Jump to content

Kendi Halinde Mazda MX-5 Kullanıcısından Arabası Hakkında Yorumlar


Cem Demirbolat
 Paylaş

Tavsiye Edilen Mesajlar

Mazda Mx 5 aracım hakkında kullanıcı yorumum !

KENDi HALiNDE MAZDA MX 5 KULLANICISINDAN ARABASI HAKKINDA YORUMLAR 

Nereden başlasam nasıl anlatsam,Kaç kişiydik o zaman bak,Kaç kişi kaldık şimdi?
Miata miata miata miata..hiho.gif
Geçen gün Mazda MX5’i alışımın üzerinde 6 ay geçtiğini ama henüz onunla ilgili bir yazı yazmadığımı farkettim. Oysa arabalarımla evlilik gibi sıkı bir ilişkim oluyor ve genelde 10 yıl kadar kullanmadan da değiştirmiyorum.
Belki okumayanınız varsa diğer yazılarıma da göz atmanızı tavsiye ederim.ok.gif
KENDi HALiNDE TOYOTA CHR HYBRİD KULLANICISINDAN ARABASI HAKKINDA YORUMLAR


https://forum.donanimhaber.com/toyota-chr-hybrid-aracim-hakkinda-kullanici-yorumum--124627646

ve 
KENDI HALINDE LANDROVER FREELANDER 2 KULLANICISINDAN ARABASI HAKKINDA YORUMLAR


https://forum.donanimhaber.com/landrover-freelander-2-aracim-hakkinda-kullanici-yorumum--32561050

Forumları taradığımda Mazda MX 5 ile ilgili bizzat kullanıcısı tarafindan yazılmış, uzun bir inceleme yazısı hiç bulamadım. Oysa herkesin gözünden sakındığı görenin içine düşesi geldiği bu aracı sahipleri yazmaya tenezzül etmeyen tembel veya snob tipler mi, yoksa bu otomobil hakkında yazı yazmaya gerek duyulmayacak kadar önemsiz bir araç mı? Tabii ki hiçbiri değil, araç ve kullanımını ifade edecek kelime bulunamadığı için hakkında çok yazı yazılamıyor. (Şaka şaka..)muha.gif
Amacım sahip olduğum arabayı övmek veya sizinkilerle kıyaslamak asla değil, eksisi artısı tüm özelliklerini ortaya döküp bilgi vermektir. Arada girip buradaki yazıyı son deneyimlerime göre de düzenliyorum.ok.gif
Diğer yazılarımda bahsettiğim araçlarım da bende oldukları sürece girip o yazılara yeni eklemeler yapıyorum.
Bugün öğleden sonra bilgisayarın başına geçip parmaklarımı çıtırdattıktan sonra gerinerek klavyenin tuşlarına basmaya başladım.
Ne zamandı tam hatırlayamıyorum, ama herhalde bundan 25 yıl kadar önceydi. Zamanında Bi-Bip gibi sakızlardan çıkan arabaların resimlerini bile saklayıp koleksiyon yapan ben, ilk defa açılır kapanır farları olan Mazda MX-5’i gördüğümde gözlerim yuvalarından fırlamıştı. Ne kadar sevimli, ne kadar ufak bir arabaydı ama bir o kadar da karizmatikti. Klasik bir roadster’in bütün özelliklerini barındıran bu araç gençlik yıllarımın ilk göz ağrısıydı. Neredeyse arka aksın üzerinde oturuyor ve burnu öne doğru alabildiğince uzanıyordu, bu haliyle sanki önde dört atın çektiği bir savaş arabasında arkada kırbaç sallıyorsunuz gibi hissettiriyordu. İşte roadster bu demektir. Arkadan itişli ve küçük bir arka kısma sahip bu araba gerçekten bir savaş arabasıydı. Nispeten ucuz ve aslında herkesin en azından ikinci elde kolayca ulaşabileceği bir spor araba olması belki de onun asıl sırrı. Evet bir Ferrari’yi herkes ister ama sadece istemekle kalırsınız, oysa bu araba belki de kolayca ulaşabileceğiniz bir yerde durmaktadır. Hani mahallenizde ufak tefek ama çok düzgün fizikli güler yüzlü tatlı mı tatlı güzel bir kız vardır ya, hani herkes onunla tanışmak ister gizli gizli aşk hayalleri kurar ama nedense birisi cesaret edip gidip açılamaz. İşte mahallenin o minyon güzel kızı bu arabaydı ve ben onu kaptım...zuhaha.gif
Bu arabayı almamda karar aşamam şöyle oldu: İstediğim araç marka olarak çok belli olmamasına rağmen ,isteklerimi alt alta yazıp sıraladıkça bulutlar dağılmakta ve istediğim araç çocukluk yıllarımdan çıkıp gözümün önüne gelmeye başlamıştı .İstediğim spor araba tanımına uymaktaydı, 2 kişilik,üstü tamamen açılabilen bir araç olmalıydı. Dört kişilik Cabrioları bu klasmanda saymıyorum. Zaten bu durumda dünyada roadster üreten başka fazla firma olmadığından yine kapılar Mazda’ya açılıyordu. Sırf bu nedenle klasik İngiliz roadsterlerinin hala yaşayan devamı niteliğinde olan bu arabayı çıkardığı ve biz otomobil severleri düşündüğü için Mazda’ya müteşekkirim.ok.gif 
Yıllar geçtikçe para bulmamıza da rağmen spor bir araba almayı, ya daha büyük araç ihtiyacımız olduğundan ya koyacak garajımız olmadığından hep ertelemiş ama hiç aklımdan çıkaramamıştım. 2 yıl önce 4. Jenerasyonu ND çıktığında da heyecanlanmış ama düz vites olduğunu görünce vazgeçmiştim, oysa bu gündelik kullanılacak bir araçtan çok keyif makinesiydi ve bunun keyfi ancak üstü açık ve düz vites olduğundan tam olarak çıkardı . Geçen zaman içinde Z4 dahil değişik cabrio arayışlarımın içinden hiçbiri bana onun verdiği sıcaklığı vermemişti. Bu nedenle evin 3ncü arabası olması pahasına bir tane Miata almaya and içtim. Çocukların okul paralarını ödemek, hanımın yaşlandıkça fiyatları da artan yüz kremlerine para bayılmak bir yere kadar tamam bansign.gif ama ya ben , ben de 50 yaşına merdiven dayamış biri olarak henüz başımda saçlarım da varken ve fazla kırlaşmamışken neden hayallerimi erteliyorum, neden bu çok istediğim cimcimeye kavuşmuyorum ki O nedenle 1 yıldır ciddi ciddi 4ncü nesil Mazda MX 5 arayışına girdim, sıfırına paramız henüz yetiyor gibiyken patlak veren döviz ve ekonomik kriz arada bir binip gezeceğimiz keyif aracına ayırabileceğim parayı ciddi oranda arttırdığıbansign.gif için 2nci el peşine düştüm. Sonunda aradığım gibi düşük km.’de 2016 model Mazda Mx 5 Roadster’i buldum. Kırmızı diye tutturduğum için bulmam çok kolay olmadı. Kıl payıyla başkasına satılan aracı 1 ay sonra yeni sahibinden almayı başardım. 
Araba ciddi ciddi çok sevimli,heyo.gif üstü açıkken de kapalıyken de çok yakışıklı. Nadiren üstü bez tenteli araçlar üstü kapalıyken de iyi görünür bu araç işte onlardan biri.Bu tür araçlarda yan camları kaldırdığınızda hava yağmıyorsa her şekilde kullanmak mümkündür. Zira gördüğüm en güzel kalorifer sistemine sahip bu aracın bir de ısıtıcılı koltukları olduğu için yağmayan soğuk havalarda bile binmek mümkün oldu. Sadece kış lastiğim olmadığı için bu kış karda kullanamadım oysa çok keyifli olacağına eminim. Üstü açıkken elbette daha çok rüzgar sesi alıyor. Özellikle yandan gelen rüzgarların sesi içeri kısmen sızabiliyor ama motosiklet kullanıyor gibi de değilsiniz. Uzun motor kaputu ardında küçük bir camla sınırlanmış kokpitte aslında neredeyse arka tekerleri birleştiren aksın üzerindesiniz. Arabanın burnundan yanlara doğru çıkıntı yaparak geriye gelen çıkıntılar aracın içinde de devam ederek ne renk bir arabada olduğunuzu hatırlatıyor.
Uzun uzun özelliklerini anlatmaktan çok araba hakkında kullanıcı yönünden önemli olabilecek tarafları anlatmaya çalışacağım. İçi dar mı bence hayır, ama ben 170 cm boyunca ve 75 kg. ağırlığındayım, üstü açıkken saçlarım uçuşuyor ama kesinlikle rüzgar yüzüme vurmuyor. Siz eğer içine sığabiliyorsanız sorun yok. Sağ bacağıma motor bölmesinden gelen çıkıntı biraz dayansa da rahatsızlık vermiyor. Japonların Jinba İttai hiho.gifdediği sürücü ve atının bir olma felsefesini gerçekten yaşıyorsunuz. Adeta bir çorap gibi üzerinize giydiğiniz araba sizin bir parçanız gibi davranıyor. Vitesin konumu , direksiyon kumandalar hepsi çok rahat. Sadece benim tek şikayetim koltuk minderleri daha dolgulu olabilirdi bana sert geliyorlar. Çok çiğnenmemiş olmasına rağmen özellikle dolguları az tutulmuş.Recaro’lu olan modeli daha iyi olabilir ama onda da yanal destekler sizi daha çok sıkıştırıyor. Koltuğun ve sırtlığın sadece ileri geri hareketi var. Yukarı aşağı oynamıyor, Direksiyonda da yukarı aşağı var teleskopik ileri geri itme çekme özelliği yok. Koltuk ayarları bence yeterli ama teleskopik direksiyon olsa iyi olurdu. O da en son güncellenen versiyonunda eklendi. Ayaklarınızın pedallara yetecek kadar yaklaştığınızda direksiyon çok yakın kalıyor aksi durumda da çok uzak oluyor.akuma.gif
Araba 1.5 litre atmosferik ve yüksek sıkıştırma oranına sahip 130 Beygir güç ve 150 Nm tork (4800 devir/dk) üreten bir motora sahip. Görüldüğü üzere bir tork canavarı değil, bu nedenle hele dizel veya turbo benzinlilerden buna geçince biraz garipseyebilirsiniz. Bizler geçmişte atmosferik motor da kullandığımızdan yadırgamayız, ama gençler belki de ilk kez buna binince tuhaf bulabilirler. Bu nedenle gaza yüklendiğinizde sırtınızı koltuğa yapıştıran turbo çekişi yok, ama Turbo gibi soluğu da 4500 devirde kesilmiyor, aksine o devirlerde ve üstünde motor ve araba tam istediği yere ulaşıyor o nedenle artık unutmaya başladığımız şöyle bağırta bağırta yüksek devirlerde geç vites değiştirmeye yeniden merhaba deyin. Gaza basın ve aannnnaanann muha.gif diye arabanın koşmaya başlamasını izleyin, güzel bir motor ve kabul edilebilir egzos sesi eşliğinde rüzgarın saçlarınızı vurduğunu hissetmeye başlayın. Makine 7500 devire kadar çeviriyor ki bu inanılmaz keyifli,4500 ve üzerinde vites değiştirerek tam bir performans elde edersiniz. Rakamları sevmem ama 0-100 km. 8.3 sn.,204 km son hıza sahip. Bu günümüzde spor bir otomobil için vasat bir değer ama zaten Mazda size yüksek güç, hız 0-100 km.de çok düşük değerler vadetmiyor. Safkan bir yarış otomobili hissi, bir carting arabası kullanıyor hissi yaratıyor. Ben bu araçla ilgili videoları izlediğimde hep tek bir şey farkettim gülen yüzlerbiggrinking.gif ,evet araba keyif makinesi ve keyfin sadece kas gücü ve saniyelerle ilgili olmadığı açık. Çünkü 25 yılı aşkın bir geçmişe sahip, dedelerinin mirasını taşıyor. Kullanılabilir bir spor otomobil olmasına rağmen inanın ondaki gücün ve kullanım keyfinin ancak yarısına erişebiliyorsunuz. Zaten şehiriçinde her yerde hız limitleri olduğundan ve şehirlerarası da radar olduğundan tam bir test etme imkanınız olmuyor. Ama ben özellikle üst devirlerde arabanın çok canlandığını ve hafiflediğini, çok güzel bir motor sesini rüzgarın dahi bastıramadığını söyleyebilirim. busted_cop.gifTuhaf ama yol gürültüsü ve teker sesi duyulmuyor sanırım branda tente tavandan gelen rüzgar sesi bunu bastırıyor. Özellikle yüksek hızlarda (120 km ve üstü) sol arkamdan gelen sanki üstünde hiçbir şey yokmuş gibi rüzgar sesi var ve bence bu arabanın doğasında bu mevcut olduğu için aramıyorsunuz. Bose ses sistemi, navigasyon vs. benim arabamda var, şerit takip sistemi vs de bulunuyor ama olsaydı iyi olurdu dediğim kör nokta uyarı sistemi maalesef 2018’de donanıma eklendi. Gerekiyor mu dersen, bence eksikliğini hissetmiyorum, diğer arabalarımda da yoktu ve aynaları sık sık zaten kontrol eden biriyim. Gerekirse başımı çevirip arkaya bile bakarım.
Trafikte özellikle jip tarzı yüksek araçlar sizi farketmiyor-gerçi Renault Symbol bile yanımda jip gibi duruyor o başka – o nedenle yüksek araçların özellikle yolcu tarafına çok yanaşmayın. Eliniz de kornada olsun zırt pırt çalıp etrafınızdakileri uyarın çünkü ciddi ciddi minnak bir araba. Ama güvenlik testlerinde de 4 yıldız alacak kadar da iyi .Geçenlerde Ocak 2018’de bununla köprüde takla atan bir adamın içinden çıktığı videoyu da unutmayın, burnu bile kanamamıştı.
Araç neredeyse 1000 kg ve ton başına 100 beygirden fazla ( 130 beygir) güç uyguluyor. Bu ağırlık ve güç için iyi bir denge oranı. Japonlar içinde 70 kg’lık bir yetişkin oturmuş gibi aracın ağırlık dağılımını tasarlamış olmaları bile mucize.
Araç dediğim güçten öte sürüş keyfi veren, her virajda her gaza basmada emirlerinizi uygulayan saf bir sürüş harikası. Zaten Corvette’niz bile olsa onun maksimum gücünü hangi yolda nasıl kullanacaksınız, önemli olan kullanım özellikleri değil mi?
Arabanın içine oturup start tuşuna bastığınızda hemen yüzünüze bir gülümseme yayılıyor, işte diyorum eğlence başladı. Sadece kullanan değil, gören herkesi gülümsetmeyi başarması bile inanılmaz, insanlara mutluluk verdiğinizi hissediyorsunuz. Sağol Mazda demek geçiyor içimden iyi ki yaptın.. Bu arabanın trafikteki diğer arabalar üzerinde de inanılmaz etkileri var. Büyücü gibi bir şey ,beni gören yol veriyor, hatta durup gidişini izlemek isteyenler mi ararsınız, arkamdan gelip benim yarışmaya kalkanlar mı ararsınız, bir alay çılgınlık yaptırıyor. Hele küçük çocuklar görünce apışıp kalıyorlar, şaşırıp bağıran, annesinin babasının elinden çekiştirip gösterenler,hatat dondurmasını yalarken aniden duran ve kala kalan çocukları görmek bile çok harika.. Kesinlikle küçük araba diye sizi sıkıştıran yok, yarış için gelenlere ise sağa çekilip yol veriyorum, sonunda yensem de yenilsem de elime hiç birşey geçmeyecek bir saçmalığa asla bulaşmam. Beni tahrik edemezler. Ben kendimi de arabamın limitlerini de çok iyi biliyorum, boş yol bulduğumda basıp yüksek devirlere çıkıp oralarda gezinmek, motor ve egzos sesi dinlemek çok keyifli.4500 devirden sonra gelen maksimum torkla aracın altınızdan kayar gibi gittiği hafiflik hissi inanılmaz keyifli. Tek handikapı uzun vites aralıkları ve atmosferik motor nedeniyle hemen o devirlere ve torka ulaşamamanız ama durun bakıyım yoksa ulaşmanın bir yolu var mı?ok.gif
Evet var, araca hız pedalının elektronik olarak hassasiyetini değiştiren Pedal Commander takıp denediğimde, inanılmaz şaşırdım, hiç chip tuning, turbo vs gerekmeden arabanın üzerindeki o ataleti aldı ve hevesle hızlanan kısa sürede üst devirlere ulaşan bir otomobile dönüştü. Üstelik yerli üretim ve 900 TL gibi bir fiyata inanılmaz kaliteli yapısı hatta bluetooth ile telefonunuzdan yayar değişikliği yapabilmeniz mümkündü. Eco modu arabayı iyice öldürüyor hiç denemeyin Sport ve sport + modunda araba hava ve gaza boğuluyor 1nci viteste sarsıntısız bir kalkış mümkün değil o modları sevmedim. Ama City modu çok başarılı ve onu sıfır noktası kabul ettiğinizde modun + ve – yönde de dört kademesi var,buna rağmen ben City modunun bir eksisini kullanıyorum.Arabayı daha stabil ve gaz pedalı dozlaması yeterli olduğu için orada bıraktım. Daha önceki sürüş stilinizi yeni moda göre ayarlamanız biraz vakit alacak ama sonunda ona da alışıyorsunuz ve eğer o da yetmezse yükseltebilirsiniz. Ben Mazda mx 5 sahiplerine tüm başka güçlendirme çalışmalarına girmeden öncelikle pedal commander’i denemelerini tavsiye ederim. 1 hafta içinde iade de edebiliyorsunuz ,sabırlı olun ve sürüş tarzınızı değiştirin daha canlı daha hassas ve daha keyifli bir Mazda Mx-5 göreceksiniz.2nci ve 3ncü viteslerde devri 4000-4500’lerde tutarak hele bir de virajlı yollarda 2-34 arasında gezerek yol yapıyorsanız ve o yok iki tarafı ağaçlarla kaplı bir orman yoluysa tadına doyum olmuyor.Motor ve egzostan gelen ses üstü açık olunca daha güzel yankılanıyor,işte o an evet tam istediğim de bu diyorsunuz.

Özellikle tünellerden geçerken üzeri açıksa daha hoş olur ama kapalıysa da hiç dert değil, camları açın, tünelde uğuldayan spor arabanın sesini dinleyip bayılacaksınız. Tüm dünyada en çok sevilen,en çok tercih edilen ve ulaşması en kolay spor otomobilin neden MX 5 olduğuna şaşırmamak gerek. Uygun fiyata hayalleriniz gerçek olmakta. Bence bir otomobilin markası şekli ne olursa olsun en büyük özelliği sizin hayatınıza artı değer katması, hayatınızı olumlu yönde etkilemesi gerekir.İşte bunu bu ufaklık fazlaca başarıyor, eskiden ihtiyaçlar hep ön planda geldiğinden keyif hep arka plana itilirdi, oysa bugün 50’li yaşlara merdiven dayadığımda düşünüyorum da keşke hep aklımın değil de kalbimin istediği araçlara sahip olsaydım, keşke o siyah 1.9 litre 205 GTİ’yı alıp binseydim diyorum. Çoluk çocuk düşünmeyin, keyifli ve asgari ihtiyaçları karşılayan bütçenizin el verdiği en güzel otomobili alın. Nedense araba almadan satmayı, evlenmeden boşanmayı hesap eden tuhaf bir milletiz, belki de içinde bulunduğumuz şartlar bunu etkiliyor, ama keşke böyle olmasa ileride keşke dememek için siz de çok geçmeden biraz keyfinizin peşinde koşun, hayat geçip gidiyor biraz gülümsemek biraz da kendinizi düşünmek hakkınız olmalı..
Güler yüzlü sürüşlerde hep beni ve bu yazımı hatırlayın olur mu?director.gif
Hoşçakalın..

mazda'm.jpg

  • Beğen 6
Yorum bağlantısı
Diğer Sitelerde Paylaş

 Paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...