Jump to content

Sisli Havalarda Nasıl Daha Güvenli Gidilebilir ?


Efebey
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

 

Dağlık ve ormanlık yol koşullarında veya kış mevsiminde daha sık karşılaştığımız sisli havalar, ileri görüşü kısıtladığı için sürücülerin korkulu rüyasıdır.

Sis, hava içindeki su buharının yoğuşması veya donarak kristalleşmesi sonucu ortaya çıkan çok küçük su damlacıkları veya buz kristallerinden meydana gelir. Siste yol almaya çalışmak risk almak demektir. Çünkü karşıdan araç gelip gelmediğini veya önünüzde bir kaza olup olmadığını bilmeden yol alırsınız ve her an bir şeyle karşılaşabileceğinizi düşünerek sürekli tetikte gitmek zorundasınızdır. Uzun süre yüksek konsantrasyonla gitmek sürücüleri yorar ve hata yapmalarına sebep olabilir.

Siste görüş mesafesi azaldıkça öncelikle hız da düşürülmelidir. Örneğin görüş mesafesi 50 metreyse 60 km/s, görüş mesafesi 30 metreyse 40 km/s hız geçilmemelidir. Yeterli görüş mesafesi olmadan yavaş giden bir büyük aracı sollamak çok büyük hatadır. Mümkünse sollamadan sabırla yola devam edilmelidir.

Siste su zerrecikleri cama ve yere nüfuz edebilir. Silecekleri arada bir çalıştırarak camda biriken su zerreleri temizlenmeli ve yolun da kayganlaşacağı beklenebilir. Direksiyon hafifler ve tepkisizleşirse yer sabun gibi kaygan demektir. Yumuşakça hız düşürülmeli, ani ve sert direksiyon hareketlerinden kaçınılmalıdır. Yer kaygansa takip mesafesi 2 sn yerine, 3 sn olarak %50 artırılmalıdır.

Bazı sürücüler öndeki büyük aracın peşine takılır ve onu yakından takip ederek gitmeye çalışır. Büyük aracın sürücüsü sizden daha iyi görmediği için, eğer hızlı ve riskli gidiyorsa siz de aynı riske giriyorsunuz demektir. Önde ani yavaşlayan bir araç nedeniyle zincirleme trafik kazası kaçınılmazdır. En iyisi, biraz yavaşlayıp, görebildiğiniz kadar ve kendi başınıza gitmektir.

Yolun sağına bakarak ve sağına yakın gidilmelidir. Karşıdan gelen aracın sizin şeridinizde olma ihtimalini göz ardı etmeyin. Eğer birkaç metre önünüzü dahi göremeyecek kadar yoğun bir siste kalırsanız, güvenli bir bekleme yeri bulmak ve beklemek daha doğru olacaktır. Havalandırma ön cama verilmeli, camda buğu oluşması önlenmelidir. Yoğun siste etraftaki sesleri duymak için camı 2 parmak amanız faydalı olacaktır.

Sis farları ve kısa farlar yeterli görülmemizi sağlar.  Uzun farlar veya dörtlü ikazlar kullanılmamalıdır. Öndeki bir kaza veya tehlikeyi gördüğünüz anda dörtlü ikaza basarak arkanızdakileri uyarabilirsiniz.

KENDİNE AŞIRI GÜVENEN SÜRÜCÜLER

Birçok sürücü kullandığı otomobile çok güvenir, bakımlarını aksatmaz. Hatta otomobiliyle daha güçlü veya pahalı araçları geçebilmek için yemez-içmez onu modifiye eder. Kendisine de güvenir. En hızlı ve cesaretli sürücünün kendisi olduğunu düşünür ve bunu ispat için fırsat kollar. O zaten en iyisidir! Ama kendisini modifiye etmeye gerek duymaz! (Aslında Güvenli Sürücülük Eğitimleri hiç de fena olmazdı! Umarım geç kalmadan bizimle tanışır.) Yalnız unutulan bir şey vardır. Trafikte birilerine kendisini ispat etmeye çalışmak aslında ölüme meydan okuma cesaretini en çok kimin göstereceğiyle ilgilidir.

Sürücü çok yetenekli ve tecrübeli de olsa, herkesin ve her şeyin bir sınırı vardır. Kullandığımız aracın da bir sınırı vardır. Fren performansının, viraj limitlerinin veya kısaca yol tutuşunun sınırları zorlanmaya başlanırsa kötü bir kaza yaşanması an meselesidir. Limitleri belirleyen en önemli faktör yere temas eden yegane şey olan lastiklerdir. Lastik deyip geçmeyin. 

Çok yüksek bir teknolojiden bahsediyoruz. Hızlanma sırasında motor gücünü yere en az kayıpla iletmeye çalışmakta, en kısa mesafede yavaşlamak için yapılan sert fren anında ya da virajı dönerken sizi yoldan çıkarmaya çalışan merkezkaç kuvvetine karşı çıkmakta en büyük yük hep lastiklerin üzerindedir. Bir tonun üzerindeki bir kütleyi 120 km/s ve daha yukarı hızlara çıkardığınızda aracınızın lastiklerinin yere iyi tutunması hayati önem taşır.

Emniyet kemerlerinizi önde ve arka koltukta takmadan, çocukları çocuk güvenlik koltuğunda oturtup, kemerlerini bağlamadan yola çıkmayınız. Hepinize kazasız ve keyifli yolculuklar dilerim.

 

Yazan : Yener Gülünay
İleri Sürücülük Teknikleri Uzmanı

 
  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Bu konu içerisinde bilinçsizce takılan Xenon farlara da değinmek gerekiyor. Özellikle 6000 K ve üzeri Xenonlar sisli havalarda sisi adeta bir beyaz duvara dönüştürüp oldukça büyük riske sebep oluyorlar.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

2 saat önce, Burak :

Bu konu içerisinde bilinçsizce takılan Xenon farlara da değinmek gerekiyor. Özellikle 6000 K ve üzeri Xenonlar sisli havalarda sisi adeta bir beyaz duvara dönüştürüp oldukça büyük riske sebep oluyorlar.

kesinlikle katılıyorum bazı xenonlarla burnunuzun ucunu göremiyorsunuz sisli havalarda.

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

Doğru. Xenon değil ama Osram'ın standart halojen olup da beyaz ışık kasan bir ampulü vardı. Bir heves alıp takmıştım (eski aracımda) fakat kış geldiğinde bırakın sisi, ilk sağanak yağmurda kör etmişti beni. Geri döndüm standart sarı ampullere. Sarı candır. :) En azından 4000K civarına kadar...

Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...