adı lazım değil fransız veya italyan markalı araçlara binsinler lafımız yok  ama sonra ağlayıp ortalıkta dolaşmasınlar . Ne kalite ne konfor ne ruh hak getire. Bunu sana anlatmama gerek yok sanıyorum sende Mazda kullanıyorsun . 

İkinci daha önemli husus marka değeri dediğimiz kavram. Kısaca kalite ucuza satılmaz satılırsa marka tutunamaz ve senin savunduğunun tersine bu sebepten ülkeden giderler. Mazda butik bir marka, sürümden kazanmak gibi bir stratejileri yok minimal bir kar marjıyla kendi kitlesine hitap etmek ister. Ama gün sonunda rakamlar konuşuruz attığı taş ürküttiğin kuşa değmezse hiç bir marka o ülkede kalmak istemez. Sonunda ülkemizin güzel insanları niye bu markadan muaf diye düşünür durursun . 

Son olarak konuşman alaycı mı şaşkın mı emin olamadığımdan şunu söylemek isterim. Evet herkesin aracı kendine göre değerlidir. Benim nasıl bir takıntılı detailingci olduğumu belki eski abilerim bilir . Şuan için benim aracımın donanımı ile altındaki diğer o güzel kuzuların arasında su götürmez bir fark vardı . Hatta öyleki 3 ciddi alıcı senin vay be dediğin o rakamlara yakın bir fiyata sıraya girdi . Sonuç; ilk söz verdiğim kişi 1000 km öteden gözü kapalı geldi, aracı gördü , eşiyle beraber mutluluktan havalara uçarak gönül rahatlığıyla sorunsuz bir şekilde satın aldı. 

Yani satan mutlu , alan çok daha mutlu bir şekilde "değerinde ve ederinde" sadece 5 gün içinde aracım başka bir Mazda severe uğurladım ." Değer ve eder" kısa ama çok önemli,  yoksa marka tutunamaz .

Umarın sende bir gün daha iyi bir araç ile değişim için arabanı satarken takkeni önüne koyup, fiyatını ona göre biçersin . 

Selamlar.  

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 3 hafta sonra ...
08.12.2025 at 14:16, slash :

Fotodan da anlaşılacağı üzere "vay be neyin kafasını yaşıyorlar " dediğin kişi benim. Kimse cevap verme lütfunda bulunmamış sana ama muhattap ben olduğum için yazma gereği duyuyorum . Umarım bakış açında farklılık olur . 

Ben 1995 yılından beri mazdaya gönül vermiş bu kaçıncı tutkuyla sevdiğim mazdam sayamayan bir fanatiğim . Forumdaki değerli abilerim farklı sebeplerden ( saygım sonsuz ) Mazdaya veda ederken ben hala Mazda aldım sattım , savundum, destekledim.

Paramız yetmiyor sıfır alıyoruz diyenler adı lazım değil fransız veya italyan markalı araçlara binsinler lafımız yok  ama sonra ağlayıp ortalıkta dolaşmasınlar . Ne kalite ne konfor ne ruh hak getire. Bunu sana anlatmama gerek yok sanıyorum sende Mazda kullanıyorsun . 

İkinci daha önemli husus marka değeri dediğimiz kavram. Kısaca kalite ucuza satılmaz satılırsa marka tutunamaz ve senin savunduğunun tersine bu sebepten ülkeden giderler. Mazda butik bir marka, sürümden kazanmak gibi bir stratejileri yok minimal bir kar marjıyla kendi kitlesine hitap etmek ister. Ama gün sonunda rakamlar konuşuruz attığı taş ürküttiğin kuşa değmezse hiç bir marka o ülkede kalmak istemez. Sonunda ülkemizin güzel insanları niye bu markadan muaf diye düşünür durursun . 

Son olarak konuşman alaycı mı şaşkın mı emin olamadığımdan şunu söylemek isterim. Evet herkesin aracı kendine göre değerlidir. Benim nasıl bir takıntılı detailingci olduğumu belki eski abilerim bilir . Şuan için benim aracımın donanımı ile altındaki diğer o güzel kuzuların arasında su götürmez bir fark vardı . Hatta öyleki 3 ciddi alıcı senin vay be dediğin o rakamlara yakın bir fiyata sıraya girdi . Sonuç; ilk söz verdiğim kişi 1000 km öteden gözü kapalı geldi, aracı gördü , eşiyle beraber mutluluktan havalara uçarak gönül rahatlığıyla sorunsuz bir şekilde satın aldı. 

Yani satan mutlu , alan çok daha mutlu bir şekilde "değerinde ve ederinde" sadece 5 gün içinde aracım başka bir Mazda severe uğurladım ." Değer ve eder" kısa ama çok önemli,  yoksa marka tutunamaz .

Umarın sende bir gün daha iyi bir araç ile değişim için arabanı satarken takkeni önüne koyup, fiyatını ona göre biçersin . 

Selamlar.  

Dostum aracını istediğin fiyata satabilmene sevindim. Bende yaklaşık 20 yıldır mazda kullanıcısıyım şu andaki aracımda mazda. Araçla duygusal bağ kurmak ve çok temiz olmasıda dahil bu yüksek fiyatları açıklamada bana mantıklı gelmiyor sadece. Tabi ki her malın bir alıcısı vardır meraklısı 1.600.000 değil 2.000.000 bile verebilir,  ama bu o malın fiyatı bu eder demek değildir. Marka fanatikliğini bir köşeye bıraktığımızda bahsettiğiniz fiyatlara Türkiye şartlarında kullanabilecek bir çok alternatifte mevcut. Şu andaki araba piyasası ve araç şekilleri çok farklı bu fiyatları dediğim gibi sadece meraklısına verebilirsiniz. Şanslısınızki o da sizi bulmuş. Tekrar hayırlı olsun...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...