Jump to content

2012 Model Mazda CX-5 Test Sürüşü


mtutun
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

İki çeviri değil, Veli. Benimki çeviri, yani tercüme. Hanımın ki yorum!

Aydın'da erkek dayanışması diye birşey yok herhal?

Bu tartışmayı daha önce de duymuştum... İki çeviride bana göre mantıklı gibi gelmişti.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • Yanıt 162
  • Oluşturuldu
  • Son yanıt

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

  • M.E.G

    13

  • Fotifoti

    14

  • emregc

    18

  • mtutun

    68

Bu Konuda En Çok Yanıt Verenler

Gönderilen Fotoğraflar

İki çeviri değil, Veli. Benimki çeviri, yani tercüme. Hanımın ki yorum!

Aydın'da erkek dayanışması diye birşey yok herhal?

Öhhömm, bir an için unutmuşum abi özür... Hemen dayanışıyorum... Safları sıkı tutalım lütfen...

;)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ben hep derim ki; Bob zeki adamdı, Kadın yok, Ağlamak yok! dedi.

Eşim der ki; Sen İngilizceyi nerede öğrendin? Hayır Kadın, Hayır ağlama! dedi...

Şarkının tamamının sözleri incelendiğinde, eşinizin ingilizcesi sizden iyi :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

  • 3 ay sonra ...

Arkadaşlar bildiğiniz gibi CX-5'i yanılmıyorsam Mayıs 2012'de detaylı test edip, bu konuda görüşlerimi sizinle paylaşmıştım. Daha sonra 23 Nisan 2013'de tekrar detaylı test edip, çok beğenmiş ve satın almıştım. Şimdi 2 ayı aşkın bir süredir CX-5'i sahibi olarak ve tamamen kendi rotalarımda, kendi kullanım alışkanlıklarımla sürüyorum. Bu da bana yaptığım test sürüşlerindeki yorumlarımı geliştirme ve daha detaylılarını yapabilme imkanı veriyor.

Öncelikle test sürüşlerim esnasında yaptığım bazı negatif yönlerle ilgili yorumumu yazmak istiyorum;

1- Arka görüş açısı kötü yalnız çoğu modern araçta da böyle demiştim. Aynen de doğrudur. Ancak Mazda hakikaten gördüğüm en kaliteli park sensörü sistemi ve geri görüş kamerasını kullanarak, bu durumu dezavantaj olmaktan çıkarmış. Hem ön, hem arka park sensörü standart ve sizi sadece sesli olarak uyarmıyor. BMW araçlardaki gibi geniş ekranda beliren bir araç görüntüsü üzerinden ne taraftan yanaştığınızı da gösteriyor. Ayrıca geri görüş kamerası birçok aracınkinden daha geniş açılı. Yani sadece arkayı değil, arka tarafın sağını ve solunu da rahatça izliyorsunuz. Buna ek olarak yaptığınız manevra açısını görebiliyorsunuz. Yani çevirdiğiniz direksiyon miktarı ile arkadaki objeye temas etmeden geçip, geçemeyeceğinizi önden size sarı bir manevra rotası yöneticisi gösteriyor. Yeni testini yaptığım 2013 Subaru Forester araçta da geri görüş kamerası standarttı. Ancak geri görüş ekranı ufak, kamera dar açılı (CX-5' e göre) ve manevra yönlendiricisi yoktu.

2- Motor/şanzıman işletme sistemi uyumsuzluğu, zaman zaman şanzımanın vites küçültmekte gecikmesi, performansın beklediğimden düşük hissedilmesi;

Bu konuda fikirlerim ilk yaptığım teste göre tamamen farklı. Motor/şanzıman inanılmaz uyumlu. Şanzımanın vites düşürmekte gecikme problemi tamamen çözülmüş. Performans da tam olması gerektiği gibi ve Mazda'nın belirttiği gibi. Özetle söyleyeyim; bence Dünya'nın en iyi otomatik şanzımanıyla karşı karşıyayız. Hem dizayn olarak hem de çalışma karakteri olarak. Bununla çalışma karakteri olarak başa çıkabileceğini düşündüğüm tek şanzıman BMW'nin kullandığı ZF yapımı şanzımanlardır, ancak sorunsuzluk alanında Mazda'nın üstünlük sağlayacağına inancım var. Performans olarak söyleyebileceğim; bu sınıfta atmosferik 2.0 motorlu ve otomatik şanzımanlı hiçbir SUV araç bu performansta değil. Dediğim gibi daha yeni 2013 Subaru Forester 2.0 atmosferik ve otomatik kullandım. Arada çok ciddi bir performans farkı var. Hissiyat olarak böyle olduğu gibi, kağıt üstü de bunu teyid ediyor. Aralarında tam 2,2 sn. 0-100 hızlanma farkı var. Skyactiv teknolojisinin farkı burada çok ciddi hissediliyor.

Genel olarak aynı sınıfta 1.6 turbo araçların hızlanmalarının, 2.0 atmosferik motorluların performansı ve çevikliğinin önüne geçtiğini düşünürseniz eğer, CX-5'in 0-100'ünün yeni Ford Kuga'nın 1.6 ecoboost otomatik versiyonunun (180 bg) 9,7 sn değerinden de 0,1 sn iyi olması şaşırtıcı. Üstelik daha iyi bir tüketim ile. Kuga'nın şehiriçi değeri 10,2 lt iken CX-5'in 8,1 lt!

Yani modern ve çevreyi önemseyen bir ülkede yaşasak Kuga kullanıcıları CX-5 kullanıcılarına göre daha fazla vergi ödeyeceklerdi. Bizim ülkedeki tersi durum ise Mazda ile alakalı değil, yönetenlerin bilgi seviyeleri ile alakalı bir durum ne yazık ki! Belki de Lobi'ler de olabilir bunun arkasında, bilemiyorum... Özetle CX-5'in sahip olduğu Skyactiv teknolojileri çalışıyor arkadaşlar...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Mustafa bey, CX-5'iniz ile mutlu olmanıza sevindim. Kış gelince kar ve yağmurlu yollardaki değerlendirmelerinizi de merakla bekliyorum  ;)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Ben CX-5'e çok iddialı yol tutan modeller kullanarak geldim. Son olarak da Subaru'nun Crossover sınıfında yer alan iddialı temsilcisi Outback 3.0R kullanıyordum. Araç yol tutuş olarak zaten iyiydi ki, ben bir de jant, lastik ve süspansiyon sistemini sportif düzende olanlarla değiştirip, daha da iyileştirmiştim.

Kesinlikle söylüyorum, bu Mazda mühendislerinin elinde yol tutuşla ilgili bir sihirli değnek var. Tamam hafifletilmiş şasi viraj dinamizmine pozitif etki yapar, sert yürür aksam ve süspansiyon aracın ağırlık transferlerinin negatif etkilerini azaltır, lastiklerin yola daha optimum temasını sağlar vb. Tabi ki Mazda bu tip bilinenlerin hepsini kullanıyor. Ancak ben bu kadar ince ayarda, bu kadar ustalıkla kullanan bir otomobil üreticisini henüz görmedim.

Genellikle orta boy (kompakt) SUV sınıfında yer alan araçlar bir alt ya da bir üst sınıf HB veya sedan akrabalarının platformlarını kullanırlar. Ne kadar iyi adapte ederseniz edin, yükseltilmekten kaynaklı olarak değişen ön düzen açıları, süspansiyon sistemi hareketleri size direksiyon sisteminin netliğini kaybetmesi ve süspansiyon sistemi kararsızlığının artması olarak geri yansır. Özellikle biraz süratli girilen virajlarda süspansiyon sistemi araç gövdesindeki ağırlık transferinden dolayı bir kararsızlık yaşar. Bu kararsızlık direksiyona da yansır. Bu kararsızlık anı ne kadar uzun sürer ve boyutu ne kadar büyük olursa, sürücünün panikleme ihtimali, bundan kaynaklı yapmaması gerekenleri yapma ihtimali (viraj içi ani gaz kesme ve sert fren gibi) artar. Sürüş güvenliği tehdit edilebilir, en azından sürüş zevki ve konforu azalır.

CX-5'i kademe kademe virajlarda zorlamaya başlayınca bir şeyi çok iyi gördüm. Bugüne kadar hiç Mazda koltuğuna oturmamıştım.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Teşekkürler Mustafa Abi, sonunda performans konusunda hem fikir olduğumuza sevindim :)

Down Sizing Lobisi ile mücadeleye devam, yaşasın Skyactiv Teknolojisi ve Sürdürülebilir Zoom Zoom :)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Evet gördüğüm şey şuydu; CX-5 sanki tamamen kendine ait bir platformda ve tamamen kendine ait yürür aksamla ilerliyordu. Yani, bir başka kitlesel model üzerinde devşirilmiş değil de, tamamen kendine şahsına münhasır bir model edasıyla viraj alıyordu. Diyeceksiniz ki, yahu daha önce MX-5 sahibi oldun, halen RX-8 sahibisin, halen öğrenemedin mi Mazda'nın sportif gen'lerini, kabiliyetlerini???? Hayır bu tamamen başka bir şey! Çünkü o araçlar şahıslarına münhasır, arkadan itişli, kendilerine özel platformlu özel birer sürüş makinası. Yani her ne kadar MX-5 milyon satış sınırını aşmış da olsa, kitlesel değil, özel ürünler.

CX-5 ise kitlesel sayılabilecek çok yönlü bir aile aracı. İnternet ortamında sanırım Mazda Avustralya tarafından yayınlanmış bir video var. İddia şu; CX-5 pistte sportif tatlar vererek sürülebilen ve aynı pistte sınıfının en iyi yol tutan araçlarından olan Mazda 3 HB'ye 2 sn. fark atabilen bir araç! İlk seyrettiğinizde, CX-5 tecrübeniz de yoksa, size sıradan bir reklam filmi gibi geliyor. Ama çok ilginç bir şekilde tecrübeli gözler aracın virajlarda sahip olduğu sürati ve gövde tepkilerindeki spor araç tatlarını fark ediyor. Tabi ki gerçek bir spor araç değil ama sportif müziğin tınılarını duyuyorsunuz. Video'nun bir anında, araç dört teker üzerinde viraj dışına kayarken, pilotun gazlamaya devam etmesi ve aracın kendini awd spor araç sanarak toplamasının ardından denildiği gibi 'hem de bu bir aile aracı!'

Yolda ve pistte ciddi yol tutuşuyla bilinen bir hb veya sedan havasıyla kullanabildiğiniz yerden 1.70 civarı yüksek kasa ve minimum zemin yüksekliği 21 cm olan, 1,5 ton civarı ağırlıkta bir SUV düşünün. Aklınıza kaç tane geliyor?

CX-5 hakikaten bir binek aracın direksiyon tepkilerine ve netliğine, ani yük değişimlerinde ve viraj girişlerinde süspansiyon netliğine ve kararlılığına sahip inanılmaz bir model. Hem de öyle herhangi bir hb ya da sedan değil, gerçekten çok iyi olanlardan bahsediyorum. Daha önceki aracımla hızlı viraj girişlerindeki süspansiyonun yük değişimine adapte olma ve tekrar stabil hale gelme süresi, benim sürücü olarak algılama ve tepki verme süremden daha uzundu. Yani hatalı bir hissiyatla, hatalı bir tepki verip, vermemem benim sürücülük tecrübeme ve sakinliğine kalıyordu. CX-5 için bu süre benim tepki verebilme süremden çok az. Açıkçası o meşhur 'acaba fazla mı kaçtı?' saliselerinde, adrenalin salgılayıp, heyecanlanmaya bile vaktim olmuyor...

Artık kısaca mı, uzunca mı oldu bilemiyorum; CX-5 hakkında internette duyduklarınıza inanabilirsiniz. Bu SUV gerçekten Mazda 3 gibi ve belki de daha iyi yol tutuşa, direksiyon tepkilerine sahip, olduğundan çok daha küçük ve dinamik bir araç gibi kullanılabilen bir araç. Aynı zamanda da ihtiyacınız olduğunda, karlı havalarda, yağmurlu havalarda, hafif arazide, size bir kompakt SUV aracın sunabildiklerini maksimuma yakın sunabilen bir araç.

Not; Araç sahipleri ve test edenler, burada yazılanları denemek maksatlı sakın araçlarını emniyetsiz bir şekilde zorlamasınlar. Unutmayın, en önemli şey sizin emniyetinizdir. 

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Daha da ilginci sevgili dostlar, bu kadar dinamik ve sportif bir aracın nasıl olup da bu kadar konforlu olduğu? CX-5'i konforla kullanmak istediğinizdeki dinginliği, sessizliği, süspansiyon konforu ve çalışma sessizliği gerçekten çok etkileyici. Yol sesi bir Japon otomobilinde şahit olduğum en düşüğü. Rüzgarlardan etkilenme bu yükseklikte bir araç için gayet normal. Rüzgar sesleri 120-130 km/h da bile gayet düşük (kendi sınıfı için) Ve hatta şöyle bir örnek vereyim; aynı süratlerde rüzgar sesleri RX-8'den daha düşük. Bazı forumlarda frenlerle ilgili eleştiriler okumuştum (yabancı forumlarda) hiç alakası yok, frenler hem fren kuvveti, hem de pedalın hissi ve ayarlanabilirliği olarak çok başarılı.

Ya iç mekan, daha önceki test raporumda yazdıklarımın aynısını tekrarlıyorum. Sınıfının tartışmasız en başarılı ve kaliteli iç mekanı. Bu sınıfta Mazda haricinde hiçbir kompakt SUV araçta bu kalitede iç mekanda seyahat edemezsiniz. (Premium markalar sözüm dışı) Evet Premium markalar sözüm dışı ama bilmek isteyenler için, örneğin CX-5 iç mekanının C serisinden daha kaliteli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Aracı daha fazla kullandıkça da kaliteye ve detaylara ne kadar önem verilmeye çalışıldığını fark ediyorsunuz.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Abi sanırım CX-5 in kullanma kılavuzunda Grand Vitaranın kılavuzunda  olduğu gibi " düşük ağırlık merkezli araçların içinde olduğunuz hızlarda virajları almaya çalışmayınız." diye bir ibare yoktur :) ...

Virajları normal araba gibi dönmek, ani direksiyon hareketleri yapmak tavsiye edilmiyor Grand Vitara'nın kılavuzunda :) (Ağırlık merkezinin yukarıda oluşundan ötürü) ...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Şimdi de gelelim dost tavsiyelerine. Burada yazacaklarımın hiç birisi büyük şeyler değil. Bu konular halen devam da etse, ben de 10 kere daha karar versem, tercihim yine CX-5 olurdu. Ancak bu otomobili ve markayı seven birisi olarak da, daha da iyi olmaları için tavsiyede bulunmaktan da kaçınmamak gerekli diye düşünüyorum.

1-Ayna titreme problemi çözülmeli. Yüksek süratlerde dış aynaların içleri biraz titriyor. Bu çok önemli ya da çok rahatsız edici değil. Ancak yurt dışı forumlara konu olmuş bile. Benim RX-8'de de bir sürücü aynası içi titreme problemi olması ve değiştiği halde geçmemesi, bu konuda Mazda'nın biraz daha dikkatli olması gerektiği ipucunu veriyor.

2-Sarsıntılı yollarda motor kaputu titreme. Hiçbir sorunu yok ve niye olduğunu da biliyorum. Hem aracı hafifletmek hem de yaya ile çarpışma kriterlerini karşılayabilmek için ön kaputun belli noktalarının desteksiz ve yumuşak yapılması gerekliliğine bağlıyorum. Ve beni de hiç rahatsız etmiyor doğrusu. Ancak yine forumlara konu olmuş, bence konuşturmaya değmez.

3-Ayak dinlendirme yerine halı olmaz. Daha temiz tutulabilecek bir şey lazım. Hele de kışın bu kadar kaliteli bir iç mekanda ayak dinlendirme bölgesindeki kirlilik yakışmaz. Ben Merser'de Halil Usta'dan rica ettim, kendisi Mazda 3'ün alüminyum ayak dinlendirme plakasını adapte etti, sorun bitti. Diğer CX-5 kullanıcıları da rahatsızsa tavsiye ederim.

4-Daha büyük bir ekran. Ekran 5,8', düğmeler gereksiz büyük, bunlar biraz ufaltılarak ekran en az 7’ yapılabilirdi. Bu konu çok eleştirilen bir konu ve buna rağmen Mazda 6'da da aynı ekrana yer verdi. Ancak yeni 3'de yer alan ekran 7' ve çok yeterli. Neden tüm kontroller HMI kumandasından da yapılabildiği halde, Mazda ekran bölümünde çok ciddi bir alanı düğmeler için ayırmış, anlayamadım. Bu düğmelere yer verilerek bile çok rahat ve emniyetle kullanılabilecek şekilde 7' olabilirdi ekran. Bu durumun makyaj operasyonunda düzeltileceğini düşünüyorum. Ekran zor mu görülüyor? ya da kullanılıyor? Hayır, gayet de iyi ve yeterli aslında. Ancak daha ucuz ve düşük sınıf araçlar da bile artık 7' bile küçük olmuşken........

5-Yan havalandırmalar cama yönlendirilince vibrasyona benzer bir ses yapıyor. İçeriye yönlendirince ses kesiliyor, bu sefer de yüzünüze geliyor.

6-Müzik sistemi ayarlarında en azından mid ayarı da olmalı. Gerçekten oldukça kaliteli ve böyle bir sistem için bass kapasitesi çok yüksek bir müzik sistemi var. Ancak mid veya daha da iyisi ekolayzer ayarları olmaması, sistemin ayar kapasitesini çok düşürüp, o kaliteyi yaşayamamanıza sebep olabiliyor.

7-Arka bagaj kapağı çalışma sistemi çok problemli. Kumanda üzerinde bagaj açma düğmesi yok. Aracın içinden de bagaj açma düğmesi yok. Garip bir şekilde araç kapıları içeriden kilitli değilken, alış veriş merkezine girerken güvenlikler bagajı açamıyor. Ben inip denedim, ben de açamadım. Otoparka girip durunca açıldı. Sonradan öğrendim ki, açılması için vites kolunun P pozisyonunda olması lazım. Çok saçma bir sistem. Hırsızlığa karşı tedbir için dışarıdan açılamıyorsa çok güzel. Ancak içeriden (RX-8 ve MX-5 te olduğu gibi) bana bir düğme ile açma imkanı tanınmalıydı. Güvenlik görevlisi aracın arkasındayken, şanzımanı R üzerinden P'ye geçirtmek güvenli de değil.

8-Kapı içlerinde önemli genişlikte bir kısımda deri kaplama kullanılmış. Ancak bu deri o kadar özensiz kullanılmış ki, plastik gibi görünüyor. Halbuki koltuklarda kullanılan deri hem çok kaliteli, hem de çok iyi bir işçilikle hazırlanmış. Kapılardaki deri biraz büzgülü dikilebilir veya koltukların oturma bölümlerindeki gibi delikli olabilir veya Koltuklar ve kapı kol koyma bölümlerindeki gibi, aralıklı kırmızı dikişlerle süslenebilirdi. Böylelikle kalite vurgusu artardı. Şu haliyle kapı tamamen plastikten mamul gibi duruyor, aracın kalitesine haksızlık oluyor. Bu durum Mazda 6'da düzeltilmiş, kapıdaki deri bölümlerde dikiş kullanılarak deri olduğuna vurgu yapılmış... Tabi ki bu kişisel görüş, hata değil.

9-Vites topuzu üstündeki mika kaplı kısmın içi simsiyah ve boş. Burada sanki bir şey eksik gibi duruyor. Bu bölüme Mazda logosu veya Skyactiv logosu konulabilirdi. Bu kişisel bir görüş, bir hata değil.

10-Koltuklar ve kapı kolçakları üzerindeki deri malzemelerin dikişi kırmızı iken, neden direksiyon ve el freninde siyah? RX-8'deki gibi hepsi kırmızı olsa (tabi siyah iç mekanlı olanlardan bahsediyorum) çok daha alımlı olurdu sanki. Tabi bu da kişisel görüşüm, bir hata değil.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Remzi Bey selamlar. İnşallah zaman zaman ilerletmeyi düşünüyorum konuyu. Kendinize iyi bakın lütfen. Bence CX-5 konusunu da tekrar gündeme alabilirsiniz, yavaş yavaş 2. eli de piyasada oluşuyor. Ne kadar bütçe ayıracaksınız bu projeye bilemiyorum ama gerçekten tavsiye ediyorum.

Mustafa bey, CX-5'iniz ile mutlu olmanıza sevindim. Kış gelince kar ve yağmurlu yollardaki değerlendirmelerinizi de merakla bekliyorum  ;)

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Neredeymiş ağırlık merkezi??? Vallahi içine ben bindiğimde kesin CX-5'in ağırlık merkezi 10 cm filan yükseliyordur, buna rağmen çok başarılı...

Abi sanırım CX-5 in kullanma kılavuzunda Grand Vitaranın kılavuzunda  olduğu gibi " düşük ağırlık merkezli araçların içinde olduğunuz hızlarda virajları almaya çalışmayınız." diye bir ibare yoktur :) ...

Virajları normal araba gibi dönmek, ani direksiyon hareketleri yapmak tavsiye edilmiyor Grand Vitara'nın kılavuzunda :) (Ağırlık merkezinin yukarıda oluşundan ötürü) ...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Daha awd sistemi ile ilgili yazacaktım ama vakit yetmedi.

Burada özellikle şunu belirtmek isterim ki; hemen hemen hepiniz yeni Mazda 3'ün dizaynı, fiyatının ne olacağı ihtimali, donanımları vb. gibi konulara odaklandınız.

Bense CX-5 ile yaşadığım tecrübeler ışığında, Mazda 3'ün de aynı platform üzerinde yükseleceği bilgisiyle, sadece ve sadece şuna odaklandım; Mazda 3 inanılmaz bir otomobil olacak! Eğer yerden bu kadar yüksek ve iri CX-5'e bu dinamizmi ve sürüş zevkini verebildiyse Mazda, aynı teknolojiler Mazda 3 üzerinde neye sebep olacak? Test etmek için sabırsızlanıyorum doğrusu...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Çok saçma bir sistem. Hırsızlığa karşı tedbir için dışarıdan açılamıyorsa çok güzel. Ancak içeriden (RX-8 ve MX-5 te olduğu gibi) bana bir düğme ile açma imkanı tanınmalıydı. Güvenlik görevlisi aracın arkasındayken, şanzımanı R üzerinden P'ye geçirtmek güvenli de değil

Mazda3'lerde el freni opsiyonu da var, CX-5'te de olabilir.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bilgi ve tecrübe paylaşımı için sonsuz teşekkürler Mustafa Abi...

Ben naçizane olarak 7.Maddeye yorum yapmak istedim. Capon abilerimiz bunu güvenlik açısından geliştirmiş olsalar da, bizim ülkemizde işlevselliğini yitiriyor galiba...

Senin de bahsettiğin gibi aracı P konumuna almadan bagaj açılmıyorsa ve bunu da; R üzerinden yapmak tehlikeli ise, buna çözüm olarak içeriden bagaj açma butonu mutlaka konulmalıydı...

Müsait bi zamanında bagaj kilidine içeriden ip bağla ve gerektiğinde bu ipi çekerek içeriden bagajın açılmasını sağla... Nasıl fikir ?? Patenti bana ait ama...

:D

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Test etmek için sabırsızlanıyorum doğrusu...

bende sabirsizlandim vallahi :) tekrar aşık olacak misim gibi bir his var icimde :)

Sent from my iPhone using canım Tapatalk

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş


×
×
  • Yeni Oluştur...